Ankara’da Covid-19 salgını her gün daha yaygın hale gelirken, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, sorumluluğun önlem almayan, bilimsel verileri dikkate almayarak halk sağlığını hiçe sayan iktidarda olduğunu belirtti. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, koronavirüs salgını konusunda kentlerdeki halk sağlığını gündeme taşıdı. Türkiye genelinde alınmayan önlemler ve yanlış politikalar nedeniyle
Koronavirüs gidiyor mu, gidecek mi, vakalar azalıyor mu, dalga dalga dalgalanacak mı derken; salgının Türkiye’de resmi olarak açıklanmasının üzerine üç ayı devirdik. Geriye dönüp şöyle bir bakınca, hepimizin hayatında kalıcı etkiler bırakacak üç aydan bahsettiğimiz kesin. Üstelik üç ayla sınırlı kalacak gibi de görünmüyor. En azından ikinci dalga teorileri gerçekleşene
İnsanlığın ilk çağlarında atık sular sokaklara ve derelere atılarak tasfiye edilirdi. Bu nedenle salgınlar ve bulaşıcı hastalıklar yaygınlaştı. Ortaçağın sonuna doğru açılan kanallarla atık suların en çabuk şekilde yerleşim merkezlerinden uzaklaştırılmasına çalışıldı. Sanayi devrimiyle birlikte kentleşme, atık suların tasfiyesi ve suların korunması önem kazandı. Ülkemizde ise atık suların arıtılmadan alıcı
Koronavirüs (Covid-19), Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıktı, sonra hızla yaygınlaşarak milyonlarca insanı etkiledi. Covid-19’un küreselleşmesine bağlı olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) pandemi ilan etmek zorunda kaldı. Dünya ülkeleri pandemi sonucu, ekonomik, sosyal ve kültürel durumuna, vaka sayısına bağlı olarak farklı önlemler aldı, hayata geçirdi. Bilim insanları Covid-19’u önlemek için aşı
Koronavirüs günlerinde salgının yayılımının önlenmesi ülkenin en önemli gündemi. Halk bir yanda sağlığını korumaya çalışırken bir yanda hayatta kalmaya çalışıyor. Milyonlarca insanın salgın şartlarında geçim derdine düştüğü bir gerçek. İhtiyaçların başında gelen gıda, gerek fiyatlardaki artış, gerek üretim koşullarındaki krizle yine gündemimizde. Salgınla birlikte tarımsal üretimde sorunların derinleştiği ve gıda
Dünya Sağlık Örgütü, 13 Nisan 2019’da yayımladığı pandemi genelgesi ile bütün ülkeleri uyardı, fakat Türkiye’nin de aralarında bulunduğu kapitalist ülkeler salgını önleyecek düzeyde önlem almadılar. Peki Türkiye’de ne oluyor? Öncelikle sağlık alanı böyle salgınlar için hazır mıydı, ne tür önlemler alınmıştı, kamuoyuna açıklanması gerekir. Bu noktada ben hastanelerin durumlarıyla ilgili
Koronavirüs salgınında yüzbinlerce kişinin enfekte olduğu ve henüz salgının etkilerini sürdürdüğü bir dönemde devasa kapalı alanlarıyla bilinen alışveriş merkezleri için 11 Mayıs’ta açılma kararı verildi. Peki bu halk sağlığı açısından ne anlama geliyor, AVM’lerin havalandırma sistemleri halk sağlığını nasıl tehdit ediyor, çalışanlar açısından sağlıklı mı, iç hava kalitesi standartları sağlıyor
Koronavirüs salgını dünya genelinde milyonlarca kişinin hastalanmasına, yüzbinlerce kişinin ölümüne neden oldu, olmaya devam ediyor. Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve yayılan virüsle birlikte ülkeler farklı önlemler ve salgın yönetimleri uyguladı. Sağlık sistemlerinin neoliberal dönüşümle çökertildiği, halk sağlığının piyasalaştırıldığı, özetle sistemin çürümüşlüğü görüldü, görülmeye devam ediyor. Bu yazıda üç farklı ülkede
Teknolojinin yaşamı kolaylaştırma ve üretkenliği artırma noktasındaki getirileri kesinlikle tartışılmaz. Homo Sapiens medeniyetinin ulaştığı son noktada, teknoloji geliştirebilme kabiliyetinin başrol oynadığını söylesek abartmış olmayız. Bu medeniyetin diğer türlere, hatta kendisi dahil tüm dünyaya karşı pek merhametli olmadığını da kabul etmemiz gerekir. O halde bu acımasızlığın başrolünde de teknolojinin olduğunu söyleyebilir
Koronavirüs günlerinde çalışma yaşamındaki gelişmeleri meslektaşlarımızla konuşmaya devam ediyoruz. Yeni podcastimizde konuğumuz salgın günlerinde işyerindeki sorumluluğu daha da artan ve zorlu çalışma koşullarıyla baş etmeye çalışan iş güvenliği uzmanı/tekstil mühendisi Ozan Koç. politeknik.org.tr 55
