İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) akademisyenler ve öğrenciler akademideki ihraçlara karşı çıktığı için haklarında soruşturma açılan İTÜ öğrencileri için buluştu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) akademisyenler ve öğrenciler akademideki ihraçlara karşı çıktığı için haklarında soruşturma açılan İTÜ öğrencileri için buluştu. Hukuksuzluklara karşı seslerini yükselten üniversite bileşenleri İnşaat Fakültesi bahçesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tayyip Erdoğan, YÖK üyeliğine ‘din adamı’ Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun seçilmesini onayladı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bilimi savunan akademisyenlerin ihraç edildiği, uzaklaştırıldığı, baskı gördüğü bir dönemde YÖK üyeliğine din adamı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nu atadı. Saray böylece, havuz medyasının ramazan programlarında astronomik ücretlerle yer alan, din programlarında iktidar lehine propaganda yapan,
Kanun Hükmünde Kararnameler ile üniversitede bilimi savunan akademisyenler ihraç edilmeye devam ediyor. Aralarında mühendis, mimar ve plancıların da bulunduğu 330 akademisyen ihraç edildi. İhraçların 175’i Barış için Akademisyenler bildirisi imzacısı 15 Temmuz sonrasında ilan edilen ve sürdürülen OHAL ile birlikte devleti yönetme biçimine döndürülen KHK’ler üniversitelerde akademik özgürlüğü ve bilimi
Barış için Akademisyenler bildirisine imza attıkları gerekçesiyle yargılanan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr.Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy için ikinci duruşmada da beraat çıkmadı. Duruşma 22 Aralık’a ertelendi. Duruşma öncesi yapılan basın açıklaması yapan akademisyenler bir kez daha “Barış talebimizde ısrarcıyız, bu suça ortak olmayacağız”
Darbe girişimini bilimi, barışı, demokrasiyi savunan akademisyenlere, bilim insanlarına saldırı aracı olarak değerlendiren AKP-Saray iktidarı, üniversitelerde 15 Temmuz öncesi başlattığı açığa alma ve ihraçları şimdi KHK’larla sürdürüyor. Bugüne kadar açığa alınan/ihraç edilen akademisyenlerden 8’i mühendis, mimar, şehir plancısı. Konuyla ilgili gözaltılar da devam ediyor. Akademisyenlerin baskılara, ihraçlara karşı ortak mücadelesi
Uzunca bir süredir, ama özellikle de geçen yılın Temmuz’undan beri kıskıvrak bağlayan bir çığ gibi katlanarak büyüyen ve insanın yüreğine oturup kalkmayan bir karanlık, insanın ellerini kollarını görüşünü aklını bağlıyor. Elimde bitti bitecek bir kitap öylece kalakaldı, acılardan soluklanıp haydi son bir gayret bunu bitirelim artık dediğim her seferinde bir
Bugün Kocaeli Üniversitesi’nde dersler başlıyor. Kampüse girerken güvenlik görevlilerinin içeri almamak için kontrol ettiği uzun listede 1 Eylül günü 672 sayılı KHK ile memuriyetten atılan 19 laik, evrensel değerlere bağlı bilim insanlarının, arkadaşlarımızın da ismi var. Ben ve benim gibi birçok arkadaşım bunu bilerek utanç ve öfke ile güne başlayacak.
