TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu: “Kobane mekan, kimlik ve ekolojik temelde ve kentte yaşayan insanların özgür iradesi- öz yönetimiyle gerçekleştirilmelidir”

Bilimi ve tekniği esas alan, kentlerin kimliğini özümseyerek, meslek alanlarına yönelik her türlü yardımlaşma ve dayanışma duygusuyla hareket eden, halkın/halkların sorunlarının meslek/meslektaş sorunlarından ayrılmayacağı ve kamusal sorumluluk gerçeğiyle hareket eden TMMOB Diyarbakır İKK bileşenlerinin oluşturduğu 12 kişilik heyet, Suruç Kaymakamlığı‘nın özel izniyle 11 Şubat 2015 tarihinde Kobani`yi ziyaret etmiştir.

Heyet, Mürşitpınar Sınır Kapısı`ndan Kobani`ye giriş yapmış, sınırda Kobani Kanton yönetimi görevlilerince karşılanmıştır. Heyetin teknik inceleme çalışmalarına; Kanton yönetiminden bir avukat başkanlığında, Kobanili bir Makina Mühendisi, bir İnşaat Mühendisi ve bir İletişim Mühendisi eşlik etmiştir. Teknik inceleme Kanton yönetimi tarafından belirlenen güvenli alanlarda yapılmıştır.

Bu rapor, DAİŞ`in yaptığı saldırı, işgal ve katliamın meydana getirdiği yıkımları, talanı ve yeniden inşa sürecini yerinde incelemek amacıyla yapılan ziyaretin ardından hazırlanan Kobani ön inceleme raporudur.

KENTİN GENEL DURUMU:

Kobani kentinin 4 yıl önceki nüfusu yaklaşık 34.000 kişidir. Suriye iç savaşı başladıktan ve kanton yönetimi, demokratik özerk yönetimini ilan ettikten sonra kent nüfusu yaklaşık olarak 120.000 kişiye ulaşmış olduğu belirtilmiştir. DAİŞ saldırılarından önce Suriye‘nin en güvenli bölgesi olmasından dolayı; kentin bu denli göç aldığı belirtilmiştir. Kanton yönetiminden alınan bilgiye göre kentin imar planının bulunduğu belirtilmiştir.

Yaptığımız tespitte;

– Krokide kırmızı ile gösterilen; yaklaşık 4.5 km uzunluğundaki güzergah üzerinden inceleme yapılmıştır.

-Kobani kent merkezi krokide mavi hat ile gösterilen yerleşim alanı yaklaşık olarak 871 ha`dır.-Kuzeydoğu ve doğu bölgesinde krokide yeşil ile gösterilen; ağır hasarlı binaların bulunduğu alan yaklaşık olarak 456 ha`dır.

-Kobani batı bölgesinde bulunan sarı hat ile gösterilen, yapıların az ve orta hasarlı olduğu alan yaklaşık 239 ha`dır.

Kentin hızlı yapılaşması, nüfus artışına paralel olarak artmıştır. Yapıların büyük çoğunluğunun zemin, Z+1, Z+2 olarak yapıldığı gözlenmiştir. Kobani ve çevresinin 4. derece deprem bölgesi olması nedeniyle binaların gayet narin kesitlerle inşa edilmiş olduğu gözlenmiştir. Yapılarda mühendislik hizmetinin oldukça zayıf olduğu tespit edilmiştir.

DAİŞ saldırısından sonra kentteki yapı stoğunun yaklaşık %80‘i yıkılmış ve yakılmış olduğu tespit edilmiştir. Ağır hasar gören bu yapıların tekrar onarılması veya bu haliyle yerleşime açılmasının ekonomik olmadığı tespit edilmiştir. Savaşın ağır izlerin taşındığı bazı alanlar açık hava müzesi olarak planlanabilir.

Kentteki savaşın yapılardaki etkisi iki aşamalı olarak tespit edilmiş olup, aşağıda belirtilmiştir.

