Avrasya Tüneli, kur farkı, Ahilik Fonu – Çiğdem Toker (Cumhuriyet)

Avrasya Tüneli’nin açıldığı gün (20 Aralık 2016) yazdım:
“Bugünkü dolar kuruna göre geçiş ücretlerinin otomobiller için 16.5, minibüsler için 25 TL’den aşağı olmaması gerekiyor. Eğer bu fiyatların altında bir rakam ilan edilirse, biliniz ki bu şirketin değil, iktidarın vatandaşa şirin görünmek için belirlediği bir fiyat olacaktır.”
Bir devlet kurumu olan Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) “görevli şirket” ATAŞ AŞ ile yaptığı sözleşmeye göre, geçiş ücretleri otomobil başına 4 dolar; minibüs başına da 6 dolar artı, yüzde 18 KDV olarak belirlenmişti.

10 günlük gelir hibe mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan yukarıdaki satırların yayımlandığı tören günü, geçiş ücretini 15 TL olarak açıkladı. Yıl sonuna dek geçerli bu tarifeyle toplanacak gelirin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın (ASPB) şehit yakınları ve gazilerle dayanışma hesabına aktarılacağı duyuruldu.

Daha yeni Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan açıkladı: Devletin günde 68 bin 500 araç geçişi garanti ettiği Avrasya Tüneli’nden, günlük 24 bin araç geçmişti. Bakan Arslan, 22- 31 Aralık’ta elde edilen 3.5 milyon TL gelirin de açıklandığı gibi şehit ve gazilerle ilgili kampanyaya aktarılacağını bildirdi.
Bu noktada kamu adına iki önemli soru gündeme gelmeli:
Şehit ve gaziler hesabına aktarılacak olan 3.5 milyon TL’yi ATAŞ AŞ hibe mi etti?
Yoksa şirket 10 günlük bu geliri, bakanlık hesabına aktardıktan sonra, devletin bir başka hesabından geri alacak mı?
Soru, devletin araç ve gelir garantisi vermesi nedeniyle önem taşıyor. Eğer hibe etmediyse ve geri alacaksa, o zaman ASPB hesabına 3.5 milyon TL’yi şirketin yatırmasıyla devletin yatırması arasında fark yok demektir.

İlk günden 29 kuruş fark
Gelelim bugüne.
Avrasya Tüneli’nde bu yıl geçerli olacak tarifeler açıklandı: Otomobil başına 16.60, minibüsler için ise 24.90 TL.
Dün “Tünelden siz de geçin” diyen Başbakan Yıldırım’ın grup toplantısı sürerken dolar, aralık ayı enflasyonunun yüksekliği nedeniyle, artışa geçmişti çoktan.
Dolayısıyla o tarifeye bu satırlar yazılırken 3.58 TL olan dolar üzerinden tekrar bakmalıyız:
Sözleşmedeki 4 ve 6 dolar artı KDV’ler üzerinden, otomobil başına alınması gereken para, 16.89 TL, minibüs başına ise 25.34 TL.
Yani daha ilk günden araç başına 29, minibüs başına da 44 kuruşluk farklar çıkıyor. Bu da kur yıl boyunca bugünkü gibi kalıp hiç artmasa, Bakan Arslan’ın açıkladığı 24 bin araç üzerinden bir ayda 208 bin TL (yılda 2.5 milyon TL) tarife farkı anlamına geliyor.
Şimdi ikinci soruya gelebiliriz:
– Avrasya Tüneli’nde araç sayısı ve tarife garantileri var. Tarifeler dolarla belirlenmiş.
Peki, döviz kurundan kaynaklanan bu farkı kim üstlenecek? Sorunun resmen açıklanan günlük 24 bin araç üzerinden olduğunu hatırlatalım. (Günlük araç garantisi 68 bin 500.)

Ahilik Fonu’nun akıbeti?
Ve bu arada da Başbakan grup konuşmasında Esnaf ve Ahilik Fonu müjdesi verdi. Anlatırken esnaftan alınacak pay ve devletin katkısıyla oluşturulacak fonu İşsizlik Fonu’na benzetti; “Bu paralar biriktirilecek daha sonra işleri yolunda gitmeyen esnaf ondan yararlanacaktır” dedi.
Yıllar önce benzer bir söylemle kurulan İşsizlik Fonu’nda biriken ve pek azı işsize ödenen paralar, şimdi yeni kurulan Varlık Fonu’na aktarılacak. Varlık Fonu’nun bir kuruluş amacı da mega projelere kaynak sağlamak.
O halde şimdi esnaf adına sorabiliriz:
Ahlik Fonu’nda birikecek paranın, kur riskleri büyüyen tünel köprü garantilerinin finansmanında kullanılmayacağından nasıl emin olabiliriz?