Makina Mühendisleri Odası, Yüksek Planlama Kurulu’nun BOTAŞ’ın mülkiyetindeki yüksek basınç hattının Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ’ye devrine ilişkin kararının iptali için Danıştay’da dava açtı. MMO, konuya ilişkin olarak 28 Eylül 2010 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
Başkent Doğal Gaz Dağıtım özelleştirme süreci üzerine ön bilgi
Bilindiği üzere Ankara Büyükşehir Belediyesine (ABB) bağlı EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen kentsel doğalgaz dağıtım hizmetleri, özelleştirme amacıyla ayrıcalıklı yüksek birim hizmet ve aşınma payı tarifeleri uygulama imkânı tanınan Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ‘ye dönüştürülmüştü. İlk özelleştirme ihalesi, en yüksek teklifi veren Global Yatırım-Energas Ortaklığının 1 milyar 610 milyon dolar olan ihale bedelini ödeyememesi üzerine sonuçlandırılamamış ve özelleştirme yetkisi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘na (ÖİB) geçmişti.
ÖİB‘in yeniden başlattığı özelleştirme sürecinde, ABB‘nin Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ‘deki hisselerinin yüzde 80‘inin devri için açılan ihaleye teklif verme süresi 19.07.2010 tarihi iken anlaşılamayan bir nedenle 06.08.2010 tarihine ertelenmiştir. Ancak sonradan anlaşılmıştır ki, ihale, BOTAŞ‘ın mülkiyetinde olup Baymina Suez Doğalgaz Yakıtlı Kombine Çevrim Santraline gaz ileten Yüksek Basınç Hattının özelleştirme öncesinde Başkent Doğal Gaz Dağıtım‘a devrini sağlayacak olan Yüksek Planlama Kurulu‘nun (YPK) 19.07.2010 tarihli kararının alınabilmesi için ertelenmiştir. Nitekim Başkent Doğal Gaz Dağıtım, YPK kararının ardından, 16.08.2010 tarihinde yapılan açık artırma ile 1 milyar 211 milyon dolarla MMEKA AŞ‘ye verilmiştir.
Hatırlanacağı üzere TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), bu özelleştirme sürecinde üç ayrı dava açmıştır. Bunlar, ABB‘nin ihale ilanı ve dayanağı olan 15.06.2007 tarihli Belediye Meclis Kararının; Rekabet Kurulu‘nun 24.07.2008 tarihli devir işlemine izin veren kararının ve Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun 02.07.2009 tarihli Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ hisselerinin yüzde 80‘inin özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ve satış yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin kararının iptaline ilişkin Danıştay‘da açılan davalardır.
Odamız Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ‘nin özelleştirilmesine yönelik yargı mücadelesi kapsamında en son, BOTAŞ mülkiyetindeki Baymina Santraline doğalgaz ileten Yüksek Basınç Hatlarının BOTAŞ‘tan alarak Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ‘ye devreden; haksız ve hukuksuz bir şekilde örtülü ve dolaylı olarak özelleştirme kapsamına sokan YPK Kararı‘nın yasa ve hukuka aykırılığı nedeniyle iptali için Danıştay‘da dava açmıştır.
Yapılan devir işlemi kamu yararına aykırıdır, kamu zarar ettirilmektedir
YPK kararının gerekçesi, kamuoyuna Başkent Doğal Gaz Dağıtım‘ın ‘satış bedelini yükseltmek‘ olarak yansıtılmıştır. Buna göre daha önce iptal edilmek zorunda kalınan ve 1 milyar 610 milyon dolar olan ilk ihale bedelinin, yılda 1 milyar m³ gaz tüketen Baymina gibi büyük bir müşterinin son ihale kapsamına eklenmesi durumunda daha da yükselmesi gerekeceği açıktır. Ancak son ihalenin 1 milyar 211 milyon dolar ile ilk ihaleden daha düşük bir bedelle gerçekleştirilmesi, kamunun zarar ettirildiğini, kamu kaynaklarının özel sektöre aktarıldığını göstermektedir.