1. DAİŞ saldırılarında yıkılan, yakılan ve tahrip edilen alanlar,

2. Koalisyon güçlerinin hava saldırıları sonucu yıkılan, tahrip olan alanlar.

Kentin kuzeyi Türkiye sınırı olup, Kobanê‘ nin tek güvenli kapısının Mürşitpınar sınır kapısı olduğu görülmektedir. Bu kapı referans alındığında; kuzeydoğu, doğu ve güney cephelerine uzanan alanlarda yapılaşmanın % 80` inin enkaz halinde olduğu tespit edilmiştir. Savaş ile birlikte kentin bütün altyapı hizmetleri (yol, su, kanalizasyon, enerji) vb. tahrip olduğu belirtilmiştir. Kentin batı bölgesindeki yapıların %20` si tahrip olmasına rağmen, onarılabilir durumda olduğu gözlemlenmiştir. Kentte savaş esnasında 5000 kişinin olduğu, şu an yaklaşık 10.000 kişinin yaşadığı ve geri dönüşlerin devam ettiği Kanton yönetimince belirtilmiştir. Ayrıca geri dönen nüfus için çadır kentlerin yapılmasının planlandığı Kanton yönetimince ifade edilmiştir.

KENTİN GENEL SORUNLARI;

1-ENERJİ SORUNU: Kentin elektrik enerjisi daha önce Suriye‘deki bir hidroelektrik santralinden (HES) alınmakta olup, Suriye`deki iç savaşın başlamasından sonra enerji nakil hatların, merkezi hükümet tarafından kesildiği ve bu santralden enerji verilmediği belirtilmiştir. Mevcut HES`in halen DAİŞ kontrolünde olduğu ve enerji kesintisinin devam ettiği belirtilmiştir. Enerji ihtiyacının; jeneratörlerden karşılandığı ve elektriğin ise kullanıcıya kısıtlı bir şekilde verildiği belirtilmiştir. Bu sorunların öncelikle çözüme kavuşması yaşamsal önem taşımaktadır.

İhtiyaç duyulan elektrik enerjisi temini acilen Türkiye ‘ den (Suruç) sağlanmalıdır. Bu sorunun siyasi olarak aşılması durumunda; teknik olarak hiçbir zorluğu ve yüksek maliyeti olmayacaktır. Bunun yanında yeniden inşa sürecinde enerjinin sürdürebilirliği açısından; rüzgar, güneş ve fosil yakıtlı enerji üretiminin hayata geçirilmesi için, kentin bu konudaki kaynakları için teknik çalışmalar yapılmalıdır. Petrol rafinerilerinin imha olması nedeniyle; rafinerinin yeniden onarılması için teknik çalışma yapılması gerekmektedir. Enerji sorununun çözümü; diğer bütün altyapı sorunlarının eksenini oluşturmaktadır.

2-SU SORUNU: Fırat nehri kıyısındaki akiferlerden (kuyulardan) pompaj ve terfi sistemiyle alınan su membada Suriye hükümeti tarafından kesildiği, Kanton yönetiminin suyu kendi olanaklarıyla başka alanlardan temin ettiği, DAİŞ saldırısı sırasında su kuyularının tahrip olması nedeniyle ciddi bir su sıkıntısı olduğu tarafımıza iletilmiştir. Yeniden su temini için, çöken/ tahrip edilen su kuyularının tekrar açılması gerekmektedir. Yapılan incelemede arazi yapısı ve yeraltı su seviyesinin kuyu açılmasına müsait olduğu tespiti yapılmıştır. Bir teknik heyetin etüt çalışması yaparak, yeni kuyuların hayata geçirilmesi anlamında acilen çalışmalar yapılmalıdır.

3-GIDA SORUNU: Kantondaki hakim üretimin; kuru tarım üretimi olduğu ancak savaşla birlikte hiçbir üretimin yapılamadığı, daha önce stok edilen buğday silolarının bir kısmının DAİŞ tarafından yağmalandığı belirtilmiştir. Ekmeklik un yardımlarla temin edilmekte olup, halihazırda günlük 20 ton un girişi olduğu, geri dönüşlerin olması durumunda günlük ortalama 70 ton una ihtiyaç duyulacağı belirtilmiştir. Ekmek yapımı için bir ekmek fırını faal bir şekilde çalıştırılmakta ve temel gıda temini sadece bu fırından yapılmaktadır. Temel gıda maddeleri için Mürşitpınar sınır kapısının açık tutulması gerekmektedir.

