Taksim’in 1 Mayıs Alanı Olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce Tescillendi – Arzu Becerik (Sendika.Org)

İstanbul Valisi Taksim’de yapılacak 1 Mayıs’ın “hukuk dışı” olacağını söyledi ancak Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu AİHM tarafından tescillenmiş ve hükümet Taksim yasağı nedeniyle mahkum olmuştu.

Yıllarca Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs miting, kutlama ve anmalarına getirilen engellemeler ve yasaklamalar nedeni ile Hükümet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı ile mahkum oldu.

2008 yılının 1 Mayıs’ında, mitinge katılmak üzere İstanbul ve ülkenin çeşitli yerlerinden gelen katılımcılar DİSK’in önünde  toplandıkları sırada yollarının çok büyük bir polis barikatı ile kesilmesi, üzerlerine tazyikli su sıkılması, gaz bombası atılması, binanın içine de gaz bombası atılmasıyla kitlelerin Şişli bölgesinden çıkışı engellenmiş, Taksim Meydanı çok yönden abluka altına alınmış, Taksim’e ulaşımı sağlayan toplu ulaşım araçları, metro,otobüs,vapur seferleri durdurulmuş, emekçilerin Taksim’e girişine izin verilmemişti.

Hükümet yetkilileri; 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmasının İstanbul için büyük bir risk oluşturduğu, burada yapılacak miting  sırasında yasadışı örgütler tarafından olay çıkarılacağı şeklinde istihbarat aldıkları, Taksim’de kutlama ve anma yapmak isteyen ve  kitleleri Taksim Meydanı’nda buluşmaya  çağıran DİSK ve KESK Yöneticilerinin suç işlediği konusunda açıklamalarda bulunmuş hatta ‘’ayakların baş olduğu’’ ifadeleri bile kullanılmıştı.Tüm bu yaşananlar üzerine DİSK ve KESK, 1 Mayıs kutlama haklarının şehrin özellik gösteren ve toplumun hafızasında yeri olan bölgelerinde miting yapma haklarının engellenmesi, miting için çağrıda bulundukları  kitlelere saldırıda bulunulması, sendikal haklarının ve görevlerinin engellenmesi, Toplu İfade ve Gösteri Haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile AİHM‘e başvuruda bulunmuşlardı.

AİHM bugün verdiği karar ile Hükümetin Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlaması engellemesinin Toplantı ve İfade Özgürlüğünün ihlal  edildiği, Hükümetin kısıtlama için kullandığı gerekçelerin gerekli ve kanıtlanabilir olmadığı, Toplantı Yapma Özgürlüğünün toplantının istenilen yerde yapılmasını da kapsadığı, soyut ve kanıtlanamayan bahanelerle emekçilere kapatılmak istenen ve kapatılan Taksim  alanının kutlama alanı olduğunu tescil etmiş oldu.

AİHM yaptığı incelemede, Toplantı ve Gösteri Yapma Hakkının, gösterinin yapılacağı yeri belirlemeyi de kapsadığını, DİSK’in üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesinin hakkı ve üyelerine karşı görevi olduğunu; bu gösterilerden günlük yaşam  etkilense bile Hükümetin, barışçıl hakkın gerçekleştirilmesi konusunda hoşgörülü olması gerektiğini, hükümetin hakkın kullanımını engellemek için ileri sürdüğü, “DİSK binasından taş atıldığı, göstericiler arasında yasadışı örgüt üyelerinin bulunduğu gerekçelerin  kanıtlanamadığına, Şişli Etfal Hastanesine atılan gaz bombasının hiçbir haklı gerekçesinin olmayacağına, tüm bunların İfade ve Toplantı Özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi.