Yüksek Basınç Hatlarının devri sonucunda ortaya çıkan kamu zararı bu kadarla da kalmamaktadır. Başkent Doğal Gaz Dağıtım ihalesini kazanan şirketin Baymina santraline gaz taşınması bedeli olarak her yıl BOTAŞ‘tan isteyeceği yaklaşık 7,7 milyon dolar, BOTAŞ‘ın bilançosuna görev zararı olarak yazılacaktır. BOTAŞ‘ın Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ dolayısıyla ABB‘den alacağı olan 1 milyar 170 milyon TL‘nin ne olduğu sorusu da ayrıca orta yerde durmaktadır.
YPK kararı yayımlanmamış ve erişimi engellenmiştir
Hiçbir yerde yayımlanmayan YPK kararının temini amacıyla YPK‘ya izafeten DPT Müsteşarlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yapılan başvurular, ne yazık ki bu kurum ve kuruluşlarca birbirlerine yapılan yönlendirmelerle yanıtsız bırakılmıştır. YPK kararlarının gizli, hizmete özel ya da yargı denetiminden soyut olduğu yönünde herhangi anayasal, yasal bir düzenleme bulunmamasına karşın bu durum, idarenin şeffaflığı ilkesini zedelemekte ve YPK kararını yargı denetiminden soyutlayıcı bir keyfiliğe yol açmaktadır.
YPK kararı, amaç, sebep ve yetki unsurları yönünden yasa ve hukuka aykırıdır
YPK kararına ulaşılamamış olmasına karşın, ihale süreci ve ihale bedelinin tespitine ilişkin belirttiğimiz sorunlar açık bir şekilde göstermektedir ki, kamunun tasarrufunda bulunan yüksek basınç hatlarının özelleştirilecek bir şirkete devri, tüm idari işlemlerde temel alınması gereken genel amaç unsuru olarak kamu yararı ve dolayısıyla sebep unsurunu dışlamıştır. YPK kamu yararı (amaç) unsurunu barındırmayan bir karar almakla, yetki unsuru bakımından da hukuka aykırı işlem tesis etmiştir.
Ulusal İletim Şebekesi olan Yüksek Basınç Hatlarının devredilmesi ve dolaylı bir şekilde özelleştirilmesi yasaya aykırıdır
Söz konusu Yüksek Basınç Hatları, Doğalgaz Piyasası Kanunu‘nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 33. bendindeki tanım uyarınca “Ulusal İletim Şebekesi”nin bir parçasıdır. Aynı Yasa‘nın 4. maddesinin “İletim” başlıklı 4. bendinin 9. alt bendine göre ise; “Mevcut, planlanan ve yapımı devam etmekte olan ulusal iletim şebekesi BOTAŞ‘ a ait”tir. YPK Kararıyla, bu yasa hükmüne aykırı bir devir gerçekleştirilmiştir.
Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ özelleştirme ihale ilanında söz konusu Yüksek Basınç Hatları hiçbir şekilde konu edilmemiş ama YPK kararıyla yapılan devir, dolaylı, örtük bir özelleştirme sonucunu yaratmıştır. YPK kararı bu yönüyle de yasaya açıkça aykırı olup, iptali gerekmektedir.
MMO, uluslararası sermaye çevrelerince dayatılan serbestleştirmeci politikalar uyarınca kentsel kamu hizmetlerinin özelleştirilerek piyasa faaliyetine dönüştürülmesinde kamusal, toplumsal bir yarar bulunmadığı ve kamuyu zarar ettirdiğine inanmakta, bu nedenle hukuk mücadelesini sürdürmektedir.
Bu vesileyle MMO, Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ özelleştirme ihalesinin iptal edilmesi ve Başkent Doğal Gaz Dağıtım AŞ‘nin alacaklarına karşı BOTAŞ‘a devredilmesi gerekliliğini ve özelleştirme süreçlerinde yapılan bu tür devirlerle kamuya ait mal ve hizmetlerin özel sektöre aktarılmasının her zaman karşısında duracağını, kamuoyu ile paylaşmaktadır.
Ali Ekber ÇAKAR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı