Yerel yönetimler politikalarını, hizmetlerini toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak şekilde üretmelidir. Kentler kadınlar için, Lbti+’lar için güvenli ve yaşanabilir planlanmalı; hizmetler ve olanaklar kadınların toplumsal yaşama eşitlikçi bir şekilde katılmalarını sağlamak hedefiyle sunulmalı, seferber edilmelidir.
Yerel yönetimler, sosyal yardım değil ‘hak’ temelli bir yaklaşımla kadınların sosyoekonomik haklarını tanımalıdır.
- Kent planlaması, politikaları ve tüm hizmetlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak bir yaklaşım öncelikli olmalıdır. Kent sakinlerinin çoğunluk yüzdesi kadın olmasına rağmen yerel yönetimlerde kadınların karar mekanizmalarında temsili ve istihdamı çok düşük orandadır.
Yerel yönetimlerde her kademede kadınların temsili, kadın istihdamı eşitlik perspektifiyle gözetilmelidir. - Kadınların kent yönetimine katılması sağlanmalıdır. Kadın örgütleri stratejik planların hazırlanma süreçlerinde yer almalı, mahalle ve/veya ilçe bazlı kadın komiteleri oluşturulmalıdır. Kadınlar geri çağrılabilir temsilcileri aracılığı ile belediye karar süreçlerinde yer almalıdır.
- Yıllık Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı oluşturulmadır. Belirli hedef, gösterge ve bütçeye sahip yıllık eylem planları yerel kadın komiteleriyle ortak hazırlanmalı, sonuçları halkla paylaşılmalıdır.
- Yerel yönetimler şiddet yaşamış kadınlara yönelik psikolojik ve hukuki destek, maddi yardım, çocuk bakım desteği, istihdam desteği sağlayacak güvenli alanlar oluşturmalı, ilçe/mahalle bazlı kadın dayanışma merkezleri açılmalıdır.
- Kadınların hizmet ve kaynaklara ulaşımını kolaylaştıracak proje ve faaliyetlerin planlanması öncelikle kentte güvenli kamusal alanı fiziki ve sosyal açıdan inşa edebilmek ile mümkün olur. Bunun için yaya güvenliğinin denetlenmesi, yeterli aydınlatılmış sokaklar, yeşil alanlar vb., kent içi ulaşımının kadınlar için erişilebilir ve güvenli hale getirilmesine yönelik planlamalar gerekmektedir. Örnek olarak; toplu ulaşımın gece saatlerinde devamlılığı, yeterli sayıda aydınlatılmış duraklar, duraklarda acil durum butonları gibi uygulamalar sıralanabilir.
- Kadın yoksulluğu ile mücadele de yerel yönetimlerin odağında olmalıdır. Yerel yönetim birimlerinde kadın istihdamı kotasından başlayarak kadın üretim sahaları oluşturulmalı, kadın kooperatifleri kurulmalı, kadınların üretim ve pazarlama girişimleri teşvik edilmeli, danışmanlık, eğitim, mali ve bürokratik destek hizmetleri sağlanmalıdır.
- Kadınların için önemli başlıklardan biri yerel yönetimlerin ev içi bakım emeğini destekleyecek hizmetleri vermesidir. Yaşlı, çocuk ya da engelli kişilerin bakımının kolektif ve kamusal olarak karşılanması için bakım merkezleri açılmalı; evde özel bakım gerektiren bireyler için gezici sağlık birimlerinin oluşturulması sağlanmalıdır.
- ‘Her mahalleye kreş’ yerel yönetimlerin öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır. Mahalle ölçeğinde ücretsiz, nitelikli ve güvenilir kreşler açılmalıdır. Kadınların sosyal aktivitelere katıldıkları, spor yaptıkları, üretim yaptıkları, eğitim aldıkları tüm belediye tesislerinde çocuk etüt ve oyun alanları planlanmalıdır.
- Yerel yönetimler, her ilçe yereli için kadın sağlığı merkezleri ile temel sağlık hizmetlerini erişilebilir kılmalı, hem kurulacak hem de mevcutta kurulmuş sağlık birimlerince cinsel sağlık hizmetlerini ücretsiz vermelidir.
- Afet yönetimi eşitlikçi olmalı, afet politikaları toplumsal cinsiyet eşitliği ekseninde üretilmelidir. Deprem gibi acil durumlar anında kadınların ihtiyaçlarını karşılayacak lojistik ve tedarik düzenekleri oluşturulmalıdır. Kadın Dayanışma Merkezleri deprem güvenli olmalı, bu mekanlar ayrıca kadınların acil durum eğitimlerini, arama kurtarma eğitimlerini aldıkları merkezler şeklinde işlevlendirilmelidir.
Politeknik