TMMOB’nin ‘Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nden çekilme kararına bir tepki de ‘Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları’ndan geldi: “Beklentimiz; TMMOB ve bağlı Odalar örgütlülüğünün bir an önce bu tartışmayı bitirip Emek ve Demokrasi için Güç Birliğinin içindeki yerini almasıdır.”
TMMOB’nin, 13 Ağustos’da kuruluşu ilan edilen ve toplumsal muhalefet unsurlarının bir araya geldiği ‘Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nden çekilme kararına Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları bir açıklama yayımlayarak tepki gösterdi. Açıklamada, darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ve KHK saldırılarını, Erdoğan’ın ve AKP iktidarının diktatörlük inşası sürecini durdurabilecek toplumsal muhalefetin ortaklaşma çabalarının zedelenmemesi gerektiği belirtildi.
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları, TMMOB’nin karardan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Emek Hareketinden Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları’nın açıklaması şöyle:
Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği İhtiyaçtır!
Bir taraftan darbe girişiminin etkilerini yok etmeye çalışan sermayenin iktidarı AKP hükümeti, darbe girişimi öncesindeki politikalarını yaşama geçirme çabası içerisindedir. Darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamada, “Allah’ın bize bir lütfudur” değerlendirmesi, sermayenin iktidarına bağlılığının yanı sıra, emekçi halklar üzerindeki baskıların daha da artacağının sinyallerini vermiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin beklentisi, hedefi tek adam ve tek parti diktatörlüğüne kavuşmaktır.OHAL ilan edildi. Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) keyfi idare pervasızca sürdürülmektedir. İçeride ve dışarıda halklara karşı dayatılan savaş politikaları ülkemizi yeni bir batağın içine sürüklemektedir. Emekçi halkların, kırıntısı kalmış hak ve özgürlükleri ellerinden alınmakta ve saldırılar azgınca sürmektedir. Her türden bölme ve ayrıştırıcı taktikleriyle işten atmalar, keyfi tutuklamalar artarak devam etmektedir. Bu sömürü ve zulüm düzeni yeniden faşist bir iktidar yapılanmasına dönüştürülmeye çalışılıyor.
Siyasal iktidarın bu faşist politikalarına karşı Türkiye Halklarının, işçi ve emekçilerin, onların her türden örgütlerinin bir araya gelerek oluşturdukları ve genişletmeye çalıştıkları Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, yeniden bir umut ve heyecan yaratmıştır. Kuruluş bildirgesini duyurduğu 11 Ağustos 2016 tarihindeki açıklamasında ortaya koyduğu Türkiye tespitinde; “Türkiye, gerici iktidarlar altında emperyalizme bağımlılığın derinleştiği, emeğin sömürüldüğü, özgürlük, demokrasi ve laikliğe yönelik tüm kazanımların yok edildiği bir ülke haline getirildi.” diye önemli bir belirleme yapmıştır. Birleşik bir mücadele birliği yaratarak darbeye ve darbenin yarattığı sonuçlar üzerinden ilan edilen OHAL’e, tek adam ve tek parti diktatörlüğüne karşı barış ve demokrasi için birlik- dayanışma-mücadele çağrısı yapmıştır.
Daha henüz birlik adımlarının başlangıcında, yaşanan kimi tartışmalar gerekçe gösterilerek yapılan “ ayrılma” tartışmaları sıkıntılıdır. Emek ve Demokrasi için Güç Birliği kurucularından olan birliğimiz TMMOB, Emek ve Demokrasi için Güç Birliği tarafından örgütlenen 1 Eylül Barış Mitingi yürütmesinden çekildiğini; ardından da TMMOB Yönetim Kurulu Başkanının yaptığı açıklama ile Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’nin yürütmesinden çekildiğini belirmiştir. Kurulduğu bu günden itibaren her türlü mücadele içerisinde yer alan TMMOB geçmişten gelen geleneğine bağlı olarak mücadele alanlarında bir araya gelmesi gereken insanları birleştirici sorumluluğuna devam etmesi gerekmektedir. Oda üyesi olan akademisyenlerin üniversitelerden uzaklaştırıldığı, sıranın 14000 öğretmene geldiği, muhalif her yere kayyım atanması, bunun bir sonraki adımının oda yönetimlerine de kayyım atanabileceği hepimiz tarafından bilinen bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Her tür siyasi görüş, inanç ve meslek grubunu bünyesinde barındıran, bu güne kadar hiçbir siyasetin ve partinin etkisi ile değil üyelerinin ve halkın ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalarını sürdüren ve bu gün Türkiye’nin 500bin’e yakın üyesi ile en büyük meslek örgütü olan TMMOB’nin bir eylem örgütlenmesi içerisinde yaşanan sorun ve sıkıntılar nedeni ile bu birlikteliğin dışında kalması anlaşılamaz.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı yaptığı açıklamada “ Ülkemizin içinden geçtiği zor dönemde, emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesini geliştirmek, eylem birliği ve koordinasyonunu güçlendirmek önemli bir ihtiyaç…….. TMMOB, ülke ve halka karşı sorumluluklarının gereği olarak tüm emek ve demokrasi güçleriyle omuz omuza yürüyüşünü bundan önce olduğu gibi, aynı anlayışla sürdürecektir…….“ dedikten sonra “…1 Eylül Mitinglerinin örgütlenme süreci, bu ortak hukuku pek çok bakımdan zedeleyen ve sonuçta ortadan kaldıran bir anlayışla sürdürülmüştür.” Biçiminde eleştiri ve tepkisini aktarmıştır.
Bu aktarılanları değerlendirdiğimizde; 1 Eylül Barış Mitinglerinin örgütlenme süreçlerinde “bazı esiklikler yaşanmış” veya “yaşanan polemiklerde” bir kırgınlık, bir zedelenme olmuş olabilir. Bundan rahatsızlıklar duyulabilir. Bunların hepsi anlaşılabilir eleştirilerdir. Bu dönemin ihtiyacı bu hususların derinleştirilerek çözümsüzlüğe götürülmesi değil, tam tersine tartışarak çözüme kavuşturulmasıdır.
Bizler Emek Hareketinden Mühendisler, Mimarlar ve Şehir Plancıları olarak, TMMOB Başkanlığı imzasıyla yapılan bu açıklamayı doğru bulmuyoruz. Bu dönemin zorluklarını aşma ihtiyacı üzerinden oluşan birliktelikte TMMOB kalmalıdır. Beklentimiz; TMMOB ve bağlı Odalar örgütlülüğünün bir an önce bu tartışmayı bitirip Emek ve Demokrasi için Güç Birliğinin içindeki yerini almasıdır. Bu günün ihtiyacı birliği güçlendirmektir. Aksi anlayışlar ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelelerine zarar verecektir.
Emek Hareketinden Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları
politeknik.org.tr