Yerel yönetim dosyası | Sağlıklı kentler için kentsel tasarım ve estetik
Spread the love

Kentsel dönüşümün, yapı dönüşümlerinin olmadığı bir kent yok artık ülkede. Yapılar dönüştürülüyor, imara açılan alanlarda yeni yapılar inşa ediliyor, kentlerin silueti hızla değişiyor. Eski yapıların etrafında yıllar içinde oluşmuş yeşil doku, yıllanmış ağaçlar kentsel dönüşüm zorbalığıyla yok ediliyor.

Kent fizik mekanı; doğal, kültürel, tarihi, sosyal ve yapay ögeleri içinde barındıran ve bu öğelerin birbiri ile sürekli etkileşime uğradığı dinamik bir olgudur. Kentsel yapılı çevrenin yalnızca işlevsellik nitelikleri değil (barınma, ulaşım vb. gereksinimler) aynı zamanda psikolojik, entelektüel gereksinimlerini de karşılayan estetik nitelikler de taşıması gerekmektedir. Toplumların/bireylerin sağlıklı, mutlu, keyifli yaşamaları çevre koşullarına dolayısı ile görsel açıdan nitelikli, iyi çözümlenmiş, işlevsel, estetik çevre ile mümkündür.

Estetik kentlere ulaşmak için fiziksel planlama ve tasarım boyutunda temel kabullerin olması gerekmektedir. Ancak yerel yönetimlerin bugüne kadar ki örneklerinde kentsel estetikle ilgili herhangi bir yaklaşımı ve yöntemi bulunmamaktadır.

Kentler farklı tarihsel süreçlerde, farklı iklim ve kültürlerle oluşan yapılarını kaybederken, yerini müteahhitlerin kopyala yapıştır projeleri alıyor. Estetikten yoksun, bölgenin özgünlüğünü/dokusunu/biçimini yok sayan, iklim koşullarını gözetmeyen, uygunsuz/gereksiz malzemelerle kaplanan, değeri olmayan ve her kentte/ilçede birbirine benzeyen yeni yapılar kentlere telafisi zor zararlar veriyor, kentlilerin sağlıklı, mutlu, keyifli yaşamalarını engelliyor.

Mega kentlerde ve taşralarda; planlama ve yapı ölçeğinde alınan karar ve uygulamalar, bütüncül kentsel tasarım ilkelerinden git gide uzaklaşarak kent siluetlerini hızla bozuyor. İstisnasız tüm yerel yönetimler/yöneticiler kentsel tasarım ve estetik gerekliliklerini umursamıyor.

2007 yılında Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerle müteahhitlerin parsel içinde daha büyük inşaat alanı elde edebilmesi sağlandı. Eski yapıların çevresindeki, yıllar içinde bulunduğu bölgenin dokusunu da oluşturan, ağaçlar, toprak örtü kentsel dönüşüm projeleriyle yok edilmeye başladı.

Kentsel tasarım rehberi ve standartları oluşturulmalı

Kentlerde yoğunlaşan parsel ve ada bazlı kentsel dönüşüm projeleri; yapı yüksekliği, yapılaşma düzeni, parsel boyutları, yapı adası biçimi vb. değişikliklerle birlikte fizik mekanda ve sosyal yapıda parçalı ve geri döndürülemez sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Kontrolsüz dönüşümler ve bütüncül kentsel planlama ilkelerinden uzak şekilde alınan imar kararları ile yükselen inşaatlarla birlikte; kentsel cephe sistemleri, açık ve kapalı alanların yoğunluğu, yerleşmenin plan tipolojisi, sokak görüntüleri olarak sayabileceğimiz birçok unsur bütüncül olarak kentsel mekanın morfolojik özelliklerini hızla dönüştürmektedir.

Kentsel estetiğe yönelik parametrelerin tanımlanması ve yerele özgü kentsel estetik ve tasarım rehberlerinin oluşturulması; kentsel tasarım ve planlama pratiğine katkı sağlayacağı gibi, özellikle yerel yönetimlerin ‘kentsel estetik yönetimi’ için önemlidir. Bu parametreler/rehberler, özellikle yeni ve hızlı gelişen konut alanlarının dokusunu oluşturmada, yeşil alanın korunmasında, kamusal alanların düzenlemesinde standart oluşturacaktır.

Kentsel tasarım ve estetikle ilgili yerel yönetimlere düşen görevleri sıralamaya çalıştık.

  • Yerele özgü; yapıların ve açık alanların inşası, bir araya gelme biçimleriyle ilgili görünen ve görünmeyen kuralları inceleyen araştırmalar yapılmalıdır. Kent müştereklerinin, bilim/meslek insanlarının ve yerel yöneticilerin üzerinde uzlaştığı bir düzlemde uygulayıcılar için rehber niteliğinde olan ‘ilkeler çerçevesi’ yani standartlar belirlenmelidir
  • Hızlı ve yoğun gelişen konut alanlarına odaklanılarak mevcut yapılı çevrenin ölçek ve form parametreleri değerlendirilmeli, her biri yerele özgü kentsel morfoloji analizleri yapılmalıdır. Bina/parsel ve sokak/yapı adası ilişkisine dair imar yönetmelikleri buna bağlı şekilde belirlenmelidir.
  • Yapıların cephe oranları, açıklıkların niteliği, cephe süslemeleri de kentsel çevre kalitesinin belirlenmesinde önemli unsurlardır. Kentsel kimlik ve doku ile uyum sağlayacak doluluk-boşluk oranı, yeni bina cephelerinde ve kentsel donatılarda kullanacak olan malzemelerin renk, doku, form gibi özellikleri bu bağlamda yeniden düzenlenmelidir. Hazırlanacak yerel tasarım ve estetik rehberleri bu konuda yol gösterici olmalıdır.
  • Yapılaşma ile çevre koruma dengesi kurulmalı ve sağlıklı kent iklimlendirmesi için sokak içi yeşil doku korunmalıdır. Kentsel dönüşüme giren yapıların çevresindeki ağaçlar yerel yönetimler tarafından tespit edilmeli ve korunması sağlanmalıdır.
  • Yeşil alanları, kent meydanlarını ve sokakları oluşturan ve çevreleyen arazi formları, peyzaj öğeleri, döşemeler, su öğeleri ve yapılar kentsel kimlik öğelerinden bağımsız düşünülemez. Yerel yönetimler, kamusal alana ilişkin projelerinde peyzaj bütünlüğünü gözetmelidir.
  • Kentsel kamusal mekan tasarımının ana öğeleri; yer kaplamaları, kentsel donatı/kent mobilyası, aydınlatma elemanları, durak, pano gibi elemanlar ile bitkisel materyal ve kullanım biçimi kentsel estetiğin sağlanmasında doğrudan katkı sağlar. Kopyalanmış ve tekdüze tasarım projeleri fizik mekanları kimliksizleştirmektedir. Kentlerde kamusal alanların niteliği yerel kimliğe özgü malzeme ve tasarımlarla şekillenmelidir.

Politeknik


Spread the love