Mimarlar Odası’ndan Tayyip Erdoğan Hakkında Suç Duyurusu: “Samsun’da İktidarın Dikte Ettiği ‘Kentsel Dönüşüm Modeli’ Çökmüştür!”

TMMOB Mimarlar Odası, Samsun’da yaşanan sel felaketinin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’nın hakaret dolu ifadeleri hakkında su duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Konu ile ilgili basın açıklaması şu şekilde: 
 
Başbakan Tayyip Erdoğan Hakkında Suç Duyurusu! Samsun’da İktidarın Dikte Ettiği “Kentsel Dönüşüm Modeli” Çökmüştür!
13 Temmuz 2012
 
Samsun’da 4 Temmuz 2012 tarihinde yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden 13 yurttaşımızın çoğunun ikamet ettiği TOKİ tarafından yapılan “Kuzey Yıldızı Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamındaki konutların yer seçiminin hatalı olduğu, başta Meslek Odaları olmak üzere bilim çevreleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından çeşitli zamanlarda kamuoyu ile paylaşılmıştır.
 
Meslek Örgütlerinin kamusal ve mesleki sorumlulukları gereği yaptıkları bu açıklamalardan rahatsız olduğu anlaşılan Başbakan, partisinin 12 Temmuz 2012 tarihli İl Başkanları Toplantısı’nda makamının ciddiyeti ve saygınlığı ile bağdaşmayan “ağır hakaretler” etmekte bir sakınca görmemiş ve Odalar politik rakipleriymiş gibi açıklamalarını sürdürmüştür.
 
Elbette bu “yakışıksız” davranış karşısında herhangi bir polemiğe girmek niyetinde değiliz. Bu konuda asıl değerlendirmeyi toplumumuzun vicdanına bırakıyoruz. Bununla birlikte hukuka inancımız gereği olarak 13 Temmuz 2012 tarihi itibariyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında “küfür ve hakaretleri” nedeniyle Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.
 
Bu gelişmeler nedeniyle bizler köklü geçmişi olan Meslek Örgütleri olarak, geçmişte olduğu gibi hiçbir şeyden çekinmeden “kamu ve toplum yararı” doğrultusundaki uzmanlıklara dayalı uyarılarımızı bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Bu anlayışımızın bir devamı olarak Samsun’da yaşanan afetin niteliğine ilişkin birtakım açıklamaları yapma gereği duymaktayız.
 
Samsun’da afetin yaşandığı bölgede ilk yapılaşma girişimi 1996 yılında gündeme gelmiş, Mimarlar Odası’nın değerlendirme ve önerileri zamanın kamu yönetimleri tarafından dikkate alınarak bu yapılaşmadan vazgeçilmiştir.
 
Daha sonra TOKİ’nin, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Canik Belediyesi ile birlikte, ayrıcalıklı imar yetkilerini kullanarak, plan bütünlüğünü yok sayan, şehircilik ilkelerini dışlayan bir yaklaşımla hatalı yerleşim kararları vermesi ve dere yatağına “Kuzey Yıldızı Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında konutlar yapması sonucu, bugün yaşanan afete giden yol, bizzat kamu eliyle açılmıştır.
Bu uygulamaların birinci derecede sorumlusu olan zamanın TOKİ Başkanı, şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Erdoğan Bayraktar “suçluluk psikozu” içerisinde derenin istikametinin değiştirilerek dere yatağına konutlar yapıldığını inkâr etmekte ve kesinlikle hata yapılmadığını ifade edebilmektedir.
 
Nitekim Samsun Milletvekili olan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın 10 Temmuz 2012 tarihli gazetelerde, “ Dere kenarındaki bütün evlerin yıkılacağı” yönündeki açıklamalarıyla esasen söz konusu konutların imar planlarına, şehircilik ilkelerine ve bilimsel kurallara uygun olarak yapılmadığı kabul edilmiş olup, bu açıklama ile Erdoğan Bayraktar tekzip edilmekte ve meslek kuruluşlarının tespitleri ise doğrulanmaktadır.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “TOKİ’nin Meslek Odaları tarafından uyarılmadığı” savının ise gerçekle uzaktan yakından bir alakası bulunmamaktadır. Üstelik dere yatağında binaların yapılmaması gerektiğini herkes bilebilir. Bunun için mimar, mühendis veya plancı olmaya hiç gerek yoktur. Kaldı ki, Erdoğan Bayraktar’ın bir “Kamu Kurumu Başkanı ve Bakan” olarak “Kuzey Yıldızı Kentsel Dönüşüm Projesi” konutlarının dere yatağına yapılmaması gerektiğini bilmemesi söz konusu olamaz.
 
