DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), patronların pandemiyle geçen 2020 yılında 177 bin işçiyi Kod-29 bahanesiyle işten çıkardığını açıkladı. Kamuoyunda “Kod-29” olarak bilinen ve işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından İş Kanunu’nun 25-2 maddesinde yer alan “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” gerekçesi ile feshedilmesi uygulaması patronlar tarafından istismar edilmeye
Pandemi ile birlikte evden/uzaktan çalışma durumu eskiye oranla büyük ölçüde yaygınlaştı. Evden çalışma Microsoft, Facebook, Google, PSA Group ve son olarak Akbank’ın, Koç Holding’in de eklenmesiyle kalıcı olma yoluna doğru gidiyor.[1] Ancak bununla beraber evden/uzaktan çalışmanın çalışanlar açısından yeni bir sömürü şekli olup olmadığı da tartışılıyor.[2] Çalışanlar evden çalışmanın getirdiği
Covid-19 pandemisi toplumsal yaşamı pek çok açıdan değiştirdi. Bu değişimlerden emek alanı azade kalmadı. Politeknik, Mühendis Mimar Şehir Plancılarının Çalışma Hayatında Covid-19 Araştırması ile bu değişime mühendisler cephesinden mercek tuttu. Araştırma pek çok çarpıcı sonuç açığa çıkardı. Politeknik 24 Kasım-16 Aralık tarihleri arasında Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Çalışma Hayatında Covid-19
Politeknik, pandemi sürecinde, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının çalışma koşullarına mercek tutmak ve taleplerini ortaya koymak amacıyla Mühendis, Mimar, Şehir Plancılarının Çalışma Hayatında Covid-19 Anketi başlatıyor. Ankete katılmak için tıklayınız. Koronavirüs salgını hem çalışma hayatımızı hem de özel yaşamlarımızı pek çok açıdan değiştirdi. Pandemide işe gitmek zorunda olanlar hasta olma ve
Koronavirüs gidiyor mu, gidecek mi, vakalar azalıyor mu, dalga dalga dalgalanacak mı derken; salgının Türkiye’de resmi olarak açıklanmasının üzerine üç ayı devirdik. Geriye dönüp şöyle bir bakınca, hepimizin hayatında kalıcı etkiler bırakacak üç aydan bahsettiğimiz kesin. Üstelik üç ayla sınırlı kalacak gibi de görünmüyor. En azından ikinci dalga teorileri gerçekleşene
Twitter, Square, Google, Facebook, Coinbase, Shopify gibi dünya devi şirketler daimi ya da uzun süreli evden çalışmaya geçtiklerini duyurdular. Koronavirüs salgını ve karantina koşulları nedeniyle, pekçok ülkede, özellikle ofis çalışanları yaygın bir şekilde evden çalışma modeline geçti. Şirketler, ofislere kademeli bir şekilde dönüşlere ya da dönüş planlarını açıklamaya başladı. Bununla
Koronavirüs salgını dünya genelinde milyonlarca kişinin hastalanmasına, yüzbinlerce kişinin ölümüne neden oldu, olmaya devam ediyor. Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve yayılan virüsle birlikte ülkeler farklı önlemler ve salgın yönetimleri uyguladı. Sağlık sistemlerinin neoliberal dönüşümle çökertildiği, halk sağlığının piyasalaştırıldığı, özetle sistemin çürümüşlüğü görüldü, görülmeye devam ediyor. Bu yazıda üç farklı ülkede
Teknolojinin yaşamı kolaylaştırma ve üretkenliği artırma noktasındaki getirileri kesinlikle tartışılmaz. Homo Sapiens medeniyetinin ulaştığı son noktada, teknoloji geliştirebilme kabiliyetinin başrol oynadığını söylesek abartmış olmayız. Bu medeniyetin diğer türlere, hatta kendisi dahil tüm dünyaya karşı pek merhametli olmadığını da kabul etmemiz gerekir. O halde bu acımasızlığın başrolünde de teknolojinin olduğunu söyleyebilir
Koronavirüs günlerinde çalışma yaşamındaki gelişmeleri meslektaşlarımızla konuşmaya devam ediyoruz. Yeni podcastimizde konuğumuz salgın günlerinde işyerindeki sorumluluğu daha da artan ve zorlu çalışma koşullarıyla baş etmeye çalışan iş güvenliği uzmanı/tekstil mühendisi Ozan Koç. politeknik.org.tr 59
Olağan dışı durumların ve dönemlerin, değişimleri zorlayıcı etkileri olduğunu, çalışma hayatlarımızın da hayatın geri kalanındaki değişimlerden muaf olmadığını biliyoruz. Bire bir aynı koşullar olmasa da tarih bunun örnekleriyle dolu. Hal böyle olunca, entelektüel birikimi ve güncel tartışmaları takip etme kabiliyeti nispeten yüksek olan home hapis beyaz yakalı camiasında, bu salgın
