EMO, Bilişim Çalışanları Anket Sonuçlarını Yayınladı

EMO Bilgisayar Mühendisliği Meslek Dalı Ana Komisyonu tarafından hazırlanan Bilişim Çalışanları Anketi’nin sonuçları yayınlandı. 483 bilişim çalışanının katıldığı anket, bilişim çalışanları ve sektör hakkında önemli bilgiler veriyor.

İşsizlik ve hak gaspları artıyor
Anket sonuçları, bilişim çalışanlarının ekonomik durumlarının sanıldığının aksine pek parlak olmadığını gösteriyor. Bilişim çalışanları deyince, bembeyaz yakalarıyla plazalarda rahat çalışma koşullarındaki yüksek maaşlı çalışanlar akla geliyor. Ancak, bugün yoksulluk sınırının altında çalışan çok sayıda bilişimci var. Anket raporunda da belirtildiği gibi, giderek büyüyen yedek bilişimci ordusu ve kriz koşullarıyla beraber ücretlerde düşüşler gözlemleniyor. İşsizlik ve birkaç aydır ücretini alamayan çalışanların sayısı artıyor.

Bilişim emekçileri işçi haklarının iki yüzyıl gerisinde
Anket, bilişim sektöründe oldukça yaygın olan fazla mesailer üzerine dikkatleri çekiyor:
Çalışanların %37’si sık sık, %49’u ise proje teslim tarihleri öncesinde fazla mesai yaparken, bu çalışanlardan sadece %16’lık bir kesim fazla mesailerin nakdi karşılığını alabilmektedir. Ankete katılan bilişim çalışanlarının %75’i haftada 40 saatten fazla, %25’i ise 48 saatten fazla çalışıyor. İşçilerin 1886 yılının 1 Mayıs’ındaki “Sekiz saat çalışma, sekiz saat sosyal hayat, sekiz saat dinlenme ve uyku” talepleri dikkate alındığında trajikomik bir durum ortaya çıkmaktadır: Teknolojik ilerlemenin emekçileri, işçi haklarının iki yüzyıl gerisindedir!

Anket, fazla mesaileri ikiye ayırıyor. Birincisi görünür olan ve yukarıda söz edilen fazla mesailer. İkinci tür fazla mesaileri ise “gözle görülmeyen fazla mesailer” olarak nitelendiriliyor:
Bilişim çalışanları sektörde tutunabilmek için sürekli olarak kendilerini yenilemek zorunda hissetmektedirler. İşyerlerinin %68’inin böyle bir olanak sunmadığı dikkate alındığında, kendini yenileme ya da sürekli ilerleyen teknolojiye yetişebilme kaygısı çalışanları iş dışında “gözle görülmeyen fazla mesai”lere zorlamaktadır. Nitekim bilişim sektöründe yaşanan paradigmal kopuşlar (prosedürel dillerden nesne yönelimli dillere, masaüstü uygulamalardan web uygulamalarına gibi) bir kesimi sektör dışına itebilmektedir. Kaygının bu süreklileştirilmesi, sektörün dışına düşmemek için gerekli “gözle görülmeyen fazla mesailer” ve karşılığı ödenmeyen “olağan fazla mesailer” çalışanlar üzerinde yıpratıcı bir etki yaratmaktadır.

Örgütlülük zorunlu
Ayrıca anket sonuçlarından da görülebileceği gibi sürekli iş yeri değişiklikleri ve bunların çalışan ilişkileri üzerine etkileri, örgütlülüğün son derece zayıf olduğu bilişim sektörü için olumsuz faktörler olarak ortaya çıkıyor. Sektördeki çalışma saatlerinin fazla olması ve bunun bireyi ev-iş arasında sıkışmış bir yaşama zorlaması, bilişim çalışanlarının çeşitli örgütlenme faaliyetlerini olumsuz etkilemekte ve Internet üzerinden bir örgütlenmeyi zorunlu kılıyor.

Anket raporuna buradan erişebilirisiniz.