Şehir plancıları: Asgari ücretliler Ankara’da ayda 2,5 gün temiz su alabilmek için çalışıyor

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin içme suyu hizmetinde fahiş fiyat uygulaması yaptığını, asgari ücretle çalışanların ayda 2,5 gününü temiz su alabilmek için çalıştığını belirtti.

TMMOB Şehir Plancıları Odası(ŞPO) Ankara Şubesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kentte uyguladığı temiz su hizmetleri politikası hakkında dün (24 Ağustos) açıklama yayımladı. Belediyenin kamusal bir hak olan temiz içme suyu hizmetini fahiş fiyatlarla halka sunduğunu belirten şehir plancıları, 4 kişilik bir ailenin su giderinin 100 TL’ye ulaştığını belirtti. Türkiye’de en pahalı suyun Ankara’da satıldığını belirten ŞPO, açıklamasında “Asgari ücretin 1404 TL olduğu düşünüldüğünde asgari ücretli bir kişi bir ay içerisinde çalıştığı yaklaşık 2,5 günü sadece ailesinin ‘temiz’ su ihtiyacını karşılamak için çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

Gökçek için kamusal hizmet diye birşey yok
Şehir plancıları, Ankara’ya su sağlayacak su varlığı alanlarının imar politikaları nedeniyle yapılaşmaya açıldığı belirtti. ŞPO, Gökçek’in yönettiği Büyükşehir Belediyesi’nin, Ankara’yı besleyen su varlıklarını lüks konut alanlarının manzara aracına dönüştürdüğünü ve inşaat projeleriyle bu alanları temiz su varlığı olmaktan çıkardığını belirtti. ŞPO açıklamasında ’Bu noktada hatırlatmakta fayda var ki, mevcut gelişme durumu sonucunda Ankara su sıkıntısı yaşayan bir kent olmasına rağmen içme suyu özelliğine sahip olan ve Ankara`nın belli oranda içme suyu ihtiyacını karşılayan Bayındır Barajı içme suyu havzası olmaktan çıkarılmıştır. Akabinde bu bölge kentsel dönüşüm alanı ilan edip yapılaşmaya açılmak için bizatihi Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar yürütülmüştür. Yani su sıkıntısı yaşayan bir kent olan Ankara`da içme suyu özelliğine sahip olan bir baraj salt rant amacıyla, zengin kesimlerin konut projelerinde konut satış fiyatlarını yükseltecek bir su kütlesi olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte yine Ankara`da birçok kırsal bölge kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, bu bölgelerde hızla sürdürülen inşaat faaliyetleri yer altı su seviyesinin hızla düşmesine sebep olmuştur.’ ifadelerini kullandı.

ŞPO Ankara Şubesi’nin açıklaması şöyle:

İnsani bir hak ve kamusal hizmet sunumu olan içme suyu, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından fahiş fiyatla Ankara halkına satılmaktadır. Tarafımızca belirli Büyükşehir Belediyeleri`nin fatura belgeleri ve internet sitelerinde ilan edilen su tarife ücretleri incelendiğinde içme suyu ile ilgili olarak en pahalı hizmet sunumunun Ankara`da gerçekleştiği görülmektedir (bkz. Ek-1,). 4 kişilik bir aile için Ankara`da su fiyatları aylık 100 tl`ye yaklaşmaktadır. Asgari ücretin 1404 TL olduğu düşünüldüğünde asgari ücretli kişi bir ay içerisinde çalıştığı yaklaşık 2,5 günü sadece ailesinin “temiz” su ihtiyacını karşılamak için çalışmaktadır.

Ankara`da neredeyse bir soygun haline gelen bu süreç esas itibari ile Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yıllardır sürdürülen yanlış kentleşme politikalarının sonucudur. Ankara`ya yıllardır salt rant gözüyle bakan Büyükşehir Belediyesi yönetimi altyapı yatırımlarını kriz yaratma seviyesine gelene kadar önemsememiştir. Bu durum ulaşımdan, kanalizasyon altyapısına kadar Ankara`nın yaşadığı birçok hazin durumda karşımıza çıkmıştır.

