Baz İstasyonları Yönetmeliği ÇMO’un İptal İstemiyle Danıştaya Taşındı

Çevre Mühendisleri Odası’nın 16.05.2009 tarihli 27230 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlemesine İlişkin Yönetmelik”in belirli maddelerin durdurulmasına ilişkin talebi Danıştay’a taşındı. 

Sokullu Mahallesi Nimet sokak sakinlerinin ÇMO’ya yaptıkları başvuru neticesinde, sokakta bulunan boş parselde baz istasyonu  kurulması için başvuruda bulunan operatör şirkete Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nca güvenlik sertifikası verildiğinin öğrenilmesi üzerine,  ÇMO tarafından söz konusu Yönetmelik’in Güvenlik Mesafesi, Güvenlik Sertifikası, Meskun Mahal, Sürekli Maruz Kalma, Güvenlik Mesafesi Hesabı, Montaj Esasları, Güvenlik Sertifikası Müracaatı ve Ölçüm Bildirimi ve Mevcut Güvenlik Sertifikaları başlıklı  maddelerinin Danıştay’a taşınarak iptali istenmiştir.

 Temel amacı  elektomanyetik alanda istem dışı ve sürekli maruz kalma durumunda; çevre ve insan sağlığı üzerinde oluşabilecek muhtemel olumsuz etkileri giderebilmek şeklinde belirtilmiş olan mevcut yönetmelik, çevre ve insan sağlığının korunmasının iletişim hakkından üstün oluşunu vurgulamaktadır. Ancak söz konusu yönetmelikte baz istasyonlarından kaynaklanan olumsuz çevre ve sağlık etkilerinin giderilmesi için tek önlem olarak güvenlik mesafesi ile ilgili düzenlemelere gidildiği görülmektedir. Bununla beraber tek koruma yöntemi mesafe tayini olmadığı gibi, yönetmelikte belirtilen mesafe hesapları da oldukça belirsiz olması yönetmeliğin çevre ve insan sağlığını korumaktan uzak olduğunu göstermektedir.

 

ÇMO’ya göre güvenlik mesafesine göre kurulan her bir sabit elektronik haberleşme cihazı için, işletici veya işletmeciye verilen belge olan güvenlik sertifikasının verilmesi öncesinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından çevre ve insan sağlığını koruma amacıyla kapsamlı araştırmalar yapılmalı, çevresel etkilerin tespiti v ebertarafı amacı ile ÇED süreci eksiksiz işlemelidir. Bir başka ifade ile gerçekleşmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar yapılmadan, söz konusu baz istasyonunun kurularak faaliyete geçmesi için salt güvenlik mesafesi hesaplanmak suretiyle, operatörlere güvenlik sertifikası verilmemelidir.

 

Anayasa’nın 56. maddesinde herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu belirtildiğinden Anayasa’dan sonra gelen tüm yasal ve idari düzenlemelerin bu amaçlara ulaşmaya elverişli hükümler içermesi gerekmektedir.
Bilgi teknolojileri ve İletişim Kurumu’nu etkisiz koruma yöntemlerinde ısrar etmek yerine ÇED sürecini esas alan, kamu yararına karar alma süreçlerine çağıran Çevre mühendisleri Odası, bilimsel ve teknik birikimi  ve kamusal sorumluğunun gereği olarak, çevre ve halk sağlığını hiçe sayan düzenleme ve uygulamalara karşı hukuksal ve toplumsal alanda her türlü mücadele aracını kullanmaya devam edeceğini belirtti.

politeknik.org.tr