Güvencesizler mitinginden izlenimler: İrili ufaklı halaylar birleşti – Alp Tekin Babaç
Spread the love

Bundan 5 sene önce biri taşeron sağlık işçileri, metal işçileri, mühendisler, öğretmenler, doktorlar ortak bir taleple yürüyecek dese inanabilir miydiniz? Ya da bundan 30 sene önce biri ‘doktor olup ne yapacaksın?’ dese gülüp geçmez miydiniz? Bugün bunların hepsi gerçeğin ta kendisi ve gülünüp geçilmeyecek kadar da acı… 
 
3 Nisan’da DİSK, KESK, Türk-İş’ten birçok emek örgütü ve meslek örgütleri güvenceli iş ve insanca bir yaşam için Ankara’da yürüdü. Bu miting, ülkedeki farklı konfederasyonlardan sendikalardaki emekçilerin “Güvenceli iş ve insanca yaşam” talebiyle bir araya geldiği bir miting olması sebebiyle Türkiye’de bir ilkti. Mitingin haberini yapmak üzere İstanbul’dan Ankara’ya gitmek için Dev Sağlık-İş’ten otobüslerin nereden kalkacağını öğrendim ve yola koyuldum. 
Okmeydanı’ndan hareket 
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde Acil girişindeki kantinde 2 Nisan gecesi bir kalabalık var. Hastanedeki taşeron sağlık işçileri İstanbul’a gidecek otobüsleri bekliyorlar. Otobüsler geldikten sonra vedalaşma başladı. Gece vardiyası olduğu için gelemeyen birçok taşeron sağlık işçisi arkadaşlarını Ankara’ya uğurladı. İçlerinden Ankara’ya gelemediği için neredeyse ağlayacak olanlar vardı. 
Otobüsler Kurtköy’de uzunca bir süre durdu. İşçiler bu uzun molayı eğlenceye çevirdi. Tıpkı taşerona ve güvencesizleştirmeye karşı tek tek işyerlerinde başlayan direnişler gibi irili ufaklı halaylar ve horonlar başladı ve sonunda büyük bir halay kuruldu. 
Güvencesiz güvencesizi tanır 
Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul’dan gelen işçiler Ankara’daki Kurtuluş Parkı’na ulaştı. Kurtuluş Parkı’nda davul zurnayla karşılandılar. Bu davulcular miting olacağını internetten öğrenmiş ve para kazanmaya çalışan kişilerdi ancak kısa süre sonra mitinge katılanların da kendi gibi güvencesiz olduğunu anladılar ve para istemeyi bıraktılar. 
Kurtuluş Parkı’nda bekleyen işçiler, buluşma yeri olan Dikimevi Kavşağı’na doğru ilerlerken parkın yanından geçen diğer eylemcileri sloganlarla selamladılar ve Kurtuluş Parkı’nda bulunan gruplar da Dikimevi Kavşağı’na doğru yürümeye başladı. 
Ses araçları çalan müzikler, atılan sloganlar, taşınan pankart ve dövizler Dikimevi Kavşağı’nı bir bayram yerine çevirmişti. Mitinge katılan Halkevleri’nin ses aracı belki de en kullanışlı ses aracıydı. Ne bir otobüs ne de bir arabaydı bu. Bu tekerlekli bir alışveriş merkezi sepetine yüklenmiş hoparlör ve hoparlöre bağlı kablonun ucundaki mikrofondan ibaretti. 
Yürüyüş başladı 
Kortejler oluşturan işçiler yürüyüşe başladı. En önde, greve giden ve MESS’i yenilgiye uğratarak sınıf mücadelesinin bayrağını bir adım ileriye taşıyan Birleşik Metal-İş vardı. Mitinge gelenler grevci işçiler değildi ama onlar da bulundukları işyerinde uğradıkları haksızlıkları ve toplu iş sözleşmesi maddelerinin uygulanmasını talep eden Casper ve Schneider işçileriydi. Birleşik Metal-İş’in arkasında Dev Sağlık-İş yer alıyordu. Taşeron sağlık işçileri kendi yöntemleriyle kortej oluşturdular. Herkes bir öndeki arkadaşının omzuna elini uzattı ve bir anda kortej oluştu. 
