Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, akademisyenlerin atanması ve yükselmesinde sermaye ile işbirliğinin kriter alınacağını söyledi. Karar özellikle mühendislik fakültelerini doğrudan etkileyecek.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık 21 Temmuz’da yaptığı açıklamada akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği (KÜSİ) çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağını söyledi.
İktidarı boyunca üniversitelerin bilimsel varlığını, olanaklarını sermaye çıkarları temelinde kullanmak üzere adımlar atan AKP şimdi de 18 Haziran’da resmi gazetede yayımlanan “Kamu-Üniversite-Sanayi-İşbirliği Stratejisi ve Eylem Planı”nı devreye sokmaya çalışıyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye KÜSİ (Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği) Stratejisi ve Eylem Planı (2015-2018) hakkında yaptığı açıklama planın bilimsel özgürlüğe, üniversite özerkliğine yönelik yeni bir saldırı dalgasının yaklaştığını gösteriyor. Işık’ın anlatımına göre planda, 6 hedef çerçevesinde 31 eylem belirlenmiş durumda. Işık, bakanlığın eylem planını uygulamaya başladığını söylüyor. Bu kapsamda bakanlık himayesinde yükseköğretim kurumları temsilcilerden KÜSİ çalışma grubu oluşturulacağını belirten Işık, çalışma grubunun içerisine Kalkınma Ajansı temsilcilerinin de katılacağını belirtti.
‘Sermayenin istediği profesör olacak’
Akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, KÜSİ çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacağının altını çizen Işık, özellikle doçentlik atamasında, şirket kurmak, patent sahibi olmak, sanayi ile ortak proje üretmek gibi bilimsel yayın dışındaki faaliyetlerin, akademik kariyerlere olumlu katkıda bulunacağı düzenlemeler yapılacağını anlattı. Işık, ayrıca profesörlüğe atanmada KÜSİ faaliyetlerine katılanlara öncelik verilmesi yollarının araştırılacağını söyledi.
Bakan Işık, akademisyenlerin sanayide çalışabilmeleri, sanayide çalışan nitelikli personelin de üniversitelerde görev alabilmelerinin sağlanacağına işaret ederek, “Akademisyenlerin sanayide geçici olarak çalışmasına, sanayideki yüksek lisanslı, doktoralı personelin de üniversitede ders vermesine imkan sağlayacak mevzuat değişikliği yapılacak” diye konuştu.
Akademisyenin sermayeye hizmeti teşvik edilecek
Eylem planı kapsamında KÜSİ Portalı da oluşturulacağına dikkati çeken Işık, böylece sanayiciye hizmet verecek öğretim elemanı, insan kaynağı ve altyapı imkanlarını içeren veri havuzunun geliştirileceğini ifade etti.
Akademiye müdahale sürüyor
YÖK’ün kuruluşuyla birlikte akademik atamaları, direkt ulusal ölçekli yayından cok, uluslarlarası yayın endeksli dergilerdeki yapılan yayınlara bağlanmış; Doçent ünvanı için en az 5, Profesör ünvanı için en az 7 Uluslararası Hakemli dergilerde (SCI) yayın yapmak, Uluslararı Proje (AB, NATO vb.) yürütücülüğü gibi zorunluluklar getirilmişti. Yeni düzenleme ile dolaylı olarak sağlanan sermayeye bilim üretme zorunluluğuna resmi bir ilişki zemini hazırlanmış olacak.
Mühendislik fakülteleri doğrudan sermayenin hizmetine
Düzenleme, mühendislik fakültelerinde bilimsel bilgiyi sermayenin talebiyle sanayi odaklı üreten bir akademik kadroyu garanti altına almayı hedefliyor. AKP ile birlikte yıllardır orta ölçekli adımlarla ilerletilen üniversite-sanayi işbirliği son hamleyle mühendislik yapılarının dönüşümünden yapılan etüdlerin sonuçlarına müdahil olmaya kadar, yapılacak binanın statik ve mimari projesinin bile üniversite ile ilişki kuran patronların istekleri dogrultusunda sekillenebilecek. Kısacası mühendislik alanını kapsayan ve HES’lerden nükleere, kentsel dönüşümden mega yıkım projelerine, ÇED raporlarına kadar her aşamada üniversitelerin bilimsel birikimi, akademisyenlerin akademik gelecekleri tehdit edilerek doğrudan sermaye çıkarına bağlanacak. YÖK’ün kurulmasıyla erozyona uğratılan ve AKP ile iyice baltalanan akademik özgürlük ve bilimsel bilginin toplum için üretimi düzenlemeyle birlikte resmi olarak ortadan kaldırılacak.
politeknik.org.tr