TMMOB YK üyesi Ersin Gırbalar’dan TMMOB’nin “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği”nden ayrılma kararına tepki

TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Ersin Gırbalar, TMMOB’nin “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği”nden ayrılma kararını eleştirdi. Gırbalar, “güvenlik” gerekçe gösterilerek sokaktan çekilmenin kabul edilemeyeceğini, barış ve demokrasi mücadelesinin yükseltilebilmesi adına sorumlu davranılması gerektiğini vurguladı.

TMMOB’nin Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla yayımlanan metinle ilan ettiği “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği”nden çekilme kararı tartışılmaya devam ediyor. TMMOB Yönetim Kurulu Ersin Gırbalar bir açıklama yayımlayarak, kararı eleştirdi, karardan bir an önce dönülmesi gerektiğini belirtti. Gırbalar, eleştirilerini Yönetim Kurulu’nda da dile getirdiğini, siyasi iktidarın savaş ve katliam politikalarına karşı ortak mücadele çabaları konusunda emek ve demokrasi güçlerinin sorumluluk dahilinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Gırbalar, siyasi iktidarın sokağı, meydanları toplumsal muhalefet unsurlarına kapattığı bir dönemde “güvenlik” gerekçe edilerek barış mitingine katılmamanın kabul edilemez olduğunu söyledi.

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Gırbalar’ın açıklaması şöyle:

TMMOB, 2 Eylül 2016 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında Yürütme Kurulu’nun hazırladığı ve gündeme getirdiği bir deklarasyon metnini kabul ederek 1 Eylül mitingleri tertip komitelerinden ve EMEK VE DEMOKRASİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ’NDEN çekilmiştir.

TMMOB Yönetim Kurulu üyesi olarak gerekçeleriyle toplantıda da ifade ettiğim gibi karara katılmıyorum. TMMOB tarihi açısından da vahim bir hata olarak gördüğüm bu durumdan bir an önce dönülmesi çağrısı yapıyorum.

Gerekçe olarak ortaya konulan 1 Eylül mitinglerinin örgütlenme sürecindeki gelişmelerin EMEK VE DEMOKRASİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ’nden çekilmeyi gerektirecek bir durum göstermediği tüm emek ve demokrasi güçlerinin kabul edeceği bir gerçek olarak görülmektedir.

Barış içinde bir dünya mücadelesi görevini hatırlatmak amacıyla ilan edilen ve Almanya’nın 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı’nı başlattığı tarih olan 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün böylesi bir ayrışmaya gerekçe oluşturması trajik bir durumdur.

Bombalarla insanların alanlardan uzak tutulmaya çalışıldığı, 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle meydanların teslim alındığı, tutuklama ve göz altılarla toplumsal muhalefetin susturulup sindirilmeye çalışıldığı bir süreçte tam da bu amaca hizmet edecek şekilde “Ülkede patlayan bombalar, Cerablus’a askeri operasyonlar” bahanesiyle barış mitinglerinden vazgeçmek, meydanlardan uzaklaşmak kabul edilebilir değildir.

Güç Birliği’nin 18 Ağustos tarihli toplantısında 1 Eylül’de Ankara, İstanbul ve İzmir’de Güç Birliği mitingleri yapma eğiliminde ortaklaşıldığında var olan güvenlik risklerinin sonrasında arttığını öne sürmek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Eğer güvenlik riskleri gerçekten önemseniyor idiyse İstanbul’da aynı gün aynı saatte iki ayrı yerde miting yapılmasının da mantıklı bir açıklaması olmalıdır.

Halka karşı yapılan tüm saldırılar aynı şekilde nitelendirilerek kınanmalı, lanetlenmelidir. Bunun ortaklaşılmasında ayrışma emek ve demokrasi güçlerinin tümüyle dağılmasını getirecektir. TMMOB etkin ve tarihsel gücüyle bunu sağlayabilmeli, çekilerek değil içinde yer alarak bunun sağlanması için çaba göstermelidir.
EMEK VE DEMOKRASİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ’nin tüm bileşenlerinin ülkenin bugün içinde bulunduğu olağanüstü şartlarda ortak hareket etme, barış ve demokrasi mücadelesini yükseltme konusunda hiç olmadığı kadar yüksek ve önemli sorumlulukları bulunduğunu ve buna uygun şekilde davranmaları gerektiğini düşünüyorum.

44. Dönem Çalışma Programımızda yer aldığı şekilde “TMMOB, bu gereklilik doğrultusunda, geçen dönemde olduğu gibi, toplumsal muhalefetin birliği, birleşik eylemliliği için üzerine düşen sorumlulukları önümüzdeki dönemde de yerine getirmek durumundadır. Ancak TMMOB bu sorumluluğu yerine getirirken, hiçbir siyasi gücün arka bahçesi durumuna düşmeyecek, bağımsızlığını koruyacak, emek ve demokrasi güçleriyle, emekten ve halktan yana olanlarla, onların örgütlü yapıları ile ilkeli birlikteliklere girecektir.” ifadesinin gereğinin her şekilde yerine getirilmesine özen gösterilmeli, grup çıkarlarının öne çıkarılması alışkanlığından bir an önce arınılmalıdır.

Ersin Gırbalar
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi

politeknik.org.tr