Ankara’da şantiyede imalatların projeye uygun yapılmasını talep eden yapı denetim firmasında görevli inşaat mühendisi, müteahhitin saldırısına uğradı. Ankara’da bir yapı denetim firmasında çalışan inşaat mühendisi, Mamak’ta 15 Eylül’de sorumlu olduğu şantiyede denetleme yaptığı esnada imalatların projesine uygun yapılmasını talep ettiği için yapı müteahhidi ve çevresindekilerin saldırısına uğradı. Mesleği sorumluluğunun gereğini
Ankara’da Covid-19 salgını her gün daha yaygın hale gelirken, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, sorumluluğun önlem almayan, bilimsel verileri dikkate almayarak halk sağlığını hiçe sayan iktidarda olduğunu belirtti. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, koronavirüs salgını konusunda kentlerdeki halk sağlığını gündeme taşıdı. Türkiye genelinde alınmayan önlemler ve yanlış politikalar nedeniyle
Ermenek Cenne Madencilik’te çalışan işçiler, 13 aydır ücretlerini ve haklarını alamadıkları için Bağımsız Maden-İş Sendikası’yla direnişe başladı. Direniş 14 Eylül tarihi itibari ile 15. gününe girdi. Madencilerin direnişine ocağın maden mühendisi Emel Tunçdemir de katıldı. Tunçdemir hakları için mesai arkadaşları ile birlikte mücadele ediyor. Direnişe bir mühendisin gözünden bakmak, seslerini
İstanbul Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yürürken hafriyat kamyonu tarafından ezilerek yaşamını yitiren Şule İdil Dere’nin davasında yargılananlar ödül gibi cezalar aldı. Başvurulara rağmen üst sorumluların yargılanma sürecine dahil edilmediği davada adalet hafriyat kamyonunun altında kaldı. Yoğurtçu Parkı’nda 2016 yılında yürüyüş yaparken İBB’ye ait hafriyat kamyonu tarafından katledilen Şule İdil Dere’nin davasında
Mersin’nin Tarsus ilçesinde bir un fabrikasında 6 metre yükseklikteki kat boşluğundan düşen gıda mühendisi Hüsnü Ağca yaşamını yitirdi. Mersin Tarsus’ta çalıştığı un fabrikasında 4 Eylül’de, paketleme bandı yanından geçerken çalışma ortamında bulunan kat boşluğuna düşen Hüsnü Ağca yaşamını yitirdi. İş cinayeti sonrası ortaya çıkan videoda, Ağca’nın düştüğü boşluğun çevresinde korkuluk
Ant Yapı, Galataport şantiyesinde adı işçilere ücretlerini ödememesiyle gündeme gelen, Bodrum’da 1. derece arkeolojik sit alanının da içinde yer aldığı Anthaven projesiyle kent suçu işleyen, bu yıl Türkiye’nin en büyük 10 müteahhitlik şirketi arasında beşinci sırada olan inşaat şirketi. Röportaj ise Ant Yapı’nın, cinsel tacize uğrayan bir kadın mimar çalışanına
Jeoloji Mühendisleri Odası, Karadeniz’deki doğalgaz arama faaliyetlerinde bulunan Türkiye Petrolleri A.O.’nın en temel faaliyet alanlarında dahi dışarıdan hizmet alan, hizmet kalitesi düşen bir kurum haline getirildiğini, AKP iktidarının gelinen durumdan sorumlu olduğunu belirtti. Jeoloji Mühendisleri Odası, Batı Kardeniz’de Tuna -1 Kuyusun’da bulunduğu açıklanan doğalgazla ilgili bugün (24 Ağustos) açıklama yaptı.
