Kamuoyunda ‘kiralık işçilik yasası’ olarak bilinen İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri, dün itibariyle TBMM Genel Kurulu’nda başladı. TBMM özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi kurulmasının yasalaşmasını hedefliyor. Kamuoyuna güvenceli esneklik adı altında servis edilen ve kiralık işçilik olarak bilinen bu
1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Günü 2016 yılında baskıların, savaşın, katliamların ve hukuk dışı yasakların gölgesinde Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerin katılımıyla kutlandı. Her türlü baskıya, teröre, katliam tehdidine rağmen meydanları dolduran emekçiler, yaratılmak istenen korku duvarının Birlik-Mücadele ve Dayanışma ile yıkılabileceğini gösterdi. Bu sene 1 Mayıs’a savaş politikalarının bir
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) olarak, işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) mevzuatı, uygulama sorunları ve resmi verileri, iki yılda bir güncellediğimiz İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporu’nda değerlendirdik. Dünyada durum, İSG kavramının gelişimi, iş kazaları ve meslek hastalıkları verileri, kaza ve hastalıkların nedenleri, iş güvenliği, iş sağlığı ve
Yargı kararı sonucunda dağıtım şirketleri tarafından iade edilmek zorunda kalan kayıp ve kaçak bedellerinin tüm elektrik abonelerinden yeniden tahsil edilmesi için yasa çıkarılıyor. TBMM`ye sunulan yasa tasarısında; elektrik kullanıcılarından tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin bugüne kadar açılan davalar nedeniyle iade edilen bölümü faturalara tekrar yansıtılarak, tüm abonelerden tahsil edilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü`nün son tabliye yerleştirme ve Altınova-Gemlik Otoyol kesimi açılış töreninde yaptığı konuşmada, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yaptığı konuşmadakine benzer görüşler dile getirmiş ve üst birliğimiz TMMOB ile ona bağlı odalarımızı hedef göstermiştir. Cumhurbaşkanı`nın, “Tabii biz yapmak için, inşa etmek için mücadele
Atatürk Orman Çiftliği arazisinde hukuksuz bir şekilde yapımına başlanan,Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in tüm hukuki kazanımlarımıza rağmen “Allah’ın izniyle ya bitecek ya bitecek” dediği Ankapark projesinin Ankara kentinin kamusal çıkarlarına ve planlama meslek disiplininin temel ilkelerine aykırı olduğu hukuki olarak kanıtlanmıştır. Ankapark alanına ilişkin hukuki mücadelemizdeki ilk etapta alınan
12.04.2016 tarihinde Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sunulan Ego Hangarları’nın yer aldığı alanda yapılması planlanan “Ankara Yenimahalle İstasyon Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi (AVM, Konut, İş Merkezi, Otel, Hazır Beton Tesisi)” proje tanıtım dosyası Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sayısız usulsüz projelerinden biri olarak karşımıza çıkmıştır. Cumhuriyet tarihinin Ankara’da
Biz işçiler ve emekçiler, mimar-mühendisler, hekimler, kadınlar, gençler, yoksullar, ötekiler ve tüm ezilen halklar, Biz bu ülkenin onurlu insanları, 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Gününe hazırlanıyoruz. 10 Ekim Ankara katliamı ile tırmanan baskı, sindirme ve susturma hamlelerine, Savaş örtüsü altında köleleştirmeye, işçi haklarının bir bir yok edilmesine, Güvencesizleştirmeye, Doğanın ve
2011 yılında yapılacak olan milletvekili seçimleri öncesi gündeme getirilen ve “Çılgın Proje” olarak adlandırılan kanal projesi yeniden ısıtılmaya başlandı. Uzunca bir süredir ülkemizde plan ve planlama kavramı yok edilmiş, planlamanın sonuçları olması gereken projeler ne yazık ki “bilimsel bilgi ve bilimsel planlamanın” önüne geçmiştir. Önce köprü yapmaya karar veriyoruz sonra
“Keçiören (M4) metrosunun planlanan zamanda açılabilmesi için Ulaştırma Bakanlığınca Keçiören Metrosu ile Batıkent Metrosu arasında bağlantı çalışması yapılacaktır. Bu nedenle Batıkent Metrosu 16 Nisan-16 Haziran tarihleri arasında Akköprü İstasyonuna kadar çalışacaktır. EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ” 15 Temmuz 2003 yılında yapım çalışmaları başlayan Keçiören Metrosu Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından tamamlanamamış ve
