Odalara Saldırı ve Oda Çalışanlarının Mücadelesi – Yılmaz Bozkurt (Sendika.Org)

AKP’nin her hamlesi planlanmış muhalefete saldırısı uzun zamandır devam etmekte. Bugün bu saldırıdan meslek odaları da etkilenmektedir. Çıkartacakları yasalarla odaların mevcut yetkilerini ellerinden alarak, yıllardır yapmak istediklerini yaparak bu kurumların seslerini kesmek istemektedirler.

AKP şimdi yeni bir Torba Yasa hazırlığı içerisindedir. Yapı Denetimi Kanunu, İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu, Kıyı Kanunu, Mera Kanunu gibi birçok kanunda değişiklik yapan “Torba Yasa” içerisinde AKP’nin TMMOB’yi ”yok etme” yasası da var.

Aynı şekilde, bu kapsayıcı saldırı Türk Tabipleri Birliği(TTB)’ne de yapılmakta. Kanun Hükmünde Kararnamelerle saldırıya geçen Sağlık Bakanlığı Tam Gün Yasası ile sağlık alanını bitirmek, kendi istediği düzlemde bir yasa geçirme amacındadır.

Meslek odalarına bu saldırılar yapılırken göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek vardır: meslek odalarında çalışan ve yıllarca hem kurumunun hem halkın sorunlara sahip çıkan binlerce emekçi, işsizlikle karşı karşıya bırakılmış durumdadır.

AKP’nin bu saldırısı, muhalefetin önemli bir alanı olan meslek odalarını itibarsızlaştırmayı, yetkisiz ve etkisiz hale getirmeyi, üyelerinin odalarına sahip çıkmasını engellemeyi, bilimi ve tekniği gerçek ve doğru ellerden almayı ve bu kurumları yasalarla kapanma noktasına getirmeyi amaçlamaktadır.

Biz çalışanlarda odaları yıllardır emeğimizle var ettik, her işine gerçek anlamda sarılıp sahiplendiğimiz yerler olarak gördük ve bu durum her daim böyle olacaktır.

Emekten ve demokrasiden gelen gücümüzü, odalarımızın örgütlediği eylemlerdeki, etkinliklerdeki sahiplenmemizle gösterdik. Üzerimize düşen her şeyi yerine getirmeye çalıştık.

Şimdi bu saldırılardan bizler de etkilenmekteyiz. Odalarımızın içine düştüğü durum, bizlerle oda yönetimlerini karşı karşıya bırakma çabasıdır! Sadece işsizlikle karşı karşıya kalmaya değil aynı zamanda kurumlarımızın etkisizleştirilmesine karşı da mücadele içerisinde olacağımızın bilinmesini isteriz.

Ekonomik nedenlerden dolayı şuan için tartışılan işçi çıkartmaların ya da emekliliği gelmiş arkadaşlarımızın emekliliğe ayrılmalarının sorumlusu AKP’dir. Bu kurumlar bu zorunluluk olmasa hiçbir emekçisini yarı yolda asla bırakmaz, bunun bilincindeyiz.

Neoliberal politikalarıyla her alana saldırırken, taşeronlaştırmayı örgütleyen AKP, odaların daha önce yetki verdikleri işleri de bugün kendi eliyle taşeronlaştırmıştır.

Bunun için bir arada durmalıyız. Sözümüzü söyleyerek AKP’nin politikalarını teşhir etmeliyiz. Bugün için meslek odalarını muhalefeti susturmak istiyorlar çünkü meslek odaları bugün sendikalarla (DİSK, KESK) birleştirici eylemler örgütlüyorlar.

Çünkü, emekten yana iş yapıyorlar, emeğin talebini dillendiriyorlar.

Çünkü, her ay sayısı yüzleri bulan işçi ölümlerine ses çıkarıyorlar.

Çünkü, herkese eşit, parasız sağlık hakkı mücadelesi veriyorlar.

Çünkü, kentsel dönüşüme hayır diyorlar.

Çünkü, 4+4+4 eğitim sisteminin gericiliğine karşılar.

Çünkü, HES’lere hayır diyen köylünün yanındalar.

Çünkü tüm kısıtlamalara rağmen bilimi ve tekniği üyesine ve halkına sunuyorlar.

Peki bizler ne yapmalıyız?

Bu süreci sessiz olarak izlemeyeceğimiz aşikar. Ancak bütünlüklü durarak kenetlenerek bu saldırı püskürtülebilir.

İş akdini fesheden yer odalardır! Ama yukarıda da belirtildiği gibi biz oda emekçileri, odaların sahiplenici unsurları olarak kapatılmaya çalışılan odalarımızı sahiplenirken odaları hedef tahtasına oturtmayı değil AKP’yi teşhir etmeyi ve her türlü platformda sayısı gittikçe azalan demokratik kitle örgütü vasfı taşıyan kurumlarımızı ayakta tutmayı amaçlamalı ve mücadelemizi sonuna kadar vermeliyiz.

Bu yasaların ve neoliberal politikaların sahibi AKP’dir. Hedef olarak onu görmek en doğru yaklaşımdır. Bunu yaparken oda yönetimlerinin de çalışanlarına karşı işveren olarak davranması kabul edilemez bir yaklaşımdır.

Birlikte zor bir dönemden geçiyoruz. AKP’ye karşı birleşmeli, susturulmaya çalışılan muhalefeti güçlendirmeli, buna karşı diri durmalıyız.

Bizler oda çalışanları olarak AKP’nin politik anlayış çerçevesinde hiçe sayma, yıkma, yok etme çabalarına boyun eğmeyeceğiz! Yıllardır her türlü mücadelesinde sahiplendiğimiz kurumlarımızı bu zor sürecinde hiçbir koşulda yalnız bırakmayacağız

Kazanım ancak örgütlü güç ile olur, saldırı emeğin yanında duran herkese.

 

 

Yılmaz Bozkurt
İstanbul Tabip Odası çalışanı