Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Bu raporun önemli bölümleri de, geçen hafta gazetemiz Birgün’de üç gün süreyle yayınlandı.
Zorunlu BES’te çalışanları ilgilendiren önemli bir sorun da, “İşveren, işçi ve memurdan kestiği parayı sigorta şirketine yatırmazsa ne olur?” konusudur. Bilindiği gibi 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren her ay çalışanın brüt ücretinden yüzde 3’lük bir BES kesintisi yapılacak.
Bu sorun, DİSK-AR’ın raporunda şöyle söz konusu ediliyor:
“BES için işveren katkısı ve devlet güvencesi söz konusu değil…Fonların katkılarının değerlendirildiği şirketlerin iflası durumunda da yaşanacak kayıplar için bir garanti yoktur…Dahası işverenlerin çalışanlardan kestikleri BES primlerini ilgili şirketlere yatırmaması da ihtimal dahilindedir. Sigorta primi ve vergi yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenlerin BES primi yatırmalarını beklemek saflık olur.”
Bunun ötesinde konuyla ilgili bir başka bilgi bulunmuyor. Zorunlu BES ile ilgili 6740 sayılı yasada ise, işverenin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde 100 TL’lik bir idari para cezası ile sorumlu olduğu belirtiliyor.
Yasa maddesinin ilgili bölümü aynen şöyle:
“İşverenler bu madde kapsamındaki yükümlülükler bakımından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenir. İşverenin bu madde kapsamındaki yükümlülüklere ve bu madde uyarınca konulan düzenlemelere uymaması halinde her bir ihlal için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında 100 Türk lirası idari para cezası uygulanır.”
Yine yasanın bir başka yerinde de, çalışandan kesilen prim miktarının zamanında sigorta şirketine aktarılmaması veya geç aktarılması halinde belli bir
faiz hesabına göre çalışanın birikimindeki parasal kayıptan işverenin sorumlu olduğu ifade ediliyor.
Sonuç itibariyle işveren, çalışanın kesintisini sigorta şirketine yatırmazsa her bir ihlal için 100 TL’lik bir idari para cezası ile yükümlü bulunuyor.
Peki SGK’da (Sosyal Güvenlik Kurumu), yani kamusal sigorta hizmetindeki durum nedir? İşveren sigorta primini yatırmazsa ne olur? 5510 sayılı yasanın 88. Maddesi, süresi içinde ödenmeyen primlerle ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanuna atıf yapıyor. Buna göre işveren, aylık yüzde 3’lük gecikme faizinin yanı sıra hazine bonolarına uygulanan birleşik faiz oranında da bir gecikme faizi ödemesinden sorumlu bulunuyor.
Kuşkusuz bu işin parasal kısmı, esas önemli olan işveren o süreye ilişkin sigorta primini yatırmamış olsa bile bu sigortalılık hizmeti SGK tarafından kabul ediliyor.
Nitekim Prof. Dr. Can Tuncay ile Prof. Dr. Ömer Ekmekçi’nin “Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri” isimli kitabında da aynen şöyle deniliyor:
“Eğer işveren sigortalı işe giriş bildirgesi vermiş, yani sigortalının kuruma (SGK’ya) kaydı yapılmışsa ve fakat primleri yatırılmamışsa, sigortalının primi yatırılmayan süreler için tespit davası açmasına gerek yoktur. Çünkü bildirilen sigortalının priminin yatırılıp yatırılmadığını, bunun gibi aylık prim ve hizmet belgelerinin verilip verilmediğini izleme yükümü kuruma aittir. Yargıtay’ın yerleşik kararları da bu yoldadır”.
Görüldüğü gibi devlet, sigorta primi yatırılmayan çalışanın sigortalık süresini sayıyor, kabul ediyor, hesabı da işverenden soruyor. Zorunlu BES’te ise, sadece işvereni 100 TL’lik bir para cezasıyla sorumlu tutuyor, ödenmemiş primlere ait bölümden kendisinin (devletin) herhangi bir sorumluluğu bulunmuyor. İşveren de çalışanın parasını iç etmekle kalıyor, kalacak!