Kuzey Ormanları Savunması, yapımına devam edilen üçüncü havalimanı projesindeki Eyüp Işıklar Köyü’nde yer alan “Kumtaşı Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” ile ilgili İstanbul Valiliği’ne karşı açtığı davayı kazandı.
Projenin amacı, Kuzey Ormanları’nı kıyıma uğratan ve İstanbul’un doğal alanlarını geri dönüşsüz şekilde yok etmekte olan üçüncü havalimanı projesine ham madde sağlamaktı. Kuzey Ormanları Savunması, Ağaçlı ve Işıklar köylülerinin de karşı olduğu projeye karşı açtığı davayı, 11 Haziran 2016 tarihinde Yukarı Ağaçlı köyündeki mevcut taş ocağının ve yarattığı tahribatın çok açık şekilde göründüğü bir noktada yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurmuştu.
DHA muhabiri Özgür Deniz KAYA’ nın haberine göre Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından verilen ve İstanbul 12’nci İdare Mahkemesi’nin hukuka aykırı bulmadığı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı, Danıştay 14’üncü Dairesi tarafından bozuldu. Danıştay 14. Dairesi, dava konusu işlemin iptaline, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına oy birliği ile karar vererek, İstanbul 12’nci İdare Mahkemesi’ne gönderdi.
İşlemin iptaline karar verildi
İGA Havalimanı İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılan “Kumtaşı Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” için İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün başvurusu üzerine 12’nci İdare Mahkemisi 19 Ocak 2016’da “ÇED gerekli değildir” yönünde karar vermişti. Kuzey Ormanları Savunması’nın kararın iptali için açtığı dava, ilk önce 12. İdare Mahkemesi’nce 30 Mayıs 2017’de reddedildi. Bunun üzerine Kuzey Ormanları Savunması, Danıştay 14’üncü Dairesi’ne başvurdu ve daire başvuruyu kabul etti, 12’nci İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu, davaya konu işlemin iptaline karar verdi.
Ekolojik denge bozulacak
Kuzey Ormanları Savunması gönüllüsü Avukat Ozan Özdemir, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Üçüncü Havalimanı projesinin dolgusu için kullanılması düşünülen ve dava süresince kullanılan taş ocakları, yangından mal kaçırır gibi kaçırılarak ve hukuku dolanarak faaliyete başlamıştır. Rezerv alanları daha fazla olmasına rağmen, ruhsat istenen alanlar ÇED Yönetmeliği’ndeki sınırların altında gösterilerek taş ocakları için uygun hukuki zemin yaratılmaya çalışıldı. ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilerek idari zorluklar hızlandırılarak aşıldı. Kanuna göre ivedi yargılama usulüne tabi olacak bu davaların en fazla 2-3 ay içerisinde sonuçlandırılması gerekirken, Işıklar Köyü’ndeki taş ocağı ile ilgili dava 2 senede sonuçlanarak ‘ÇED gerekli değildir’ kararının hukuka aykırı olduğu tespit edildi” dedi.
Özdemir, “Kuzey Ormanları’nın bir parçası olan, ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilerek doğayı, yaşam alanlarını parça parça katleden taş ocakları ile ilgili vermiş olduğumuz mücadeleyi zorlu ve uzun bir sürecin sonunda kazanmış olmanın buruk bir sevincini yaşıyoruz. Buruk diyoruz, çünkü kopyala-yapıştır şeklinde ve bilimsellikten uzak hazırlanan proje tanıtım dosyalarıyla ÇED süreci aşılmaya çalışılmakta ve maalesef yetkili kurumlarca bu hususa çanak tutularak ekolojik sistemde geri döndürülemeyecek tahribatların sorumlusu olunmaktadır” diye konuştu.
Ağaçlı Köyü^ndeki dava devam ediyor
Ağaçlı Köyü’ndeki taş ocağı davasına ilişkin de bilgi veren Özdemir, “Yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporunun hükme esas alınarak verilen karar, Danıştay’dan döndü ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildi. Ağaçlı Köyü’ndeki taş ocağı ile ilgili hukuki süreç devam ediyor. Kuzey Ormanları gönüllüleri olarak haklı mücadelemiz ve dayanışmamız devam edecek. Umudumuz ve inancımız Ağaçlı Köyü’ndeki taş ocağı ile ilgili devam eden davanın da hukukun ve doğanın kazanmasıyla sonuçlanması” diye konuştu.
Danıştay 14’üncü Dairesi’nin iptal kararında şu ifadeler yer aldı:
“İGA Havalimanı İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılması planlanan Kumtaşı Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi ile ilgili olarak İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen 19 Ocak 2016 günü 2016118 sayılı “ÇED gerekli değildir” kararının dava konusu edildiği, söz konusu açık işletme ile yapılacak madencilik faaliyetinin 25 hektarın altında 24 hektarlık alana ilişkin olması nedeniyle proje tanıtım dosyası üzerinden inceleme yapılarak işlemin tesis edildiği, ancak dosyada bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen yap-işlet-devret modeli kamu yatırımları hammadde üretim izin belgesinde ruhsat alanının 86.87 hektar olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ruhsat alanı 86,87 olan ve yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı anlaşılan faaliyet konusunun ÇED sürecine tabi olduğu ve ÇED gerekli değildir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yöndeki idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.”
Danıştay 14. Dairesi, bu nedenlerle, İstanbul 12. İdare Mahkemesi’nce verilen 30 Mayıs 2017 günlü, E:2016/258, K:2017/999 sayılı kararının bozulmasına, 2577 sayılı kanunun 20/A-2(i) maddesi uyarınca dava konusu işlemin iptaline, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına oy birliği ile karar verdi.
Kaynak: KOS Medya