Cengiz Holding, 29 Ekim’de “Bağımsızlığımızın en güçlü ifadesi” diyerek bir video yayınladı. İki gün sonra ‘bağımsız vatan’ın 1 milyon ağacının boğazına sarıldı. Ağzı bozuk sermayedar için ikiyüzlü bir tavır değil bu. Zira sırtını güçlü bir iktidara dayamanın verdiği hırsla ganimetini topluyor. Filozof Seneca’nın dediği gibi “Saray’ın deliliğine yoldaş olmuş gidiyor,
Madencilik faaliyetlerinin, şirketler için kuralsız, denetimsiz, sınırsız sermaye birikim modeli olarak kurgulandığı bir dönemde büyük boyutlu çevresel felaketler yaşanmaya devam ediyor. Toprağı, suyu, havayı, gıdayı, canlıları yani yaşamı tehdit eden madencilik faaliyetleri, yerleşim alanlarını yaşanabilir olmaktan çıkarıyor, halk sağlığını yok ediyor. Balıkesir’in Ayvalık ilçesi Karaayıt Köyü yakınlarında faaliyet gösteren Bilfer
Kaz Dağları’nda Alamos Gold’un altın madeni projesine karşı 270 gündür nöbet tutan yaşam savunucularına koronavirüs salgını bahanesiyle alanı boşaltma tebligatı gönderildi. Yaşam sunucuları karar tepki gösterdi: Kazdağları’nı terketmesi gereken yağmacılardır!’ Kaz Dağları’nda Alamos Gold’un yapmayı planladığı altın madeni için başlattığı orman kırımı üzerine başlatılan ve 270 gündür devam eden yaşam
Artvin’de çevre mücadelesini yürütenlerin verdiği bilgilere göre, Artvin kenti üst kısımdan çepeçevre Cengiz ve Kalyon’a maden arama ruhsatlarıyla parsel parsel ihalelerle verilmiş durumda. Türkiye’nin 25 yılı aşkın süredir devam eden en eski ve en köklü çevre mücadelelerinden biri olan Cerattepe direnişiyle ilgili geçen hafta önemli bir gelişme yaşandı. Artvin Cumhuriyet
Kazdağları için 12 Ekim’de Çanakkale’de düzenlenecek mitingi Suriye savaşı nedeniyle erteleyen ‘Su ve Vicdan Nöbeti Mitingi Tertip Komitesi’ne yaşam savunucuları tepki gösterdi: Kazdağları’nın talanı devam ederken mitingi ertelemek şirketlere yarar Çanakkale Kirazlı’da devam eden altın madeni tahribatına karşı mücadele devam ediyor. Kazdağları için 12 Ekim’de Çanakkale’de düzenlenecek mitingi Suriye savaşı
Çanakkale Kirazlı’da sürdürülmek istenen madencilik faaliyetleri ülke tarihinin en büyük doğa kırımlarından biriyle başladı. Peki projenin teknik detayları neler, maden talanı durdurulamazsa Kirazlı’yı ne bekliyor, siyanür kullanımı nasıl ve ne boyutta yapılacak, olası tehlikeler neler? Şubat 2013 tarihinde yayımlanan ve Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘olumlu’ görüşü verilen “Kirazlı Altın ve
Çanakkale Kirazlı köyü Balaban mevkiinde, Çanakkale halkının içme suyu havzasında, halkın, bilim insanlarının, yerel yönetimin itirazlarına ve devam eden dava sürecine rağmen maden çıkarılması/ayrıştırılması/zenginleştirilmesi için sahada ağaç kıyımı başlatıldı. 195 bin ağaç kesildi. Ruhsatlı maden sahasının ÇED onayı yalnızca maden çıkarma faaliyeti için verilmiş durumda. Maden ruhsatının kapsamı daha sonra
Çanakkale Kazdağları madencilik faaliyetlerinin kıskacına alındı. 2013 yılından bu yana Çanakkalelilerin mücadele ettiği Kirazlı’daki altın madeni projesi için, devam eden mahkeme sürecine rağmen ağaç kıyımı başlatıldı, 195 bin ağaç kesildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, maden faaliyetlerinde 195 bin değil 13 bin ağaç kesildiğini, 2 farklı noktada hatıra ormanı oluşturulduğunu,
Çanakkale Kazdağları’nda onbinlerce ağacı yok ederek ilerletilmek istenen altın madeni faaliyetlerine karşı İstanbullular sokağa çıktı: “Sermayeye verecek ormanımız yok!” Çanakkale’nin Kirazlı bölgesinde su varlıklarına yakın ve 195 bin ağaç yok edilerek yapılmak istenen altın madenine karşı direniş devam ediyor. Çanakkale halkının başlattığı nöbete sahip çıkan İstanbullular “Kazdağları’ndan elinizi çekin” pankartı
Kaz Dağları'na yapılmak istenen termik santral projesi mahkemede durduruldu. Santral tarımı, doğal yapıyı bozacağı ve antik Priapos kentine yakınlığı gerekçesiyle tepki çekiyordu.