Bir kentin yurttaşlarının sağlıklı ve kaliteli yaşamının en önemli bileşenlerinden olan içme suyu da Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yıllarca önemsenmemiş, ötelenmiş ve en son tüm kentti etkileyen kriz olarak karşımıza çıkmıştır. Kızılırmak`tan getirilen ve Ankara`nın içme suyu ihtiyacını karşılamaya yönelik gerçekleştirilen proje de bunun en son ve çarpıcı örneğidir. Kızılırmak suyunun içme suyunda kullanılmaya başlanmasıyla musluğumuzdan akan suya güvenemediğimiz bu günlerde ise Melih Gökçek 10.08.2017 tarihinde sosyal medya hesabından “Elbette Kızılırmak suyu diğer barajlarımızdan gelen su kadar lezzetli değil. Ama susuzluk mu yoksa lezzeti olmasa da su mu derseniz… biz su deriz.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Yıllardır araştırma ve tartışma konusu olan Kızılırmak suyunun içme suyuna karışması ile ilgili kaygılar hepimizi etkilemişken bu açıklamayla endişelerimiz bir yönetici gözünde sadece suyun “lezzet”ine indirgemiş ve ne yazık ki susuzluk kaygısı ile yurttaşlara gözdağı verilmiştir.

Bununla yetinilmemiş Ankara Büyükşehir Belediyesi bu süreci Ankara kenti açısından bir soygun sürecine çevirmiştir. Bugün faturalarımıza yansıyan ücretler Büyükşehirler içerisinde en pahalı ücret seviyesine erişmiştir. Ankara`da sadece 2 m3  su kullanımı için 19,36 TL, 4m3 su için 32,91 tl, 9 m3 su kullanımı için ise 66,36 tl fiyat ödenmektedir. Bu fiyatlarla Ankara`da suyun m3 fiyatı neredeyse 10tl`ye yaklaşmaktadır. Faturalara yansıyan bu oran Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından internet sitesinden açıklanan su fiyatlarının çok üstündedir.

Bu noktada hatırlatmakta fayda var ki, mevcut gelişme durumu sonucunda Ankara su sıkıntısı yaşayan bir kent olmasına rağmen içme suyu özelliğine sahip olan ve Ankara`nın belli oranda içme suyu ihtiyacını karşılayan Bayındır Barajı içme suyu havzası olmaktan çıkarılmıştır. Akabinde bu bölge kentsel dönüşüm alanı ilan edip yapılaşmaya açılmak için bizatihi Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar yürütülmüştür. Yani su sıkıntısı yaşayan bir kent olan Ankara`da içme suyu özelliğine sahip olan bir baraj salt rant amacıyla, zengin kesimlerin konut projelerinde konut satış fiyatlarını yükseltecek bir su kütlesi olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Bununla birlikte yine Ankara`da birçok kırsal bölge kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, bu bölgelerde hızla sürdürülen inşaat faaliyetleri yer altı su seviyesinin hızla düşmesine sebep olmuştur.
Bu durum su ihtiyacının neredeyse tamamının, “lezzetsiz” olduğu Melih Gökçek tarafından da kabul edilen ve taşıma, arıtma gibi masrafların çok daha fazla olduğu Kızılırmak`tan karşılanması ile sonuçlanmıştır. Sonuç olarak ortaya çıkan kıtlık durumu Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından fırsata dönüştürülmüş ve içme suyu Türkiye`nin en pahalı içme suyu olmuştur.

Ankara Büyükşehir Belediyesi`ni acilen, artışından bizzat kendisinin sorumlu olduğu, içme suyu fiyatlarını düşürmeye, bundan sonraki sürece ilişkin de kenti sadece yapı kütlelerinden ve yollardan oluşan bir mekan olarak değil, insanca yaşam koşullarının yaratıldığı, temiz içme suyundan, temiz havaya kadar tüm hizmet sunumlarını içeren ve gözeten bir planlama anlayışına davet ediyoruz. 
Bu kapsamda tüm Ankara halkını da Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin içme suyu ile uyguladığı politikaları sorgulamaya davet ediyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi

politeknik.org.tr