4-TARIM SORUNU: Tarımsal üretimin yapılabilmesi için gerekli olan tüm enerji ve tarım makinaların tahrip olmuştur. Yaşanan göçle beraber tarımsal faaliyet tamamen durmuş, hayvancılık yapılamaz duruma gelmiştir.

Kobani Kantonu hayvancılık ve tarımsal üretime uygun koşullar yaratılması durumunda yoğunlukla kuru tarım, Fırat nehrinin yakınlarındaki bölgelerde ise sulu tarım yapılabilecek verimli topraklar mevcuttur. Yakıt, makine ekipman, tohum, gübre gibi materyallere ihtiyaç vardır. Kobani Kantonunun toparlanması ve kalkınması için, tarım ve hayvancılık projeleri yapılması, bununla beraber projelerin desteklenmesi gerekmektedir.

5-SAĞLIK SORUNU: Savaş sırasında kentte bulunan hastanelerin tamamen kullanılamaz hale geldiği, geçici sağlık hizmetlerinin uygun olmayan bir mekanda verildiği tespit edilmiştir. Kanton yönetiminin bir hastane yapılması için uluslararası yardım fonlarından talepte bulunduğu, görüşmelerin devam ettiği tarafımıza iletilmiştir. Kentte acilen bir hastaneye ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir. Yaz sıcaklarından önce gerekli sterilizasyon çalışmalarının yapılması acilen başlatılmalıdır.

Kobani` nin YENİDEN İNŞA SÜRECİ çalışmasında öncelikle;

-İnsani yardımların ve Kobani`nin yeniden inşası için gerekli olan ihtiyaçların sağlanması için Mürşitpınar Sınır Kapısı`nın (resmi) yardım koridoru olarak açılması gerekir.

-DAİŞ çetelerinin kaçarken alanda bıraktıkları füze, havan, mayın gibi patlamamış patlayıcı vb. maddelerin temizlenmesi gerekmekte olup, bu işlem için gerekli uzman ekiplere ihtiyaç duyulmaktadır

-Savaşın Kobani`de yaratmış olduğu hasarın genel düzeyi ve yapılardaki hasar tespiti yapılmalı, -Kobani, Uluslararası Afet Alanı ilan edilmesi gerekir. Ciddi bir enkaz sorunu olup, enkazın kaldırılması için uluslararası iskan ve mülteci kuruluşlarına acil yardım çağrısı yapılması gerekmektedir. İşin ekolojik boyutuna dikkat çekilmelidir.

-Geri dönüşlerin örgütlenmesinde ve yeniden inşa sürecinde “NEOLİBERALİZM” politikaları değil, mekan, kimlik ve ekolojik kentte yaşayan insanların özgür iradesi ve öz yönetimiyle gerçekleştirilmelidir.

-Enkaz kaldırma işleminden önce kent merkezine ait yerleşim alanının havadan fotoğraflarının çekilmesi ve hasar tespit çalışmalarında kullanılması gerekmektedir.

-Kent merkezinin alt yapısına ait haritaların varsa temini yok ise yeniden hazırlanması gerekmektedir.

-Kentin şu anki halinin, her sokağının veya önemli yerlerinin fotoğraflanarak, geleceğe bellek oluşturulması açısından bir veri olarak saklanmalı ve yeniden inşa sürecinde bunun yerinde sergilenmesi önerilmektedir.

Kobanê` nin özgürleşmesinde önemli rol alan kadın özgürlük savaşçılarının direnişleri adına kent merkezine sembol bir anıtın yapılması önerilmektedir.

TMMOB DİYARBAKIR İL KOORDİNASYON KURULU