Kazdağları’nda neler oluyor? – Politeknik

Çanakkale Kirazlı köyü Balaban mevkiinde, Çanakkale halkının içme suyu havzasında, halkın, bilim insanlarının, yerel yönetimin itirazlarına ve devam eden dava sürecine rağmen maden çıkarılması/ayrıştırılması/zenginleştirilmesi için sahada ağaç kıyımı başlatıldı. 195 bin ağaç kesildi.

Ruhsatlı maden sahasının ÇED onayı yalnızca maden çıkarma faaliyeti için verilmiş durumda. Maden ruhsatının kapsamı daha sonra ayrıştırma ve zenginleştirme eklenerek genişletildi. ‘Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artışı ve Zenginleştirme Tesisi Projesi’ için 2013 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu’na olumlu kararı veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açılan davada Danıştay ÇED’i iptal etti, Kazdağları’na geri dönüşü olmayacak zararlar vereceği gerekçesiyle bakanlığın itirazlarını da reddetti. Şirketin bu genişletilmiş kapsamlı maden faaliyetlerinin ÇED onayı yok!

Çıkarılan maden siyanürle ayrıştırılacak.

Neden siyanür kullanılır, sonuçları nedir?

Altın benzeri metallerin maden sahasından çıkarılan birim kütlede/cevherde bulunma miktarının/yoğunluğunun düşük olması nedeniyle çıkarılan cevherde altının her bir kırıntısını alabilmek için kimyasal kullanımı içeren yöntemlere başvuruluyor. Bu işlemlere siyanürizasyon deniyor. Kirazlı’da maden sahasından çıkarılan kazıya (cevher) açık havada yığınlar halinde serilerek içindeki altını çözündürmek için sodyum siyanür uygulanacak. Maden sahasından kazıyla çıkarılan tüm kütle siyanüre maruz kalmış olacak, kirletilecek. Ardından, çözünen ve sıvı hale getirilen altın metalini diğer kimyasallardan ayıran çözelti ayrıştırma işlemi yapılacak ve geriye kalan kimyasal sıvılar atık havuzlarında biriktirilecek.

Çözündürme, çözelti ayrıştırma ve atık havuzu aşamalarının herhangi birinde meydana gelecek sızıntı bölgedeki toprağı ve sonrasında yeraltı sularını kirletecek. Kazdağları’nı geri dönüşü olmayan bir ekolojik yıkıma sürükleyecek. Toprak, su, hava zehirlenecek. Kazdağları’nda sağlıklı ve güvenli yaşamak mümkün olmayacak!

Su havzası aynı zamanda bölge tarımı için önemli. Suyun siyanürle zehirlenmesi bölgenin tarımsal ürünlerini de zehirleyecek. Kazdağları ekosisteminin, dağların, kıyıların zarar görmesi turizmi doğrudan etkileyecek. Kazdağları eteklerinde bulunan Balıkesir ve Çanakkale kentleri ekonomik açıdan zarar görecek, halk yoksullaşacak.

Milyarlarca dolarlık vurgun

Maden çıkaracak, siyanürle ayrıştıracak, zenginleştirecek şirket Kanadalı Alamos Gold. Bu firmanın yerli taşeron şirketi ise Doğu Biga.

AKP iktidarı bu şirkete 865 milyon TL teşvik verdi.

Bu teşvikin yasal hazırlığı 2016 yılında çıkarılan torba yasadaki 80’inci maddeyle yapılmıştı. Madde 80, ‘stratejik yatırım’ olarak görülen faaliyetlerde yerel ve merkezi idari-denetim süreçlerini ortadan kaldıran, yetkiyi bakanlar kuruluna veren, sınırsız ekolojik yıkımlara kamu varlıklarını seferber ettiren bir madde.

Ancak bakanlar kurulunun, AKP iktidarının stratejik yatırım olarak gördüğü bu maden faaliyeti halkın cebinden çıkan büyük bir soygunu gösteriyor.

Maden kanuna göre yapılan hesaplamalarda devlet payı ortalama %2-4 arasında değişiyor. Alamos Gold’un Çanakkale Kirazlı’daki madeninden yaklaşık 4 milyar dolarlık altın çıkarılacak. %4’ten hesaplarsak, devlet payı 160 milyon dolar olacak. Yani 865 milyon TL’lik teşvik zaten bu maden faaliyetinden devlete kalacak paraya karşılık geliyor. Bu maden faaliyeti sonucu bir devlet payı oluşmayacak. Yine AKP iktidarı eliyle yürütülen kirli rant ilişkileri ve büyük bir soygunla karşı karşıyayız.

Kazdağları-Çanakkale bölgesinde toplam 43 maden ruhsatı verilmiş durumda. Bu madenlerin 30’u altın madeni, yani siyanürle ayrıştırma yapılacak madenler! Bölge büyük tehdit altında.

Kazdağları’nı parsel parsel satanları durduralım! Kazdağları’ndaki bu ekolojik yıkımı durduralım!
Yaşamlarımıza, geleceğimize sahip çıkalım!

Politeknik