Demokrat Gıda Mühendislerinden Torba Yasa Açıklaması

Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin geçtiğimiz hafta TBMM’den geçen torba yasayla TMMOB’nin yetkilerinin kısıtlanmasına sessiz kalması üzerine Demokrat Gıda Mühendisleri grubu bir açıklama yaptı.
10 Temmuz’da TBMM’den geçen torba yasaya son dakika eklenen bir bend ile TMMOB ve bağlı odaların mesleki denetim yetkileri kaldırıldı. Yetkilerini yok sayan bu yasaya karşı TMMOB, İstanbul’da ve yurt genelinde basın açıklamaları ve eylemler düzenledi. 
Bu süre zarfında Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin (Gıda MO) TMMOB İstanbul İKK toplantılarında alınan kararları üyeleri ile paylaşmaması ve “13 Temmuz Cumartesi günü saat 19.00’da İstiklal Caddesi’nde kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklaması yapılması” kararını üyelerine iletmemesi üzerine Demokrat Gıda Mühendisleri grubu bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Gıda MO İstanbul Şube yönetiminin TMMOB’nin yetkisizleştirilmesine karşı neden sessiz kaldığını açıkça ifade etmesi istendi. Demokrat Gıda Mühendisleri, açıklamanın sonunda TMMOB’nin haklı ve onurlu mücadelesini desteklediği belirtti.
Demokrat Gıda Mühendisleri’nin 16 Temmuz 2013 tarihinde yaptığı açıklamanın tam metni şu şekilde;
       Gıda Mühendisleri Odası Yöneticileri, Üyeleri ve Tüm Kamuoyuna, 

       Bilindiği üzere, 10.07.2013 günü TBMM Genel Kurulu’nda ‘Torba Yasa’ görüşmeleri sürerken, AKP’nin son saniyede sunduğu izansız bir önerge ile Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği’nin (TMMOB) yetki ve gelirleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmiştir. Aynı önergede, “Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler ve bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez” ifadeleri yer almıştır.

       Bu yasa ile, ülke kaynaklarının talanına karşı çıkan TMMOB ve bağlı odalarını işlevsizleştirmek, odaların üyeleriyle ilişkisini zayıflatmak ve giderek ortadan kaldırmak, odaların gelirlerine el koymak, kamusal-toplumsal kaynak ve varlıkların talanını iktidarın elinde merkezileştirerek piyasaya açmak, kentsel dönüşüm, kentsel rant programlarının önündeki bilimsel, teknik, mesleki denetimi ve toplumcu engelleri ortadan kaldırmak, sonuç olarak teslim alamadığı TMMOB‘nin etkisizleştirilmesi istenmektedir.

       Gece yarısı ve apar topar bir şekilde yapılan bu operasyon, başta TMMOB olmak üzere tüm demokratik kitle örgütleri, kamuoyu ve halkımız tarafından büyük tepki toplamış, Ankara ve İstanbul öncelikli olmak üzere birçok şehirde yapılan kitlesel eylemler ile hükümetin sebep olduğu bu antidemokratik müdahale protesto edilmiştir, edilmektedir.

       Operasyonun biraz daha gerisine gidersek, yaklaşık 50 gündür devam eden ve pek çok insanın dolaylı veya dolaysız polis şiddeti ile terbiye edilmeye çalışıldığı, sakat kaldığı ve yaşamını yitirdiği ‘gezi eylemleri’ sürecinin uzantısında, 8 Temmuz günü TMMOB’nin de bileşenleri içinde yer aldığı Taksim Dayanışması’ndan onlarca kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanlar arasında birçok TMMOB yöneticisi ve üyesi de bulunmakta olup bu kişilerin evlerine yapılan hukuksuz baskınlar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve pek çok kesim tarafından eleştirilmiş ve zorbaca bulunmuştur. Tüm bu gelişmelerin hemen ertesinde, AKP tarafından yapılan ve TMMOB’nin ve odaların asli görevi olan mesleki denetimi ortadan kaldıran bu düzenleme, Gezi Süreci sırasında ve sonrasında yürüttüğü hukuksuz ve gayri insani uygulamalar ile halkın büyük bir kısmının tepkisini çeken ve yıpranan mevcut hükümetin, pek çok hukuksuz icraatının önünde engel olarak gördüğü meslek odalarını önünden süpürmesi olarak algılanmış, atılan bu adım TMMOB’yi ortadan kaldırma girişimi ve cadı avına dönüşmüştür. 

