Yerel Yönetim Dosyası: Deprem güvenli kentler

Türkiye deprem kuşağında yer alıyor ve 18 kent aktif fay hatları üzerinde bulunuyor. Deprem güvenli kentleri, yapıları inşa etmek, planlamak zorunluluk. Bu merkezi ve yerel yönetimlerin ortak görevi.

Ülkenin çürük yapı stoğu göz önüne alındığında yerel yönetimlerin depremle ilgili iktidarı beklemesi, iktidarın engellerini gerekçe göstermesi mazur görülemez. İnisiyatif almak zorundalar.

Her kent için acilen deprem güvenli yapılara ihtiyaç var ancak uygulamalar bunu tesis etmekten çok uzak. İnşaat sermayesinin talepleri doğrultusunda ilerleyen kentsel dönüşüm uygulamalarında halk müteahhit zorbalığıyla baş başa bırakılıyor. Yapısını güvenli hale getirmek isteyen, çürük yapıda yaşayan kentlilere yerel yönetimler alternatifler üretmeli.

6 Şubat Maraş Depremleri’nde AFAD’a bırakılan acil durum hazırlığının sonuçlarını en acı biçimde yaşadık. Yerel yönetimler bu koşullara uygun davranmalı, deprem vb. afetler için hazırlık yapma sorumluğuna yerine getirmelidir.

• Yapıların performans analizlerinin ücretsiz yapılmasını sağlayacak deprem-zemin-beton laboratuvarı kurulmalı, meslek ve bilim insanları istihdam edilmeli, yapı sağlığı izleme laboratuvarları/birimleri ile yapılar düzenli kontrol edilmeli, konuyla ilgili müdürlük veya benzer bir üst organ kurulmalıdır. Güvenli barınma hakkının tesisine odaklanan bir bakış açısının zorunlu tutulması elzemdir.

• Güçlendirmeye uygun yapıların güçlendirilmesi için olanaklar yaratılmalı, kentte yaşayanlar bilgilendirilmelidir. Çevre ve halk sağlığı için, ülke varlıklarının korunması için güçlendirme seçeneği teknik açıdan uygun yapılarda çözüm haline getirilmelidir.

• Mevcut kentsel dönüşüm uygulamalarının amacı kentteki yapı stoğunu iyileştirmek değildir. İmar planı değişiklikleri, kat artışları vb. müteahhit karlılığını esas alan kentsel dönüşüm uygulamalarına son verilmelidir. Kenti, kentte barınan halkı korumak esas olmalı, afete hazırlık konusunda bütüncül bir plan yapılmalıdır.

• İmar planları yapılırken bölgelerin deprem tehlike düzeyleri belirlenmeli, yerleşim alanlarının zemin etütleri ve mevcut yapı stoğu ile birlikte değerlendirilerek; risk haritaları üretilmeli ve hasar görebilirlik katsayıları deprem-zemin-yapı etkileşimi bağlamında hesaplanmalıdır. Sadece üst yapılar değil kamu yapıları öncelikli olmak üzere altyapı tesisleri, sanayi tesisleri, tünel, köprü, viyadük vb. yapılar için de benzer risk ve hasar görebilirlik analizleri yapılmalıdır.

• Yapı önem derecesine göre 1-5 yıllık periyotlarla yapı sağlığı kamusal denetime tabi tutulmalıdır.

• Yerel yönetimler, merkezi idarenin “bizden değilseniz, size bir şey yok” anlayışına karşı yapıları, kenti depreme hazırlamak için bütçe ayırmalıdır. Deprem bekleyen kentlerdeki yerel yönetimler bütçesini deprem hazırlıklarını merkeze alarak yapmalıdır.

• Kentin her türlü afete hazırlığı için tehlike ve risk analizleri yapılmalı, tehlike ve risk haritaları çıkarılmalı ve bu çalışmalar her yıl güncellenmelidir.

• TAMP ve IRAP planlarında iller için tanımlanan afet müdahale ve risk azaltma eksenli il/ilçe bazında tüm paydaşlarla gerçekçi planlar hazırlanmalı ve uygulamaya yönelik fiili süreçler yürütülmelidir.

• Kentte kamusal alanlardaki alt/üst yapılarda eşgüdümlü olarak yenileme ve rehabilite çalışmaları yapılmalıdır

• Kentin tahliye yolları ve acil ulaşım yolları belirlenmeli, sürekli kontrolü sağlanarak açık kalması sağlanmalıdır.

• Kriz sonrasında gerekli lojistik üstler, depolama tesisleri, acil ulaşım yolları, sağlık hizmetleri, güvenlik vb. tesisleri belirlenmeli ve merkezi bir sistemle kontrol altına alınmalıdır.

• Kente acil müdahale ve erken uyarı sistemleri ile müdahale planı çıkarılmalı ve kritik tesislerdeki hasar ve olası kayıplar azaltılmalıdır.

• Afet durumunda görev yapmak üzere merkezi ve mahalle bazında birimler oluşturulmalı, gerekli personel ve yönetim şeması belirlenmelidir. Kadrolu ve gönüllü personeller eğitime tabi tutularak, tatbikatlarla desteklemeli, gönüllülük için teşvik edici bir hazırlık yapılmalıdır. Ekipman tespiti ve tedariği yapılmalı, acil durum anındaki lojistiği planlanmalıdır.

• Afet yönetimiyle ilgili atılacak her adım eşitlikçi olmalı, kadınlar afet yönetimde karar sürecinden eğitimlere kadar her tür adımın içinde yer almalıdır.

• Yerel yönetimler afete hazırlık konusunda toplumsal muhalefet bileşenleri, mahalle dayanışmaları/örgütlülükleri ile birlikte ağ kurmalı, afet sonrasında yaşam güvenliğini sağlanması esas alınmalıdır.

• Yerel yönetimler afet yönetimi için de bütçe oluşturmalıdır. Personel istihdamı yetkin kadrolarla sağlanmalıdır.

Politeknik