Koronavirüs günlerinde çalışma yaşamında meslektaşlarımızın, çalışma arkadaşlarımızın karşılaşabileceği sorunlara karşı haklarımızı soru-cevap şeklinde bir araya getirdik. Koronavirüs (COVID-19) salgını neredeyse tüm dünyaya yayılmış durumda. Vakalar artarken ‘evde kal’ çağrıları, sokağa çıkma yasağı uygulamaları devam ediyor ama birçok işyerinde hayati olmamasına rağmen üretimler, çalışanların yaşamlarını, sağlıklarını hiçe sayan çalışma düzeninde ısrar
Koronavirüs günlerinde meslektaşlarımızla buluşmaya, yaşamlarını, çalışma yaşamlarını konuşmaya devam ediyoruz. Bu kez konuğumuz Hyundai Assan Genel Müdürlüğü’nde makina mühendisi olarak çalışırken, salgında otomotiv şirketlerinin ve Hyundai’nin diğer merkezlerindeki önlemlerini, evden çalışma örneklerini kıyaslayan bir maili yönetime gönderdiği için işten çıkarılan bir meslektaşımız. Kendisinin talebi nedeniyle ismini yayımlamadığımız meslektaşımız, yaşadıklarını bizimle
Koronavirüs salgınında meslektaşlarımızın çalışma yaşamındaki hallerini, yaşamlarını gündeme getirmeye devam ediyoruz. Bu kez konuğumuz çok uzaklardan… Londra’da çalışan endüstri mühendisi Pınar Oktay. Göçmen işçi olarak çalıştığı ülkedeki salgını, salgının işinde, yaşamında yarattığı etkileri konuştuk. politeknik.org.tr 55
Çalışma biçimimiz hızla değişiyor. Özellikle bizim gibi ofis çalışanı, beyaz yakalı, gri yakalı, uzmanlık sahibi, profesyonel, zihinsel emek erbabı veya istediğiniz başka bir biçimde isimlendirebileceğiniz kesimin, 10, 20 veya 40 yıl önceki çalışma biçimlerini bugünkü ile kıyasladığımızda her birinde farklı biçimler bulabiliriz. Tabi ki bu biçimleri doğuran koşulları da bulabiliriz.
Koronavirüs günlerinde çalışma arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın yaşadıklarını görünür hale getirmeye devam ediyoruz. Podcast serimizde dördüncü konuğumuz, İstanbul’da koronavirüs koşullarında devam ettirilen bir şantiyeden, mimar Deniz Öztürk. politeknik.org.tr 58
Felaketler çağında yaşıyoruz desek yalan olmaz. Sadece bizim memlekette değil, dünyanın neredeyse tamamında bu felaketlerin yarattığı krizleri doğru yönetme kabiliyetinden uzak akılların, uzunca bir süredir ‘yönetme’ yetkisini ellerinde tutmasını da üzerine eklersek duyduğumuz kaygılar yerli yerine oturuyor. Sosyal medyada mizahı yeterince yapılan ‘2020 felaketleri’ serisini tekrar saymayacağım, zira Covid-19 salgını
Virüs salgınının etkileri artıyor, çeşitli sokağa çıkma önlemleri alınırken, çalışanların işe gitme zorunluluğunu ortadan kaldıracak, iş güvencesini garanti edecek önlemler ise hala alınmadı. Milyonlarca çalışan hastalık riskine rağmen iş başı yapmak zorunda bırakılıyor. Çalışma arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın yaşadıklarını, çalışma yaşamının gündemini tutmaya devam ediyoruz. Podcast serimizde üçüncü konuğumuz, maden ocağında çalışan
Sedef Tersanesi’nde çalışan bir mühendisin COVID-19 testi pozitif çıktı. Tersane yönetimi diğer çalışanları bilgilendirmek için 3 gün bekledi, bilgi sakladı. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bulunan Sedef Tersanesi’nde çalışan bir mühendis, 28 Mart Cumartesi ateş ve öksürük şikayeti ile hastaneye başvurdu. Hastanede çekilen tomografi sonrası COVID-19’dan şüphelenilen mühendisin yatışı verildi. 29 Mart
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Covid-19 salgını ile mücadelede halkın sağlığının, işinin korunması temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için acilen hayata geçmesi gereken 7 talep için imza kampanyası başlattı. Emek ve meslek örgütlerinin pandemi koşullarındaki 7 acil talebi içeren ve imzaya açtığı metin şöyle: Biz aşağıda imzası bulunan konfederasyonlar, birlikler, sendikalar, odalar,
Koronavirüs Dünya’da yayılmaya devam ediyor. Halk kendi dayanışma ağlarını kuruyor. ‘3 Boyutlu Destek Covid-19 Kolektif Üretim Hareketi’ bu dayanışma ağlarından biri, 3D yazıcılarla koruyucu sağlık ekipmanları üretimini hedefliyor. Koronaviriüs Dünya’nın pek çok ülkesinde yayılıyor. İktidarlar halk sağlığını koruyamadığı gibi, virüsün sonuçlarına karşı sermayeyi kurtarmaya çalışıyor. Kapitalizmin yıkıcı sonuçları çıplak haliyle