AKP iktidarı bu sefer bir baskın seçimle çıktı karşımıza. Erdoğan ve/veya AKP toplumsal hayatın her alanında yarattığı çürüme, ekonomik çöküş ve savaş politikaları ile yaşadığı krizi 24 Haziran’daki seçimle aşmaya alışıyor. İktidarını sürdürmek için tek çıkış yolunu seçimlerde görüyor. Tek adam rejimini kurumsal temele kavuşturmak istiyor.

Bizlere; toplumsal muhalefete, emek ve meslek örgütlerine, mühendislere, mimarlara, plancılara düşen ise bu beklentiyi tersine çevirmek, Erdoğan’ın hayallerini boşa düşürmek, AKP iktidarının geriletilmesi ve yenilmesi için çalışmak.

16 yıllık AKP iktidarının baskı, savaş, yolsuzluk ve geleceksizlik dışında hiç bir vaadi yok. Birlikte, dayanışma ile, örgütlenerek seçimlere ve sonrasına hazırlanabilir, geleceğimizi inşa edebiliriz.

HDP’ye barajı geçirmeliyiz!
-AKP’nin MHP ile yaptığı Cumhur İttifakı’nın meclis çoğunluğunu elde etmemesi, geriletilmesi için,

-Cumhur İttifakı’na meclis çoğunluğunu elde ettirmemenin sağlayacağı moral motivasyonla, sokaklar, bitmeyen isyanımız güçleneceği için,

-Kürt halkının mecliste temsil edilmesi için, barış için, kardeşçe bir yaşam için,

-Neoliberal politikalar, siyasal islam, sağ siyaset düzlemi ve partiler, mühendislere, mimarlara meslekleri, çalışma yaşamındaki hakları, yaşamlarıyla ilgili olumlu herhangi bir hat çizmedi, çizemez. Haklarımız ve özgürlüğümüz için bize sol lazım. Sol siyaseti yaratma olanağı taşıyan sol-sosyalist adayların seçilmesi için,

HDP desteklenmelidir.

Atlanmayacak bir konu da cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın haksız tutukluluğu. Demirtaş bir an önce özgür bırakılmalıdır. Bu adaletsiz süreçte Demirtaş’a verilen destek ve dayanışma, baskılara karşı ses çıkaranları güçlendirecektir.

Seçim sonrasını gören örgütlenme kanalları yaratmalıyız!
Elbette seçimle ya da sandıkla sınırlı hedeflerle yaşamımıza, geleceğimize sahip çıkamayız. 7 Haziran seçimi ve 16 Nisan refarandumunda bu durumu birlikte deneyimledik. Seçim tutumu dahil olmak üzere atacağımız her adım, yapacağımız her çalışma seçim sonrasında örgütlülüğümüzü güçlendiren zeminler yaratmalı.

İş güvencemiz için, haklarımız için, meslek itibarımız için, özgürlüğümüz için yola koyulalım. İşyerlerimizde çalışma arkadaşlarımızla, yaşam alanlarımızda komşularımızla ülkemizi, geleceğimizi konuşalım.

Seçimi gören, sandığı koruyan, seçim sonrasına hazırlanan bir örgütlenme için harekete geçelim.

Ülkemizi, barışla, özgürlükle, eşitlikle, laiklikle yeniden kuralım.

Birlikte TAMAMlayalım!

Politeknik