    1- Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs Alanı Olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce tescillendi. İlk defa bir meydan, ulusalüstü hukuk alanında bir hakkın temel unsuru olarak kabul edildi. Bu kararla Taksim Meydanı, 1 Mayıs kutlamalarının İstanbul’daki adresi olarak tescillenmiş, ilk kez bir meydan, Taksim Meydanı. Avrupa İnsan Hakları Sisteminde bir özne olarak yer almıştır. Üzerinde bu kadar tartışmalar yapılan, uğruna bedeller ödenen, sendikaların tarihinde, yaşayanların anılarında ve türkülerde bile emekçilerle anılan Taksim Meydanı böylece, ününe yakışır bir şekilde “Emekçilerin 1 Mayıs Meydanı” olarak uluslararası hukuk tarihine geçmiştir. (1)
    2- İHAM bu kararda “Örgütlenme Özgürlüğü” açısından da oldukça kapsamlı ve net tespitler yapmıştır. Sendikaların, sendika olmalarından kaynaklanan toplanma özgürlüğü ve 1 Mayıs kutlama hak / yetki ve özgürlüklerine sahip oldukları tespit edilmiştir. İHAM, bu tür gösterilerde kurumlar ve kişilerin bir bütün olduğunu, Sendikaların, hem Taksim katliamını anmak için düzenlenen gösterinin organizatörleri olarak doğrudan mağdur, hem de göstericiler adına da mağdur edildiklerini belirtmiştir. İHAM; Sendikaların, üyelerini, sendikanın işlevi ile ilgili konularda temsil etme hakkına sahip olduğu, bunun için özel olarak üyelerinden vekalet almalarının gerekmediği tespit edilmişti. 2 Bu doğrultuda da “ 1 Mayıs 77′de ölenleri anmak ve işçi gerekmediğini tespit etmiştir. Bayramını kutlamanın da açıkça ilgili iki sendikanın yetkisinde olduğunu; bu hakkın kullandırılmamasının İHAS 11.m.nin ihlalini oluşturduğu”nu belirtmiştir.
    3- Kararın Etkileri :

a)Uygulanma Zorunluluğu : Taksim Meydanı’nda Meydanı’nda 1 Mayıs’ın kutlanmasını sağlamak Hükümetin görevi olmuştur.

Kamu Düzeni ölçütü: İnsan Hakları değerler sisteminde kamu düzeni uluslararası bir kurum olarak ele alınır, bu kurum gereği Hukuk Devletin gerceklesme şekli olarak, Hukuk Kurallarının uygulanma zorunlulugu, Hukuk Kurallarını oluşturan Mahkeme Kararlarının da uygulunması zorunluluğunu tüm taraf ülkelere yüklemiştir. Hükümet, İHAM tarafından 27.11.2012 tarihinde verilen bu karara itiraz hakkını kullanmamış, kararda yapılan tespitleri kabul etmiştir. İHAS 46 m./1 İHAM kararlarına uyma yükümlülüğünü düzenlemiş, İHAS 44 m.de kararlara uymamanın Bakanlar Komitesinin Denetimini gerektireceği yaptırımını düzenlemiştir.

1 Mayıs’ın Kutlanmasını Sağlamak Hükümetin Görevi

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 19 Ocak 2000 tarihli karari ile de İHAM kararlarıa uyma yükümlülüğünü idari bir organ olarak da teyit etmistir.

Anayasa 90.m/ son fıkrasında uluslararası sözleşmelerin doğrudan uygulanacagı düzenlenmiştir. “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.”

Tüm bu ulusal ve uluslararası düzenlemeler gereği bu karar uygulanması gerekli bir karar olmuştur. Kararın gereği gibi uygulanabilmesi için Hükümet gerekli önlemleri alıp, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a hazırlamalıdır.

Aksi halde, İHAS 44.m. gereği Bakanlar Komitesi denetimi ile karşı karşıya kalacaktır.

a. Taksim Meydanı, 1 Mayıs’ta Kutlamalara Hazır Olmalıdır

 

 

Taksim Meydanı üzerindeki kısıtlama ve yasaklama bu kadar ayrıntılı incelenmiş, Hükümetin her tezi cevaplandırılmış ve Taksim’in kent hafızasındaki yeri bu kadar açık olarak tespit edilmişken, hiçbir bahane 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına gerekçe olamaz. Yapılan kazı, inşaat vs. her türlü faaliyet ya sonlandırılmalı, durdurularak, gerekli önlemler alınarak Meydan 1 Mayıs’a hazırlanmalıdır.