Ekoloji Birliği, koronavirüs (COVID-19) günlerinde kesintisiz ilerletilen, hız verilen yıkım projelerini haritaladı. Ülkenin dört bir yanına yayılan inşaat, enerji, maden projeleri nedeniyle Anadolu salgın şartlarında da ağır bir saldırı altında. Ekoloji Birliği, koronavirüs günlerinde iktidarın “EvdeKAL” kampanyası yaparken inşaat, maden ve enerji şirketlerinin pürüzsüz, kesintisiz talan sürecini desteklediğini ve doğanın
Salgın koşullarının yasaklara bahane edildiği 1 Mayıs 2020’de yaşamına, emeğine, geleceğine sahip çıkanlar ülkenin meydanlarını, sokaklarını, evlerini ve işyerlerini kutlama alanına çevirdi. İstanbul’da Taksim’e yürümek için buluşan, aralarında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK yöneticileri, milletvekilleri, Politeknik YK Başkanı Ersin Kiriş’in de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Emeğin gününde
Koronavirüs günlerinde çalışma yaşamında meslektaşlarımızın, çalışma arkadaşlarımızın karşılaşabileceği sorunlara karşı haklarımızı soru-cevap şeklinde bir araya getirdik. Koronavirüs (COVID-19) salgını neredeyse tüm dünyaya yayılmış durumda. Vakalar artarken ‘evde kal’ çağrıları, sokağa çıkma yasağı uygulamaları devam ediyor ama birçok işyerinde hayati olmamasına rağmen üretimler, çalışanların yaşamlarını, sağlıklarını hiçe sayan çalışma düzeninde ısrar
Koronavirüs günlerinde meslektaşlarımızla buluşmaya, yaşamlarını, çalışma yaşamlarını konuşmaya devam ediyoruz. Bu kez konuğumuz Hyundai Assan Genel Müdürlüğü’nde makina mühendisi olarak çalışırken, salgında otomotiv şirketlerinin ve Hyundai’nin diğer merkezlerindeki önlemlerini, evden çalışma örneklerini kıyaslayan bir maili yönetime gönderdiği için işten çıkarılan bir meslektaşımız. Kendisinin talebi nedeniyle ismini yayımlamadığımız meslektaşımız, yaşadıklarını bizimle
Koronavirüs salgınında meslektaşlarımızın çalışma yaşamındaki hallerini, yaşamlarını gündeme getirmeye devam ediyoruz. Bu kez konuğumuz çok uzaklardan… Londra’da çalışan endüstri mühendisi Pınar Oktay. Göçmen işçi olarak çalıştığı ülkedeki salgını, salgının işinde, yaşamında yarattığı etkileri konuştuk. politeknik.org.tr 51
Çalışma biçimimiz hızla değişiyor. Özellikle bizim gibi ofis çalışanı, beyaz yakalı, gri yakalı, uzmanlık sahibi, profesyonel, zihinsel emek erbabı veya istediğiniz başka bir biçimde isimlendirebileceğiniz kesimin, 10, 20 veya 40 yıl önceki çalışma biçimlerini bugünkü ile kıyasladığımızda her birinde farklı biçimler bulabiliriz. Tabi ki bu biçimleri doğuran koşulları da bulabiliriz.
İşverenin otoritesini sarsmak… 31 yaşındaki mühendis, Hyundai Assan’ın Genel Müdürlüğü’ndeki görevinden bu nedenle atıldı. Tek yaptığı rakip firmaların salgın önlemlerini gösteren bir tabloyu yorumsuz paylaşmaktı. Tazminatsız atılmasına yol açan ilgili madde, aslen “ahlak”la ilgili gerekçeleri düzenliyor ve SGK kaydına işleniyor. Her an işsiz kalma tedirginliği ve performans kaygısı ile yaşayan
Koronavirüs günlerinde çalışma arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın yaşadıklarını görünür hale getirmeye devam ediyoruz. Podcast serimizde dördüncü konuğumuz, İstanbul’da koronavirüs koşullarında devam ettirilen bir şantiyeden, mimar Deniz Öztürk. politeknik.org.tr 49
Felaketler çağında yaşıyoruz desek yalan olmaz. Sadece bizim memlekette değil, dünyanın neredeyse tamamında bu felaketlerin yarattığı krizleri doğru yönetme kabiliyetinden uzak akılların, uzunca bir süredir ‘yönetme’ yetkisini ellerinde tutmasını da üzerine eklersek duyduğumuz kaygılar yerli yerine oturuyor. Sosyal medyada mizahı yeterince yapılan ‘2020 felaketleri’ serisini tekrar saymayacağım, zira Covid-19 salgını
Virüs salgınının etkileri artıyor, çeşitli sokağa çıkma önlemleri alınırken, çalışanların işe gitme zorunluluğunu ortadan kaldıracak, iş güvencesini garanti edecek önlemler ise hala alınmadı. Milyonlarca çalışan hastalık riskine rağmen iş başı yapmak zorunda bırakılıyor. Çalışma arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın yaşadıklarını, çalışma yaşamının gündemini tutmaya devam ediyoruz. Podcast serimizde üçüncü konuğumuz, maden ocağında çalışan