İliç Çöpler Altın Madeni Katliamı sonrası yönetenler serbest, mühendisler tutuklu

Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni Katliamı hala bulunamayan 9 işçinin yaşamının son bulmasına, etkileri uzun yıllar sürecek büyük çevre felaketine yol açtı. Katliamın ardından başlayan soruşturma ve yargı süreci yeni katliamların önüne set çekmekten uzak şekilde işliyor.

Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni Katliamı 13 Şubat’ta yaşandı. Siyanürle altın çıkarmanın yanı sıra, AKP’li Çevre ve Şehircilik Bakanlarının madeni işleten şirketin kapasite artışı taleplerine onay vererek madenin bölgede yaratacağı tehlikeyi en üst seviyeye çıkarması katliamın göz göre göre yaşandığını gösteren somut olgular. Maden faaliyetlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca denetlenmediği hem katliam sonrası gözaltına alınanların ifadelerinden hem de katliamla ilgili bilgi veren iş güvenliği uzmanı Muhammed Budak’ı işten çıkaran ve bu konuda daha önce de sabıkalı olan Çiftay A.Ş. ile ilgili hiçbir yaptırıma gidilmemesinden anlaşılıyor. Başlayan yargı süreci ise asli sorumluları ve maden şirketinin yöneticilerini görmezden geliyor.

Yöneticiler serbest, mühendisler tutuklu

Anagold Madencilik Kanadalı Şirket SSR Mining ve Çalık Grubu’na ait Lidya Madencilik ortaklığında bir şirket. Savcılık ifadelerinin ardından Anagold çalışanları maden mühendisi Murat Bayraktar, maden mühendisi Şenol Demir, bakım ve mühendislik yöneticisi elektrik-elektronik mühendisi Abdulkadir Cansız, genel müdür yardımcısı Jain Ronald Guille, SSR Madencilik’te proses yöneticisi maden mühendisi Hüseyin Üstündağ ve Alacer Gold’da maden mühendisi Soysal Doğan tutuklandı. İfadesi alınanlar arasında yer alan SSR Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Demirci ise serbest bırakıldı.

Çiftay A.Ş. bir kez daha bilgi veren iş güvenliği uzmanını işten çıkardı

Madencilik alanında faaliyet yürüten Çiftay A.Ş.’nin adını son dönemlerde sıklıkla duymaya başladık. Çiftay aynı zamanda Anagold’un taşeron şirketlerinden. Çiftay çalışanı iş güvenliği uzmanı Muhammed Budak basına verdiği katliamı getiren ihmallerle ilgili bilgilendirici demeçlerin ardından işten çıkarıldı. Çiftay daha önce de işçi sağlığı ve işçi güvenliği için uyarılarda bulunan iş güvenliği uzmanı jeoloji mühendisi Aytekin Taşdemir’i işten çıkarmıştı.

Denetimsizlik kıskacında mesleki sorumluluklarıyla sınanan, adalet talebinin altında kalan mühendisler

Güvenli, temiz bir çevrede yaşama hakkını, barınma güvenliğini, ulaşım güvenliğini, halk sağlığını, işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamakla yükümlü yerel ve merkezi yönetimler, ilgili bakanlıklar, sorumlusu oldukları felaketler sonucu yargılanmıyor. Cezasızlıkla yeni katliamların önü açılıyor. Sevdiklerini, yakınlarını kaybedenlerin, ısrarla inatla adalet mücadelesi verenlerin sayısı artıyor. Böylesi bir ülkede, mühendislik yapmak, mesleki sorumluluklara sahip çıkmak hem meslek onurunu hem de yaşamlarımızı korumak anlamına geliyor. ‘Çalışırken ölmek, patron yerine yargılanmak istemiyoruz!’ talebi her geçen gün daha fazla sahiplenilmesi gereken bir mücadele alanına dönüşürken, iş yerlerinde, çalışma sahalarında işçi sağlığı ve iş güvenliğini, halk sağlığını, ulaşım güvenliğini görmezden gelen sistemli uygulamalara karşı mühendislik yapmak, örgütlenmek, sendikalı olmak bu talebin gerçekleşmesi için önemli adımlara dönüşüyor.

 

politeknik.org.tr