Haliç Dayanışması KHK’larla üniversitelerden tasfiye edilen barış için akademisyenler ve bu akademisyenlerden biri olan üyeleri Gül Köksal için dayanışma mesajı yayımladı. Haliç Dayanışması’nın üyesi mimar Doç.Dr. T.Gül Köksal son yayımlanan KHK’lar ile üniversitelerden tasfiye edilen ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenler arasında yer alıyor. Haliç Dayanışması KHK’lar yoluyla
Ülkemizin evrensel hukuk ilkelerine ve demokrasiye ihtiyaç duyduğu şu günlerde bilim insanlarının görevden alınarak akademiden ve bilim yapmaktan uzaklaştırıldığına tanıklık etmekten üzüntü duyuyoruz. Coğrafyamızı yaşanmaz, topraklarımızın her bir metrekaresini şiddete ve teröre açık hale getirenler; toplumsal sözleşmemiz olan anayasayı ihlal ederek 15 Temmuz darbe girişimine neden olanlar; demokrasiden, barıştan, insanlıktan
Kocaeli Üniversitesi’nde ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenler rektörlüğün soruşturması kapsamında bir kez daha ifadeye çağrıldı. Barış için Akademisyenler de bir kez daha KOÜ’den ses verdi: ‘Bilim itaatsız olana ihtiyaç duyar’ diyerek basın açıklaması yaptı. Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenleri bugün (23 Ağustos)
Savaş politikalarının karşısında durdukları için yargılanan akademisyenlere ve gazeteciler Can Dündar-Erdem Gül’e sahip çıkanlar 21 Nisan’da İstanbul Beyazıt’ta, 22 Nisan’da Çağlayan Adliyesi’nde buluşuyor. AKP’nin ülke içinde ve dışında sürdürdüğü savaş politikalarına karşı barış sesini ve mücadelesini yükselten ‘Barış için Akademisyenler’ imzacılarından tutuklu akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya, Meral
Mühendisler, mimarlar, şehir plancıları İstanbul’da “Barış için akademisyenler” bildirisine imza attığı için tutuklanan Meral Camcı ve Esra Mungan’ın tutuklu bulunduğu Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde nöbet tutacak. ‘Barış için Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan ve bu gerekçeyle tutuklanan dört akademisyenden Meral Camcı ve Esra Mungan’ın yattığı Bakırköy cezaevi
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı için hakkında yakalama kararı çıkarılan ve yurt dışında olduğu için Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ile birlikte tutuklanmayan kimya mühendisi Yrd.Doç.Dr Meral Camcı 30 Mart’ta ülkeye dönmüştü, Camcı savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği
‘Barış için Akademisyenler’ imzacıları arasında olan ve tutuklu akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ile birlikte hakkında yakalama kararı çıkarılan ancak yurt dışında olduğu için tutuklanmayan kimya mühendisi Yrd.Doç.Dr Meral Camcı bugün (30 Mart) ülkeye dönüyor. Camcı, dönüşü öncesinde bir mektup
Boğaziçi Üniversitesi’nde akademisyenler; barış talep ettikleri için tutuklanan meslektaşları Esra Mungan, Kıvanç Ersoy, Muzaffer Kaya, hakkında arama kararı olan Meral Camcı ve sınır dışı edilen Chris Stephenson’e sahip çıktı. Yüzlerce akademisyen bugün üniversite yerleşkesinde basın açıklaması yaparak çalışma arkadaşları için “Esra Mungan’ın olması gereken yer hapishane değil, üniversitedir’’ dedi. Üniversitenin bahçesinde
Barış için Akademisyenler imzalı bildiriye imza atan üç akademisyen Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ile Doç. Dr. Kıvanç Ersoy Tayyip Erdoğan’ın akademisyenleri yeniden hedef göstermesinin hemen ardından dün (15 Mart) tutuklandı. Barış için Akademisyenler’den haklarında yakalama kararı çıkarılan Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç.
“Barış için akademisyenler”den bir akademisyen daha “barış” dediği için işten çıkarıldı. Şubemizin de üyesi olan meslektaşımız, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yeni Yüzyıl Üniversitesi‘ndeki işinden, “barış talebine”, anayasal bir hak olan “ifade özgürlüğü”ne hükümetin tahammülsüzlüğü sonucu çıkarılmıştır. Bilim ve evrensel hukuk kurallarına uygun olarak işlemesini beklediğimiz üniversitelerde, ifade özgürlüğünü kullanan
Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Barış için Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” metnine imza attığı gerekçesi ile İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünde görev yaptığı İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ndeki işinden atıldı. Akademisyenlere yönelik iktidar eliyle başlatılan saldırıda işten atılan 19 akademisyenden 17’si, Camcı gibi vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenler. Camcı ile hem Barış
“Dünya yuvarlaktır” dediği için engizisyon mahkemelerince yargılanarak ömür boyu ev hapsine mahkum edilen Galileo, tarihte yönetici sınıfla bilim insanlarının çatışmasına ilk örnek olarak gösterilir. O günden bu yana tarih, egemenlerin bilim insanlarının ürettikleri özgür düşünceye uyguladığı baskılarla doludur. Ne zaman, bilimin ışığında, çıkar ilişkilerinden ve egemen anlayıştan bağımsız, özgür fikirler ortaya
11 Ocak 2016 Pazartesi günü “Barış İçin Akademisyenler” imzası ile 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra birçok il ve ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasakları altında uygulanan baskı, sürgün ve insanlık dışı muameleye karşı çıkan, yaşam hakkı ve özgürlüklere dikkat çeken, “bu suça ortak olmayacağız” ifadesiyle özetlenen bir açıklama yayımlandı. Barış