TMMOB’nin mesleki denetim yetkisini devre dışı bırakan önerge meclisten geçti. 9 Temmuz Salı gecesi AKP’li vekillerin Torba Yasa görüşmeleri kapsamında son dakikalarda sunduğu önergede İmar Kanunu’nun 8. maddesine eklenen bend ile odaların proje denetimlerinde onay ve vize verme, meslektaşını bu kapsamda denetleme yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen ‘yetkili’ kuruluşlara bırakılıyor.
AKP, iktidarının üçüncü döneminde neoliberal saldırı programını kurumsallaştıran bir çalışma izledi. Bu hedefle kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve bünyesinde oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel müdürlüğü TMMOB’nin yetkileriyle donatılmıştı. Doğa ve kentlerin sermaye birikimi doğrultusunda talan edilmesinin önündeki engelleri kaldıran ve denetimi AKP iktidarının merkezinde toplayan yasal düzenlemeler (2B Yasası, Afet Yasası, Büyükşehir Yasası) meclisten peş peşe geçmişti. TMMOB Yasası gündeme gelmiş, AKP TMMOB yasası taslağı ile TMMOB’ye doğrudan müdahale etmeyi planladığı gibi neoliberal dönemin meslek örgütünü inşa etmeyi amaçlamıştı.
AKP neoliberal programına yeni yasal düzenlemlerle devam etmeye çalışıyor. Meclis tatili öncesi TMMOB’nin mesleki denetim yetkisini ortadan kaldırarak geçen, Torba Yasa olarak bilinen ‘3194 sayılı İmar kanunu ve bazı kanunlarda ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı’ da bu düzenlemelerden birisi.
Bu yasal deşiklikle bir kez daha kamu denetim mekanizmaları sermaye lehine ortadan kaldırılıyor. Denetim bakanlıkça (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) yetkilendirilmiş kurumlara bırakılarak AKP iktidarının eli altında merkezileşiyor. Böylelikle AKP’nin kendi rant alanı (ve otorite alanı) genişlediği gibi neoliberal dönemin sermaye birikim modeli kurumsallaşıyor. Bu kurumsallaşma adımlarıyla bir dönem çeşitli yetkilerle donatılmış meslek odalarının yetkileri elinden alınıyor.
Torba yasayla TMMOB’ye bağlı odaların mesleki denetim yetkilerinin ortadan kaldırılması bu kapsam çerçevesinde değerlendirilmelidir. İmar kanunundaki son değişiklik TMMOB’ye dolaylı yapılan bir saldırıdır. Asıl olarak AKP 11 yıllık iktidarının programını işletmektedir. Burada önemli olan TMMOB’nin bu dolaylı ya da doğrudan saldırılara karşı yeni döneme uygun mücadele çizgisini açığa çıkararak örgütsel bütünlüğünü koruyabilmesidir.
AKP, Haziran Direnişiyle birlikte çokça söylendiği gibi hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmesine rağmen kendi ezberiyle devam etmeye çalışıyor. Bu ezberi halk büyük bir isyanla, ayaklanmayla bozdu. 31 mayısın ardından Türkiye’nin bir çok farklı yerinde sokaklar, mahalleler, parklar yaşamına, özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkan milyonlarca insanla doldu. Gezi Parkı’nda kolektif yaşam halkın mücadelesi için güzel bir deneyim yarattı. Ve halkın direnişi devam ediyor.
‘Gündüz mühendis, gece çapulcuyum’ diyen mühendisler, kentlerdeki rant politikalarına karşı ‘insan için görevdeyiz’ diyen şehir plancıları, ‘halkın mimarlarıyız’ diyen mimarlar; Haziran Direnişinin sokağa kitlesel bir biçimde çıkardığı mühendis, mimar ve şehir plancıları topluluğunun renklerini oluşturuyor. Üniversite mezuniyetlerinde mühendislik fakülteleri öğrencilerinin Gezi direnişiyle dayanışmak için hazırladığı birbirinden yaratıcı pankartlar da bu renkleri büyüten örnekler arasında yerini aldı.
Meclisten geçen Torba Yasa kentler üzerinde talanı hızlandıracak bir adım olsa da, TMMOB’nin mesleki denetim yetkisini ortadan kaldırsa da, yeni yasal düzenlemelerle (Yapı Denetim Yasası) bu saldırılara yenilerinin eklenmesi planlansa da; TMMOB bu saldırıların üstesinden gelebilecek bir yapıya sahiptir. Hazirandan bu yana sokakta mücadele yenilenmektedir. TMMOB de bu yenilenme içinde ister eski ‘yetki’leriyle, ister ‘yetki’siz toplumsal muhalefet içinde etkili olabilecek potansiyellere sahiptir.
Genç (çapulcu) mühendislerin ‘güvenli bir yaşam ve güvenli gelecek’ mücadelesi içinde, haziran isyanında aldığı konum bu yenilenmenin yolunu göstermektedir.
Pınar Hocaoğulları
Politeknik YK Başkanı