       TMMOB, yukarıda özetlemeye çalıştığımız bu antidemokratik uygulamaları ifşa etmek, halka duyurmak ve itirazını yüksek sesle dillendirmek için bir dizi eylem planı gerçekleştirme kararı almıştır. 11 Temmuz günü yapılan iKK (İl Koordinasyon Kurulu) toplantısından çıkan sonuç ile birlikte bir basın açıklaması kaleme alınmış ve ertesi gün gazetelerde yayınlanmıştır. İstanbul İKK’nın bileşenlerinden biri olan Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube’nin ismi, her ne hikmetse, bu açıklamanın altına imza atan meslek odaları arasında yer almamaktadır. Bu durum üyelerimiz tarafından fark edilip İstanbul Şube Yönetimi’ne iletildiğinde, bir anlaşmazlık olduğu ve iletişim sorunları yüzünden listede yer alınmadığı söylenmiş, İstanbul İKK ve ilgili gazete(ler) ile görüşülüp durumun düzeltildiği, ertesi günkü sayıda bunun duyurulacağı açıklanmıştır. Fakat bir sonraki günün gazetelerinde buna benzer bir haber ya da tekzip-ilave görülmemiştir. Konu yeniden kendilerine aktarıldığında ise muhataplar tarafından herhangi bir cevap alınamamıştır. 

       Yine, TMMOB ve ilgili İstanbul İKK tarafından 11 Temmuz Perşembe günü alınan bir kararla, 13 Temmuz Cumartesi günü saat 19.00’da İstiklal Caddesi’nde kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklaması yapılması kararı alınmıştır. Bu eylemlilik de, tıpkı daha önceki benzer örneklerinde de görüldüğü gibi, Oda Yönetimi tarafından üyelerine mail ya da mesaj yolu ile iletilmemiş, sadece süreç içerisinde zaten aktif olarak yer alan ya da bunu tesadüfen öğrenen üyeler bu eylemden haberdar olup katılabilmişlerdir.

       Bahsi geçen ve TMMOB’nin büyük önem verip tüm güçleri ile katılma kararı aldığı basın açıklamasına, Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetimi’nden tek bir temsilci bile katılmamıştır. Ne acıdır ki bu durum, ertesi gün bir üyemiz tarafından kendilerine sorulduğunda, Şube Başkanı Sedat Kuru, Cumartesi günü saat 19.00’da yapılan ve tam 500.000 mimar ve mühendisi ilgilendiren bu tarihi eylem için, hem de bir gün sonra, ‘’Ben çalıştığım için gelemedim. Arkadaşların katılımı ile ilgili bir bilgim yok’’ diyebilmiştir. Başkan nezdinde, üstelik de neredeyse tüm etkinlik ve üye toplantısı gibi faaliyetlerin yapıldığı ve yönetimin iştirak ettiği cumartesi günü için yapılan bu talihsiz izahat, tatmin edici olmaktan uzak olup vicdanları yaralamıştır. 

       Tüm bunların ışığında, son zamanlarda yaşanan bazı gelişmeler, Demokrat Gıda Mühendisleri Grubu olarak, bizleri rahatsız ve tedirgin etmektedir. Bir taraftan 60 yıllık örgütümüz olan TMMOB’ne rakip olarak kurulan, tabir yerindeyse şirk koşulan ve mevcut iktidar odaklarınca desteklenen Mimar ve Mühendisler Grubu’na İstanbul Şube Başkanı tarafından verilen 5 sayfalık röportaj, ne amaçla kurulduğu hala belli olmayan ve nasıl bir boşluğu doldurduğu-dolduracağı merak edilen, defalarca istememize rağmen henüz tüzüğünü dahi okumayı başaramadığımız Gıda Mühendisleri Derneği, ve yukarıda özetlemeye çalıştığımız son durum; diğer taraftan siyasi iktidar tarafından her türlü baskı yolu ile yıpratılmaya, yetkileri törpülenmeye ve güçsüzleştirilmeye-güdülmeye çalışılan, tüm bu tehditlere rağmen yılmayan, teslim olmayan, direnen-direnmeye çalışan TMMOB, buna karşılık dolaylı olarak içinde bulunduğu ve etkilendiği bu sürece hiçbir şekilde dahil olmayan ya da bir tercih olarak dahil-taraf olmak istemeyen Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetimi!

       Demokrat Gıda Mühendisleri Grubu olarak İstanbul Şube Yönetiminden talebimiz, yaşanmakta olan gelişmeler çerçevesinde al(a)madığı tavır ile ilgili TMMOB’ne, bizlere ve üyelerine geçerli ve ikna edici gerekçeler sunması, TMMOB örgütlülüğü ile ilgili düşüncelerini, mevcut ve güncel gündemi de göze alarak, açıkça ifade etmesidir.

       Bizler bir gece operasyonuyla torba yasaya eklenen madde ile meslek haklarımızın elimizden alınmak istenmesine karşı TMMOB’nin haklı ve onurlu mücadelesinde yanında olduğumuzu ve desteklediğimizi tüm kamuoyuna ve meslektaşlarımıza bildiririz.

Demokrat Gıda Mühendisleri Grubu
politeknik.org.tr