Mimarlıkta, mühendislikte, hukukta… trans kadınlar vardır! – Burçin Kuz Kaan (Arkitera)
Spread the love

Hafta içi mesai bitiminde Kadıköy’de bir kafede buluştuk İdil ile. Mimarlık 2. sınıf öğrencisi, öylesine zarif, öylesine kendinden emin bir genç trans kadın ki. Mezun olunca hangi alanda çalışabileceğini şimdiden planlamış, ne istediğini ne yapabileceğini bilen bir şekilde söylüyor: Uygulamacı olacak. “Şantiyede olmak bana keyif verir; yapılan tasarımların hayata geçtiğini görmek, bu yönde çalışmak istiyorum.” diyor. 10 yıllık meslek hayatının büyük bölümü şantiyede geçmiş biri olarak gözlerim parlıyor.

Ben de anlatıyorum, “Bir yandan emek yoğun biçimde, hafta sonu, bayram tatili demeden her gün çıkan krizleri yönetmek; bir yandan yüzlerce insanla ortak bir işi yürütmenin verdiği keyif ve motivasyon…” diyorum. Erkek egemen bir anlayışın hakim olduğu, kadınların halen “uğursuz” görüldüğü, yok sayıldığı bir sektörde var olmanın zorluklarını kendi deneyimlerim üzerinden aktarıyorum. Şantiye şefi bir inşaat mühendisinin, kadınların şantiyede dikkat dağıttığını söyleyip, iş kazalarına sebebiyet verebileceğini kendince örneklerle anlatmaya çalıştığı, benim de şaşkın şaşkın dinlediğim zamanlardan bahsediyorum.  “Bay mimar” aradığını özellikle belirtme ihtiyacı duyan iş ilanlarının bu meslek ortamı içerisinde de halen aşılamadığını, piyasanın gerçekliğini çok da moral bozmadan anlatmaya çalışıyorum.

İşe girişlerde “Evli misiniz? Çocuk düşünüyor musunuz?” gibi soruları hadsizce sorabilen İKcıları çekiştiriyoruz. Eğitim sürecinde daha görünür olan mimar kadınların meslek ortamında nerelerde saklandığını sorguluyoruz. “Yönetici kadın gergin olur.” safsatasını çürütüyoruz. Bazen sinirlenip bazen gülüyoruz ama sohbetin tamamında aynı noktadayız: Bu örneklere rağmen alanda var olacağız çünkü ikimiz de bunun değişmesi gerektiğine inanıyoruz.

Trans kadınlar “meslek hayatında biz de varız.” diyor
Meslek ortamının gerçekliğini konuştuktan sonra trans kadın olmanın ne demek olduğunu ve başlattığı kampanyayı konuşuyoruz: “Türkiye’de kadın olmak zaten zorken bir trans kadın olmak çok çok daha zor.” diyor.  2 yıldır kadınlığı üzerinden verdiği mücadeleyi anlatıyor. Bu mücadele sırasında uğradığı ayrımcılığı, dışlanmayı aktarıyor. İstanbul koşullarında, mimarlık gibi maddi imkânları zorlayan bir bölümü okurken yaşadığı sıkıntıları, üniversite yurdundan çıkarılmasını, evini değiştirmek zorunda kalmasını, yaşadığı travmayı… Tüm bunlara rağmen ve bunların karşısında hayata dört elle tutunup nasıl yeni bir düzen kurduğundan bahsediyor. 4 yıllık bölümü 6 yılda bitiren bana, dönem içinde yaşadığı sorunlardan kaynaklı alamadığı ders kredilerini yaz okulunda nasıl tamamladığını anlatıyor.

Daha önce duymayanlar için belirteyim, İdil üniversiteyi kadın kimliği ile bitirebilmek için bir kampanya* başlattı. Bir yandan da iş hayatında transların, trans olmayan insanlardan daha başarısız olması gibi bir durum olmadığını, sadece imkan tanınmadığını yüksek sesle duyurmaya çalışıyor. Eğitim sistemi içerisinde, iş hayatında ve hayatın her alanında transların karşısına çıkan ayrımcılığa karşı, sistemin translara sunduğu tek alternatifin seks işçiliği olmasını, “Meslek hayatında biz de varız.” diyerek reddediyor.  Bu bir kader değil, ben “Zaten dayatılan hiçbir kaderi kabul etmiyorum.” diyor. Bunu yaparken yola birlikte çıktığı arkadaşlarını da unutmuyor. Tıp fakültesi öğrencisi Toprak ve hukuk fakültesi öğrencisi Efruz’un da aynı kararlılıkta olduğunu vurgulayarak, benzer kampanya süreçlerini yürüten arkadaşlarıyla rol model olabilecek bir neslin geldiğini müjdeliyor.

Nasıl destek olabiliriz?
İdil Kumsal Dolanbay, ne mutlu ki yakın zamanda meslektaşımız olacak. Hayata bu kadar güzel sarılmış, rekabeti değil dayanışmayı benimsemiş bu genç kadına destek olmak için bizim de yapabileceğimiz bir şeyler var elbette. Cinsiyet uyum operasyonu için başlattığı kampanyaya aşağıdaki kampanya* üzerinden destek olabilir, oldukça maliyetli olan mimarlık bölümü masrafları için burs sağlayabilir, dayanışma içinde kalabiliriz. Başardığını görünür kılmak noktasında desteğimizi beklediğini unutmayalım. Dayanışmayla…

*Kampanya sayfası:

Transgender Student’s Surgery


Spread the love