Taksim Meydanı’nda inşaat yapılıyor olması, İHAM kararının uygulanmaması gerekçesi olamaz. İHAM kararları etkili olarak  uygulanmak zorundadır.

O halde Hükümet ne yapıp edip, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ın kutlanması için önlemler almalı, ya inşaatı bitirmeli, aksi halde ara vererek, Meydanı toparlamalı, kutlamanın yapılmasını sağlamalıdır. Kuşkusuz bu çabalar ve sonuçları, büyük ozan Ruhi Su’nun türküsünde dilediği şekilde yaraları sarmaktan henüz uzak olsa da; toplumsal muhalefetin hiçbir zaman kendilerine verilenle yetinmediği, haklarını kullanmakta her zaman kararlı ve güçlü oldukları, hiçbir mücadele alanını terketmediklerinin, sabahın bir sahibinin (3) varlığının açık göstergesidir.(4)

b. İçtihat Olarak “Devam Eden Davalar’ a Etkisi:

Çok kapsamlı olan bu karar, ülkemizde yaşanan ifade özgürlüğü ve toplu gösteriler konusundaki sorunlara ve yürüyen davalara da etkili olacaktır.

Barışçıl Toplu Gösterilerinin dolaylı, soyut gerekçelerle engellenmemesi, Hükümetin bu gösterilere tolerans göstermesi gerektiği açıkça ortaya çıkmıştır.

Buna gore; HES’lere karşı yapılan Hopa’daki gösteriler; Hopa’daki Metin Lokumcu’nun öldürülmesini protesto eden gösteriler; öğrencilerin, emekçilerin, öğretmenlerin, toplumun her kesiminin barışçıl olarak yaptıkları gösteriler, ODTÜ’ndeki Başbakanı protesto, üniversitelerdeki protestolar, Cumhuriyet Bayramının kutlanması, Toplu İfade Özgürlüğü kapsamında kalacaktır. Bu gösterilerin engellenmesi hakkın ihlali olacaktır.

c. AKP Binalarının Dokunulmazlığı Olmadığı Tespit Edilmiştir

Yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz şekilde, İHAM kararı ile göstericilerin, gösteri yerini belirleme özgürlüğünün de ifade özgürlüğü kapsamında olduğunun tespiti, iktidara seslerini duyurmak isteyen göstericilerin AKP binaları önünde de toplanabileceklerini, şimdiye kadar AKP binaları yakınında yapılan her gösterinin, hemen ve şiddetle engellenmesinin de karar doğrultusunda, İHAS 11.m.nin  ihlalini oluşturacağı açıkça anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin incelediğimiz bu kararındaki usule ilişkin bu tercihlerimizi onaylaması ve esasa ilişkin tespitleri, Mahkeme’nin Türkiye’de 1 Mayıs’ın Taksim Meydanı’nda kutlanmak istenmesinin nedenlerini iyi incelediğini göstermektedir. Bu inceleme sonucunda, Sendikal Hak ve Yetkiler konusuna katkı yapıldığı gibi, İfade Özgürlüğü’nün mekan bakımından kullanılması konusuna yapılan katkı da kararın emsal olma niteliğini kazandırmıştır.

 

(1) “Sabahın Sahibi Var” s.2-3, DİSK Yayınları, NO: 582 Christians against Racism and Fascism v. Birleşik Krallık, 16 Temmuz 1980 tarihli Komisyon kararı, DR 21, p. 153)
(3) Değerli ozan Ruhi Su’nun “Şişli Meydanı’nda üç kız” adlı türküsünden alınmıştır.
(4) Arzu Sun Becerik , “Sabahın Bir Sahibi Var” Birgün Gazetesi 02 Aralık 2012 Pazar eki s.3

 

Av. Arzu Sun Becerik

DİSK ve KESK , İHAM başvuru avukatlarından