Çevre mühendisleri: ‘İnşaat ve yıkıntı atıkları ekolojik yıkım yaratmasın’
Spread the love

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi deprem bölgelerinde atıkların yönetimiyle ilgili açıklama yaptı. Çevre mühendisleri inşaat ve yıkıntı atıklarının depolanması konusunda uyarılar yaptı.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi Maraş depremlerinden sonra bir başka endişe konusu olan deprem bölgesinde oluşan atıklarla ilgili açıklama yaptı. Çevre mühendisleri başta inşaat yıkım atıkları olmak üzere evsel atıklar, tıbbi atıklar, kimyasal atıkların taşınması, depolanması ile ilgili hatırlatmalar yaptı uyarılarda bulundu.

ÇMO İstanbul Şubesi açıklamada öncelikle depremlerin büyük yıkıma yol açtığı bölgede yeni felaketlerin yaşanmaması ve halkın sağlıklı çevre koşullarında yaşamını sürdürebilmesi için atık yönetimiyle ilgili acil görevler olduğunu vurguluyor.

‘Yaşanan felaket neticesinde oluşan en yoğun atık türü yıkılan binaların oluşturduğu inşaat ve yıkıntı atıklarıdır’

Açıklama on binlerce yapının yıkılmasıyla oluşan inşaat ve yıkıntı atıklarıyla (İYA) ilgili ayrıntılara değiniyor:

– İYA’ların tarım ve orman arazilerine yakın depolanmaması gerektiği,

– İYA’nın tatlı ve tuzlu su kaynaklarına doğrudan verilmemesi, su kaynaklarını etkileyecek mesafede depolanmaması, bölgenin sucul ekosisteminin korunması,

– İYA’nın standartlara uygun lokasyonlarda ve sızdırmaz zeminlere kavuşturulmuş depolama alanlarında depolanması gerektiği,

– İYA’nın depolanması için minimum Atıkların Düzenli Depolanması Dair Yönetmelik’te tariflenen II. sınıf düzenli depolama sahalarının inşasına başlanması,

– Depolama alanı seçilirken tarım ve orman alanları, sulak alan hassasiyeti dışında hâkim rüzgarların yönü, çığ ve taşkın riskleri, yağış durumu vb. meteorolojik etmenlerin dikkate alınması,

– Depolama alanlarının konumları ve özelliklerinin acilen kamuoyuyla paylaşılması, bu alanlar dışında hiçbir yere atık dökülmesine izin verilmemesi belirtiliyor.

Kanser yapıcı asbest tehlikesi!

Çevre mühendislerinin açıklamasında asbest tehlikesi de yer alıyor.

– Binalarda pek çok malzemede kullanıldığı, yıkımla birlikte tüm bu malzemelerin içerisindeki bağlı asbest lifleri havaya karışacağı ve canlılar için kanserojen etki gösterebileceği,

– Asbest liflerinin havayla birlikte solunmasını engellemek için acilen arama-kurtarma faaliyetlerinin sonlandırıldığı enkazda sulama (su ile tozu bastırma çalışmaları) yapılması,
– İYA’nın yükleme çalışmaları sırasında mümkün olan yerlerde spreyle alan sulaması, mümkün olmayan yerlerde ise hortumla sulama yapılması ve böylelikle tozun ve serbest formdaki asbestin çökmesinin sağlanması,

– İYA’nın kamyonlarla taşınması sırasında kamyon kasalarının branda vb. malzeme ile kapatılması, araç güzergâhında tozumaya neden olacak tüm yolların sulanması,

– Enkaz kaldırma çalışmalarında emekçilerin, asbestten ve diğer kanserojen tozlardan korunmak için FFP3 toz maskesi kullanması,

– Enkaz kaldırma çalışmaları esnasında halkın alandan uzaklaştırılması, enkaz çadır-konteyner yerleşim alanına yakınsa burada bulunan herkese enkaz çalışması sonlanana kadar FFP3 tipi toz maskesi temin edilmesi ve kullanımının sağlanması, halk sağlığı için önemle belirtilenler arasında yer alıyor.

‘Daha önce yaşanan depremler ve başta 3. Havalimanı olmak üzere irili ufaklı yapım işlerinde oluşan hafriyat ve inşaat atıkları ya denizlerin doldurulmasıyla ya da karada vahşi depolamayla yönetildi.’

Çevre mühendisleri açıklamanın sonuna doğru atık yönetimiyle ilgili daha önceki örnekleri hatırlatarak, deprem bölgesinde yeni yıkımlara yol açmamak için halk sağlığını, doğayı korumak için atık yönetiminin bilimsel yapılması gerektiğini bir kez daha vurguladı.

ÇMO İstanbul Şubesi’nin yaptığı açıklamanın tam metni için tıklayınız.

politeknik.org.tr


Spread the love