Yine “Dünya’nın/Avrupa’nın en …” diye adlandırılan bir projenin açılışı konuşuluyor, Avrasya Karayolu Tüneli Projesi. Bombaların, katliamların dumanı dahi sokaktayken AKP-Saray iktidarının siyasi şovuna dönüşecek “şaşalı” bir açılışa tanık olacağız. İktidarını mega yıkım projeleri üzerinde inşa eden Saray’ın kamu varlıklarını inşaat patronlarına “garanti” ettiği bu düzende, sonu gelmez “en”lerden biri daha geliyor. İsmi için Abdülhamid, Atatürk ve Menderes isimlerini oylatmak üzere başlatılan anket, sonuç AKP-Saray iktidarının istemediği şekilde çıkınca tamamlanmadı. İsmi Avrasya Karayolu Tüneli olarak kaldı. İstanbul’da Asya ile Avrupa Yakası’nı bağlayacak olan Avrasya Karayolu Tüneli Projesi’nde tünel açılışı 20 Aralık’ta yapılacak. Yine alelacele, yarım yamalak..
Karayolu yükünü arttıran, ana trafik aksını kentin merkezine çeken, yakın zamanda İstanbul’un yeni trafik çilesine dönüşecek olan, planlama ilkelerinden yoksun proje övünülerek trafiğe açılacak. Peki İstanbulluların trafik çilesi? Mevcut anlayışla çözülmek bir yana daha da kangren hale getiriliyor.
İstanbul Boğazı Karayolu Tünel Geçişi (Avrasya Tüneli) Projesi Avrupa Yakası’nda Kazlıçeşme köprülü kavşağından, Anadolu Yakası’nda ise Göztepe-Uzunçayır köprülü kavşağında son buluyor. Kazlıçeşme ile Göztepe’de genişletilen yollar, yaklaşım tünelleri ve ana tünel geçişleriyle iki yaka arası karayolu ulaşım güzergahını mevcut kentiçi trafik yoğunluğu üzerine konumlandırıyor.
Avrasya Tüneli Proje kapsamında; Avrupa Yakası’nda Kazlıçeşme’den Kumkapı’ya uzanan 5,4 kmlik sahil yolu, 0,6 km’lik yaklaşım tüneli, 3,4 km’lik Boğaz geçiş tüneli ve Avrupa Yakası’nda Haydarpaşa’dan Göztepe’ye 1,3 km’lik yaklaşım tüneli ile Göztepe sonrası için 3,8 km’lik E-5 genişletme etapları bulunuyor.
Göztepe ve Kennedy Caddesi halihazırda felç
İstanbul’da trafiğe yılda 160.000 araç eklendiği düşünülünce 2005’de 1,3 milyon olan araç sayısının 2023’de 4,2 milyona ulaşması öngörülüyor. Özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde Boğaz Köprüleri’ne ulaşan çevre yollarında 15 km’yi aşan kuyruklar düşünüldüğünde, halihazırda yoğun olan Kennedy Caddesi ve E-5 Göztepe aksı Avrasya Tüneli Projesi’yle 8 şerite çıkarılsa dahi çok kısa bir süre sonra tıkanmalara yol açacak. Bakırköy’den Sarayburnu-Sirkeci yönüne doğru olan mevcut trafik akımı, önerilen proje sonrasında Anadolu’dan Avrupa yakasına yönelecek olan yeni ve yoğun bir trafik akımı ile birleşerek, Tarihi Yarımada ve yakın çevresinde mevcut Kennedy Caddesi’nin taşıma kapasitelerinin artmasına neden olacak. Yaya erişimini ve toplu ulaşımı geri plana itecek.
Tünelin kontrollü ve güvenli geçiş kapasitesine göre işletilmesi halinde sabah ve akşam zirve saatlerinde tünelin her iki yakadaki geri bölgelerinde oluşacak kuyruklanmalar ve sıkışık trafik nedeniyle çevre yerleşim alanlarındaki iç/yan yollara bu sıkışık trafikten yönelimler olacağı için, proje güzergahına komşu alanlarda dolaylı bir trafik artışı yaşanacak.Tünelin sürekli bir doluluk, düşük hız, yakın takip ve yüksek talep baskısı altında çalışmasını kaçınılmaz kılacak. 14,6 km’lik karayolu projesi İstanbul’un yeni krizlerinden biri olacak.
Özel otomobil kullanımına teşvik
İstanbul ulaşımında Anadolu ve Avrupa yakaları arasında köprü geçişleri %81’lik, deniz yoluyla yapılan boğaz geçişleri ise %19’luk bir paya sahip. Boğaz köprülerindeki araç trafik sıkışıklığının esas nedeni olan özel otomobillerin payı % 82 iken -diğer bir deyişle köprülerden geçen araçların % 82’si özel otomobil iken- bu otomobillerin taşıdığı yolcu sayısı ise yaka geçişi yapan tüm yolcuların sadece % 24’ü kadardır. Buna rağmen yaka geçişi yapan yolcuların % 63’ünü taşıyan toplu ulaşım araçlarının köprü trafiğindeki payı ise % 10’dur. Toplu ulaşım araçlarının kullanım oranına rağmen Avrasya Tüneli sadece özel araçların kullanımına ait bir karayolu geçisi olarak tüm yolcuların %24’üne hizmet verecek. Toplam trafiği azaltmayacak, hatta kısa vadedeki “rahatlığı” ve özel araç kullanımını teşvik edecek.
Güvenliği henüz sağlanmadı
Proje yakında açılacak, ancak birçok projede olduğu gibi teknik altyapı tamamlanmadan açılacak. Tünel içi trafiğin, olası kaza ve yangınların yaratacağı zehirli gaz ve partiküllerin tahliyesini sağlayacak havalandırma sistemleri henüz tamamlanmış değil. Tünel içinde olabilecek herhangi gaz birikimi, araç sürücülerinin hayatını riske atar, faciaya neden olur. Bu koşullarda trafiğe açılması ve kullanılması, tüneli kullananlar için önemli bir güvenlik problemi oluşturuyor.
Ersin Kiriş / İnşaat Mühendisi