Miting sırasında işçilerle bir bir sohbet etme fırsatım oldu. Eyleme gelen metal işçileri grevdeki arkadaşlarını anlatıyor. TÜMTİS üyelerinin hepsinde UPS gibi uluslararası bir taşımacılık tekelini dize getirmenin gururu var. Kimi işçi, işyerinde yaşadığı sıkıntıları anlatıyor, kimi de uğradığı haksızlıkları var gücüyle duyurmak istiyor. Neredeyse hiçbiri 8 saat çalışmıyor. 12, 16 hatta bazı durumlarda 30 saatten fazla çalışan var. Hemen hepsi, uzun iş günü ve düşük ücret sebebiyle sendikalı olmaya karar vermiş. Eyleme katılan sendikaların büyük bölümü mücadeleci sendikalar olduğu için üyeleri de daha önce eyleme katılmışlardı ama içlerinde Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi’ndeki taşeron sağlık işçilerinin belki de ilk eylemiydi. SES kortejinde yürüyen işçilerin ağzını bıçak açmıyordu. İşçiler işyerinde hakarete uğradıklarını utana sıkına dile getiriyor, ‘ücretler az yatıyor’u zorla diyebiliyordu. Kim bilir daha ne sıkıntıları vardı. 
Ankara onlara çok uzak 
Mitinge gelenler güvencesiz işçiler olunca mitinge gelen işçilerin yanı sıra neredeyse bir bu kadar daha gelemeyen arkadaşlarının olduğunu öğreniyoruz. Bunun sebebi paranın olmayışı. Bu sıkıntı daha çok Doğu ve Güneydoğu’daki işçilerin çektiği bir sıkıntı, Çünkü Ankara onlara çok uzak… 
Kim var kim yok… 
Çankaya Belediye Başkanı’nın mesajı kürsüden okununca Belde A.Ş işçileri itiraz etti. Çünkü Çankaya Belediyesi işçilere toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını vermiyordu. Kürsü tabii ki Belde A.Ş işçilerinin mücadelesini de duyurdu. Çankaya Belediye Başkanı’nın mensubu olduğu CHP, “Taşeronu bitireceğiz” derken kendisi mitinge gelememişti. Belki de bunun sebebi Belde A.Ş işçileriydi. Gözlerim bir ara CHP’den aday olan eski DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’yi aradı ama yoktu. 
Kavga yeni başlıyor 
Taşeron sağlık işçileri, metal işçileri, belediye işçileri, psikologlar, mimarlar, mühendisler, ücretli öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, dershane öğretmenleri, sağlık çalışanları, alışveriş merkezlerinde çalışan işçiler, kargo işçileri, nakliye işçileri, set ve sinema işçileri, enerji işçileri, emekliler, havayolu işçileri, basın işçileri, belediyelerdeki park bahçe işçileri, deri işçileri, tütün işçileri, basın işçileri… Hepsi güvencesiz çalıştırılıyor ve ‘Artık yeter’ diyorlardı. Sendikalı olmak isteyen işçilerden işlerine geri dönmek için mücadele eden direnişçi işçilere, ücretleri zamanında ödenmeyen çalışanlardan günde 16 saat çalışmak istemeyen işçilere kadar hepsinin ortak talebi güvenceli iş ve insanca yaşam talebiydi. 
Miting alanında yapılan konuşmaların tamamı büyük alkış aldı. Konuşmaların ana ekseni 3 Nisan’ın uzun soluklu bir mücadelenin başlangıcı olması temennileri ve güvencesizleştirmeye karşı birleşik bir mücadele verilmesiydi. 
Mitingin ortak açıklamasını herkes pür dikkat dinledi. İş kazalarında ölen farklı işkollarından işçilerin isimleri belki de ilk defa bir mitingde anılıyor ve o işçilere ‘rahat uyuyun, biz mücadeleye başladık’ deniliyordu. 
2 bin 900 işçi ve işçilere destek vermek için gelen demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerle birlikte 4 bin kişi, 3 Nisan’da bir ilki gerçekleştirmiş oldu. 
 
kaynak: Sendika.Org 

Spread the love