Bu açık gerçeklere rağmen Meslek Örgütlerimiz kentlerimizin, sağlıklı ve güvenli gelecekleri için uyarılarını zamanında yapmış ve yapmaya devam etmektedirler. Bu kapsamda yapılan belli başlı çalışmalar şöyledir:
2008 yılında Erdoğan Bayraktar TOKİ Başkanı olduğu sırada, Mimarlar Odası adına bizzat Genel Başkan tarafından ziyaret edilmiş ve şehircilikle ilgili kaygılar kendisine iletilmiştir. Bu kapsamda “güvenli ve kimlikli” yapılı çevreler vurgusu yapılmıştır.
 
Mimarlar Odası olarak, TOKİ’nin uygulamalarının sorgulayan, sorunları tespit eden ve çözüm önerileri ortaya koyan pek çok panel, sempozyum ve basın açıklaması gerçekleştirilmiş; ayrıca 2009 yılında “TOKİ Raporu” hazırlanarak kamuoyuna duyurularak kaygılar paylaşılmıştır.
 
Afetin yaşandığı Samsun’daki TOKİ yapılaşmaları ile ilgili ise, 26 Ekim 2007 tarihinde “KENTSEL AFETLER KARŞISINDA KENT” konulu panel ve 27-29 Kasım 2008 tarihleri arasında “SAMSUN KENT SEMPOZYUMU” düzenlenmiş ve toplantıya katılan uzmanlar tarafından “Samsun’da dere yataklarında planlanan yerleşim alanlarının afetlere açık davetiye çıkardığı” vurgusu yapılmıştır. Sempozyum sonucunda hazırlanan “Kent Sempozyumu Bildiriler Kitabı” ise, 27 Şubat 2009 tarihinde Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ve Samsun Valiliği’ne gönderilmiştir.
 
Ayrıca bölgede değişik zamanlarda Meslek Örgütleri ve Sivil-Demokratik Örgütler “Kuzey Yıldızı Kentsel Dönüşüm Projesi” ve dere yatağına yapılaşma ile ilgili kaygılarını yazılı ve görsel basınla paylaşmışlardır.
Kısaca çerçevesini çizmeye çalıştığımız gelişmelere ilişkin olarak, afet sürecine ait bilgileri, bölgede yapılan tespit ve gözlemleri içeren “SAMSUN’DA YAŞANAN AFETE İLİŞKİN RAPOR”umuzu ekte bilgi ve değerlendirmelerinize sunuyoruz.
 
Sonuç olarak, Samsun’da yaşanan afet sonrasında sorumlulukların bu kadar açık ve net bir şekilde ortaya çıkmasından rahatsız olan Başbakan Tayyip Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “suçu üzerinden atma” telaşı içinde yaptıkları açıklamaları hiçbir “bilimsel ve ahlaki” ölçüt içersinde değerlendirme olanağı bulunmamaktadır. Ancak, bu gelişmelerden sonra iktidar tarafından dikte edilen “kentsel ranta ve yağmaya” dayalı “kentsel dönüşüm modeli”nin niteliği daha fazla görünür olmuş ve çöküş süreci başlamıştır. Çöküşün etkilerinin bu alanla sınırlı kalmayacağı kesindir.
Bizler demokratik kazanımların en önemli güvencelerinden olan Meslek Örgütleri olarak; demokratik hukuk devleti normları ve uygarlık ölçütleri ile ilgisi olmayan, bu “çağdışı” politikalar ve söylemlerin bir an önce terk edilmesini diliyoruz. Ülkemizin esenlikli bir geleceğe taşınması, toplumumuzun gönencinin yükseltilmesi, afetler karşısında güvenli yaşam ortamlarının oluşturulması, mimarlık ve şehirciliğimize katkı amacıyla tüm duyarlı kesimleri çaba göstermeye ve dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz…
 
Kaybettiğimiz yurttaşlarımızın acısını paylaşıyor ve toplumumuza başsağlığı dileklerimizi değerli kamuoyuna saygı ile sunuyoruz.
 
MİMARLAR ODASI
Samsun Sel Raporu için:
http://www.mimarlarodasi.org.tr/_docs/SAMSUN%20SEL%20RAPORU.pdf