Şehir plancıları: Ankara’da salgının büyümesinde suçlu Ankara halkı değil, iktidarın yanlış politikalarıdır!
Spread the love

Ankara’da Covid-19 salgını her gün daha yaygın hale gelirken, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, sorumluluğun önlem almayan, bilimsel verileri dikkate almayarak halk sağlığını hiçe sayan iktidarda olduğunu belirtti.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, koronavirüs salgını konusunda kentlerdeki halk sağlığını gündeme taşıdı. Türkiye genelinde alınmayan önlemler ve yanlış politikalar nedeniyle Covid-19 virüs salgınının etkinliğini koruduğunu, vakalarda artış yaşandığını belirten plancılar, iktidarın süreç boyunca sermaye merkezli ekonomi politikaları uyguladığına dikkat çekti.

“Tüm yurttaşlar adeta salgının sorumluları gibi gösterilmeye çalışılmaktadır”

Şehir plancıları, kamusal önlemleri, kısıtlamaları bilim insanlarının uyarılarına rağmen kaldıran iktidarın hastalığın yayılmasıyla ilgili sorumluluğu halka yüklemeye çalıştığına dikkat çekti. Plancılar açıklamada şunları dedi:

“Ankara`daki bu hızlı artışın gerekçeleri olarak yapılan düğünler, etkinlikler, tatil bölgelerinden dönenler, civar illerden gelen yüksek sayıdaki hasta sayısı ve kamu çalışanlarının yoğun olması gibi nedenler öne sürülmektedir. Bugüne kadar uygulanan politikalardan, alınan yetersiz önlemlerden, güvencesiz iş ve ağırlaşan yaşam koşullarından, toplumun her kesimine eşit dağıtılmayan kamu hizmetlerinden hiç bahsedilmeden Ankaralılar ve başkentte bulunan sağlık hizmetlerinden yararlanmaya çalışan tüm yurttaşlar adeta salgının sorumluları gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.”

Güvenilir ve gerçekçi bir açıklama yapılmadı! Yanlış politikalar gizlenmek isteniyor!”

Şehir plancıları Ankara’daki vaka artışını gizleyen, gerçek vaka sayısıyla ilgili bilgileri asılsız ilan eden iktidarın amacının kendi yanlış politikalarını gizlemek olduğunu vurguladı. Açıklamada, pandemi sürecinde bir eliyle turizm patronlarına destek veren iktidarın diğer eliyle tatile gidenleri hedef gösterdiği belirtildi.

“İnsan hayatı yerine ekonomi ve varsıl kesim öncelendi!”

İktidarın izlediği genel politikayı “Sömürünün devam etmesi, derinleşmesi ve ekonominin ayakta kalması için iktidar tüm kamu araçlarını ve kaynaklarını büyük sermayedarlar lehine kullanma[k]” şeklinde açıklayan plancılar, pandemi sürecinde de bu yaklaşımın devam ettiğini, düşük faizli konut kredileri ile inşaat patronlarına harcanan kamu kaynaklarından halkın ve salgın ile mücadelenin pay alamadığını belirtti. Plancılar, AVM’lerde, işyerlerinde, fabrikalarda olduğu gibi kamu sektöründe Cumhurbaşkanlığı genelgesine rağmen esnek çalışma modelinin fiilen uygulanmamasının, kamuda tam zamanlı çalışmaya devam edilmesinin, pandemi konusundaki ‘önlem’lerin “göstermelik” olduğunun kanıtı olduğunu belirtti. Açıklamada şöyle dendi:

Pandemi sürecinde, halkın sosyal etkinliklerini hedef gösteren iktidar eliyle; “Ayasofya`da toplu “açılış” yapılmış, Giresun`da miting düzenlenmiş, lise ve üniversite giriş sınavları ile Kamu Personeli Seçme Sınavı yapılmış, üstelik korona hastası veya temaslısı adaylara gözetmenlik yapan görevlilere dahi bilgi verilmemiş, önlem alınmamıştır.” Düğün yasağı ise iktidarın yandaşlarının yaptığı düğünler ile delinmiştir.

Ankara’daki yanlış sağlık politikaları

Şehir plancıları, pandemi sürecinde en önemli odak noktaları olan sağlık kurumlarında da yine iktidarın yanlış politikalarının etkinliğini aşağıdaki sözlerle açıkladı:

“Ankara Sıhhiye hastaneler bölgesindeki yıllardır sağlık hizmeti veren önemli kamu hastaneleri, bütün duyarlı kamuoyunun ve uzmanların itirazına rağmen kapatılmış, Ankaralılar Bilkent Şehir Hastanesine mahkum edilmiştir. Şehir Hastanesi önemli miktarda kamu kaynağının harcanmasına yol açtığı gibi, halkın sağlık hizmetlerine kolay erişememesine de neden olmuştur. Diğer taraftan Ankara`da salgın sürecinde hasta bakımı ve izolasyonunda yanlış uygulamalar izlenmekte, sağlık personeli yetersizliği nedeniyle refakatçiler alınmaktadır. Semptomları ağır olmayan hastalar eve gönderilmekte, evde tedavi gören hastalar veya yakınları ise ilaçları eczaneye bizzat giderek almak durumunda kalmaktadır.”

Açıklamada; geniş katılımlı, insan hayatını, halk sağlığını ve kamu yararını önceleyen hiçbir çevreyle diyaloğa girilmediği, toplumsal muhalefetin bütün söylemlerinin göz ardı edildiği yer aldı.

Şehir Plancıları, Ankara halk sağlığı için acil yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

1-Doğru, açık, objektif bilgi paylaşılmalı!
2-Kamuda esnek çalışma modeli etkinleştirilmeli!
3-Özel sektörde patronların kar hırsı öncelenmemeli!
4-Mesai saatleri düzenlenmeli!
5- Herkese maske, eldiven ve hijyen malzemeleri ücretsiz sağlanmalı!
6-Toplu taşımada sefer sayıları arttırılmalı, sektör çalışanları dinlenmeli!
7-Ankara’da kapatılan hastaneler yeterli yatak ve ekipman kapasitelerine ulaştırılarak açılmalı!
8-Ankara ve salgının yükseliş gösterdiği diğer illerde şehirlerarası ulaşım kısıtlanmalı!
9-Göstermelik hafta sonu sokağa çıkma yasakları yerine etkin ve somut karantina önlemleri alınmalı! Kamu kaynakları, maddi, gıda ve temizlik yardımları ile mağduriyetleri önlemede kullanılmalı!

Açıklama dayanışma çağrısı ile son buldu:

“…Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak, bilim insanlarının, ilgili meslek örgütlerinin, uzmanların, emekçilerin ve kentlilerin uyarılarının ve taleplerinin acil olarak dikkate alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. Toplumun sağlığını güvence altına alan somut ve güvenilir adımların atılması için kamu yararı adına bu mücadelenin bir parçası olduğumuzu saygıyla duyururuz.”

politeknik.org.tr


Spread the love