İnsanlık, başını İnternetin çektiği devrimsel bir gelişmenin sancılarını yaşıyor. Sanayi devrimi boyutlarında bir değişimi yaşıyoruz. İnternet, bilim ve teknoloji yaşamın tüm boyutlarını sürekli değiştiriyor. Sektörler, meslekler değişiyor; bazıları yok oluyor, yenileri çıkıyor; ekonomi yeniden yapılanıyor. Bireysel gelişim olanakları artıyor, birey üretici ve tüketici olarak ortaya çıkıyor. Bireyi özgürleştiren, ona toplumsal
TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından, Arhavi Belediyesi`nce onaylanan “Arhavi Revizyon ve İlave İmar Planı” ile “Arhavi Kavak HES İmar Planları”nın acilen yürütmesinin durdurulması ve iptali amacıyla dava açılmıştır. Bilindiği üzere biz plancıların görevi sağlıklı, risklerden arındırılmış, güvenli, toplumsal ve fiziksel çevreler yaratmak; bunu yaparken doğal ve tarihsel çevreyi korumak, toplumun
Türkiye`de milyonlarca yurttaşın kimlik bilgilerinin sızmasının ardından yaşanan güvenlik zafiyeti nedeniyle acil olarak yeni bir güvenlik sistemine geçilmelidir. Bu kapsamda kimlik numarası, anne-baba adı, doğum tarihi ve doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu il bilgileri güvenlik doğrulamasında artık kullanılamaz. Bankacılık sistemi başta olmak üzere çifte güvenlik uygulamaları esas olmalıdır. Bu değişiklikler
Son günlerde ülkemizin gündeminde olan, vatandaşlarımızı tedirgin eden kişisel veri sızıntısı ile ilgili Yönetim Kurulu olarak hazırladığımız basın açıklamasını üyelerimizin, kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuyoruz. 50 Milyon vatandaşımıza ait kimlik ve adres bilgilerinin ele geçirilmesi ve internetten yayınlanması gibi, dünya çapındaki en büyük kişisel veri sızıntısı olarak değerlendirilebilecek bir skandal
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 24 Mart 2016 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanan “Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik”in geçici 3. Maddesi ile “personel takip sistemi” ve “hayat hattı” hükümleri daha uygulanamadan 01/01/2017 tarihine ertelenmiştir. Ayrıca yine aynı yönetmeliğin 10. Maddesinde ile bir yıla yakın
Onlarca zırhlı araçla ve yüzlerce korumasıyla dolaşan Cumhurbaşkanı bizlere “endişe etmeyin” derken, yandaşı, siyasi iktidar temsilcileri de “terörle yaşamaya alışın” diyor! Hayır, alışmayacağız! Kan ve gözyaşı tehdidi ile dayatılan “istikrar” yalanını kabul etmeyeceğiz. Her birimizin yaşam hakkını tehdit eden bu kısır döngüye teslim olmayacağız! Sessizlik ölümdür, susmayacağız. Ortadoğu’da emperyalist güçlerin
Artvin Cerattepe’de hükümet yandaşı bir firma tarafından yapılmak istenen madencilik faaliyeti, yöre halkının ve bilim insanlarının tüm karşı çıkışlarına rağmen hükümet ve devlet yetkilileri tarafından ısrarla hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Cerattepe’de kurulması planlanan işletmede bakır ve diğer metaller çıkarılırken doğaya zarar vermeden işleneceği iddia edilmektedir. Oysa; çalışma yapılması planlanan bölge ve
DİDDK’nun kararıyla, hükümetin Meslek Odalarına müdahalesinin Anayasa’ya aykırılığı ve hukuksuzluğu tespit edildi. 19.4.1983 tarih, 66 sayılı KHK ile 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’na eklenen ve 30 yıl sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 21.8.2014 tarih ve 77681855/330 sayılı “meslek odası temsilcilerinin uluslararası toplantı ve kongrelere katılabilmesi için
Yaklaşık 10 ay önce tüm ülkeyi saran sektörümüzdeki işçi direnişinin en önemli odaklarından biri olan Bursa Oyak Renault’ta işçi kıyımı yaşanıyor. Egemenler 2015 nisan mayıs aylarında Renault, Tofaş vb. fabrikalarda başlayan ve işçilerin ; Yetkili sendikayı tanımamaları ve kendi temsilcilerini seçmeleri, toplu sözleşmeyi geçersiz kılıp haklarını almaları ile sonuçlanan direnişinin
“Barış için akademisyenler”den bir akademisyen daha “barış” dediği için işten çıkarıldı. Şubemizin de üyesi olan meslektaşımız, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yeni Yüzyıl Üniversitesi‘ndeki işinden, “barış talebine”, anayasal bir hak olan “ifade özgürlüğü”ne hükümetin tahammülsüzlüğü sonucu çıkarılmıştır. Bilim ve evrensel hukuk kurallarına uygun olarak işlemesini beklediğimiz üniversitelerde, ifade özgürlüğünü kullanan