İş yerlerinde, madenlerde, inşaatlarda iş kazalarını önlemek için çalışan ‘İş Güvenliği Uzmanı’ mühendisler var. Mühendisler iş bulma olasılıklarını arttırmak için bir umutla iş güvenliği uzmanı oluyor, çalışma hayatına uzman olarak atılıyor.
İş güvenliği uzmanlarının mesleki sorumluluğu büyük: İş yerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yaratmak, iş kazalarını önlemek. Ancak uzmanlar patronlar karşısında bu sorumlulukları yerine getirecek güvence olmadan, düşük ücretlerle, sosyal güvenceden yoksun çalışma şartlarıyla karşı karşıya kalıyor. Üstelik iş kazalarından sorumlu tutuluyor, yargılanıyor, tutuklanıyor.
Son dönemlerde yaşanan iş cinayetlerini, işçi katliamlarını hatırlayalım. 5’i maden mühendisi olan 301 maden işçisi Soma Kömür A.Ş.’ye ait maden ocağında katledildi. Ölen maden mühendisleri arasında iş güvenliği uzmanları da vardı. Katliamla ilgili olarak sorgulananların 8’i mühendisti. İş güvenliği uzmanının aralarında olduğu 6 maden mühendisi şu an tutuklu. O mühendislerden biri olan İşletme Müdürü kameralar karşısında patronunu savunmuştu. Savunması onu kurtarmadı, bir gün sonra tutuklanan mühendisler arasındaydı.
Torunlar Center şantiyesinde asansör 32. kattan yere çakıldı, asansördeki 10 işçi öldürüldü. Katliamla ilgili olarak gözaltına alınanlar arasında iş güvenliği uzmanları vardı. Şu an devam eden dava sürecinde ise yalnızca mühendisler ve teknisyenler yargılanıyor. Şantiyede çalışan iş güvenliği uzmanı asansörün bozuk olduğunu yazılı olarak patrona bildirmiş olmasına rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmediği için kusurlu bulundu, mahkemelik oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş güvenliği uzmanlarına çeşitli görevler ve yetkiler veriyor. Uzmanlar iş yerinde kaza yaşanmaması için yapılması gerekenleri yazı ile işverene bildirmekle yükümlü. Bakanlık, işyerinde hayati bir tehlike varsa ve işveren bununla ilgili yapılması gerekenleri yapmıyorsa, bu durumu bakanlığın il müdürlüklerine bildirme yetkisi de veriyor uzmanlara.
İşler burada biraz ‘karışıyor’. Bakanlık iş güvenliği uzmanlarına yetki veriyor ama uzmanlar tıpkı diğer işçiler gibi iş sözleşmesini patronla yapıyor. Uzmanların ücretini patron belirliyor.
Peki, patronlar iş güvenliği uzmanlarının iş yerindeki tehlikeleri yazılı bir biçimde belgelendirmesini istemiyorsa ne olur? İş güvenliği uzmanları patronların istemediği yazılar yazar, belgeler hazırlarlarsa işten atılırlar mı? Mühendisler iş güvenliği uzmanlığı sorumluluklarını yerine getirdiği için işten atıldığında ÇSGB mühendislere sahip çıkar mı?
Bu soruların cevapları pek iç açıcı değil. İş güvenliği uzmanlarının görev ve sorumlulukları var, sorumluluklarını yerine getirmeleri için iş güvenceleri yok. Bakanlık işçilerin sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışmalarını sağlamadığı gibi, iş cinayetlerini önlemediği gibi, iş güvenliği uzmanlarına da mesleklerini yapmaları için güvence vermiyor.
Yargılanan, tutuklanan uzman sayısı giderek artarken iş güvenliği uzmanlığının yalnızca bir ‘ekmek kapısı’ olamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani bir iş güvenliği uzmanı, işsiz kalmamak için iş yerindeki tehlikeleri yazılı bir hale getirmezse iş kazalarından sorumlu tutuluyor. İş yerinde büyük hayati tehlikeler söz konusu olduğunda ve patron bunu umursamadığında bakanlığa bildirimde bulunmayınca işten çıkarılmıyor ama iş cinayetlerinden yargılanıyor, tutuklanıyor. Hatta ve hatta iş cinayetlerinde ölen işçilerden biri oluyor.
İş güvenliği uzmanı mühendislerin, mesleki riskleri ve sorumlulukları gözetilerek güvenceli bir biçimde çalışmalarının tek yolu işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesinin bir parçası olmalarından geçiyor.
Pınar Hocaoğulları
Politeknik YK Başkanı
Elektronik Haberleşme Mühendisi/İş Güvenliği Uzmanı