“Emanet edilen gücün özel çıkarlar için kötüye kullanılmasına” yolsuzluk deniliyor. Bu kapsayıcı tanım, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün. “Söz ve davranışta dinin, akıl veya örfün uygun gördüğü ölçülerin dışına çıkmayı, özellikle mal veya imkanları meşru olmayan amaçlar için saçıp savurmaya” ise israf. Bu tanım da Türkiye Diyanet Vakfı’ndan. Birinde, ötekilerin haklarını, kaynaklarını
Tekirdağ Çorlu’da çevre mühendisi Gaye Tunca ve Zekiye Sungur işyeri aracıyla seyir halindeyken geçirdikleri trafik kazasında hayatını kaybetti. Mesai arkadaşları çevre mühendisleri Emrah Güneş ise yaralandı. Doğa Çevre OSGB şirketinde çalışan çevre mühendisi Gaye Tunca (31), Emrah Güneş ve Zekiye Sungur, iş seyahati esnasında Tekirdağ Çorlu’da bugün (21 Ağustos) trafik
AKP’nin dünya yıkılsa vazgeçmediği ‘beton ekonomisi’nin kamunun bağrına yerleştirdiği öyle bir saatli bomba var ki, her kur artışında geri sayımı hızlanıyor. Sadece 7 mega proje için kamu bankalarından çekilen kredi 10 milyar dolar civarında. Yani alındığı dönemde 25 milyar lirayı bulan yük bugün 70 milyar liraya dayandı. Üstüne bir de
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 21 yıl geçti. Aradan yıllar geçse de ülkenin varlıkları, halkın parası deprem güvenli kentler için değil, iktidarın ve destekçisi inşaat sermayesinin çıkarları için harcandı. Halka ise deprem kuvvetlerine dahi maruz kalmadan yıkılan yapılar, yağmalanan kamu arazileri, AVM’leşen, betonlaşan kentler kaldı. Kocaeli/Gölcük merkezli 17 Ağustos
Şehir Plancıları Odası üniversitelerde ihtiyaçların çok ötesinde artan planlama bölümü kontenjanlarına karşı üniversite adaylarını uyaran bir basın açıklaması yaptı. TMMOB Şehir Plancıları Odası, üniversitelerde ihtiyaçların çok ötesinde artan şehir ve bölge planlama kontenjanları için üniversite adaylarını uyardığı, YÖK’ü göreve davet ettiği bir basın açıklaması yaptı. ‘Geleceğin mesleği’inden işsizler ordusuna başlığı
Su, yeryüzündeki hayatın devamlılığı için gerekli olan en önemli fiziksel varlıktır. İçinde su olmayan bir gezegenin bildiğimiz şekliyle hayata ev sahipliği yapması olanaksız. İklim krizi nedeniyle dünyanın çeşitli bölgelerinde susuzluk ve kuraklık gibi sorunlarda artışlar bekleniyor. Örneğin Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafi bölgede önümüzdeki on yıllarda su varlıklarının yaklaşık
Bir süredir belleğin üzerine beton dökülerek hafızanın mekan üzerinde nasıl silinmeye çalışıldığını konuşuyorken kötü bir şaka gibi Pınar Gültekin cinayetini öğrendik. Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i eski sevgilisi öldürdü, beton dökerek yok etmek istedi. Sanki ülke büyük bir matruşka ve her an içinden bir diğerinin bir benzerini çıkarmaya hazır bekliyor. Cinayetin
Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubeleri Bomonti Bira Fabrikası’nın Diyanet’e devri sonrası hukuksuz bir şekilde yıkımına tepki gösterdi: “Bomonti Bira Fabrikası’nı yıkmak hukuku ve kamu yararını yok saymaktır!” Açıklamanın tam metni şu şekilde: Ülkemizin ve İstanbul’un nadir kalmış erken sanayi miraslarından tarihi Bomonti Bira Fabrikası’nın hukuksuzca talanından geriye
Tarihi, kültürel ve çevresel yıkımlar kapitalizmin, iktidar eliyle büyük bir örgütlenmenin sahibi olarak işbirlikçileriyle saldırma ve yok etme politikasının bir kanıtı. Peki her mekan üretimi illaki bir yıkımı da beraberinde mi getirir? Elbette hayır Dünyanın ilahi belleği tanrıça Mnemosyne’in yorgun ve yaşlı hafızasına ne kadar güvenebiliriz bilmiyorum ancak Mnemosyne’in güç
Son bir iki gündür sosyal medyada gündemimizi meşgul eden bir tartışmamız daha oldu. Mart ayından bu yana Türkiye’de de etkilerini yaşadığımız küresel salgında, sınıfsal tabakalanmanın daha da görünür olduğu, eşitsizliklerin “yeni normal” adı altında hızla yeniden üretildiği, adaletin ayaklar altına alındığı, hak savunucularının türlü yeni baskılara maruz kaldığı ve burada
MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun’un sahibi olduğu Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’ndaki patlama ile ilgili sorumlu müdür, iş güvenliği uzmanı ile 2 ustabaşı tutuklandı. Fabrikasında 11 yılda 4 kez patlama meydana gelen ve katliamın asli sorumlusu patron Yaşar Coşkun ise MÜSİAD üyeleri ile moral yemeği yaptı. Çoşkun katliamdan 4
Sakarya’da Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda patlama meydana geldi, 7 işçi yaşamını yitirdi, 122 işçi yaralandı. Pandemi döneminde Çalışma Bakanlığı denetimlerine ara verirken, işçiler denetimsiz işyerlerinde çalıştırılmaya devam ediyor. Sakarya Hendek’te bulunan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda bugün (3 Temmuz) büyük bir patlama gerçekleşti. Sağlık Bakanı, 4 işçi yaşamını yitirdiğini,
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi Yönetim Kurulu 11 Haziran 2020 tarihinde bir açıklama yaparak ”İnşaat Mühendisliği bölümlerinde eğitim alınabilmesi için asgari başarı sırasının 50.000 olarak değiştirilmesi ve yeterli akademisyen kadrosu ve imkânları olmayan bölümlerin kapatılması ve kontenjanların azaltılması gerektiğini Yüksek Öğretim Kurulu’na hatırlatıyor…” dedi ve konuyla ilgili kampanya başlattı.