ODTÜ’de üniversiteliler Mimarlık Topluluğu’nun çağrısıyla, 10 Ekim Katliamının ardından değişen algıda mekân tartışması yürütmek üzere “Mekan ve Hafızaları” etkinliğinde bir araya geldi
Mimarlık Toplululuğu’nun çağrısıyla, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın belleklerde yarattığı olumsuz algıyı ve bunun kent mekanı üzerindeki etkisini tartışmak üzere bir araya gelen ODTÜ öğrencileri, Gar Binası üzerinden değişen algıda mekanı tartıştı. Öğretim üyeleri Adnan Barlas ve Nimet Özgönül’ün katılımıyla Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleşen söyleşi, ilgiyle karşılandı.
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan öğretim üyesi Nimet Özgönül, Tren Garı’nın tarihsel öneminden ve Ankara için Gar Binası’nın taşıdığı anlamdan bahsetti. Tren Garı’nı kentin girişi olarak tanımlayan Özgönül, Ankara için garın ne kadar önemli bir buluşma noktası olduğunu vurgulayarak garın sadece bir toplanma alanı değil aynı zamanda sosyalleşilen, bir araya gelinen bir kent mekanı olduğundan bahsetti. Ulus, Gençlik Parkı, Stadyum gibi Ankara’nın tarihsel değerleriyle birlikte düşünüldüğünde Gar Binası’nın bir kent mekanı olarak anlamlı bir kent kurgusunun parçası olduğunu anlattı. Katliamın ardından Tren Garı’nın hafızalarda edindiği yeri korumak gerektiğinden bahseden Özgönül, bunun, üzerinde düşünülmesi gereken bir yanı olduğunu vurguladı.
Nimet Özgönül’ün konuşmasının ardından, bellek kavramını daha geniş ölçüde ele alarak toplumsal belleğin oluşma koşullarından ve bu belleğin nasıl oluştuğundan bahseden Adnan Barlas, daha kapsayıcı haliyle düşünüldüğünde belleğin oluşması için bireylerin bir araya geldiği, iletişime geçtiği, paylaştığı bir ortam olması gerektiğini vurguladı. Barlas, bu mekânı oluşturmak için bu koşulların yaratılmasının zaruri olduğuna değinerek, dönemsel olarak tekrar etmektense kendini süreklilik üzerinden var eden toplumsal hareketliliğin belleklerde daha kalıcı olacağını vurguladı. Etkinlik soru cevap kısmının ardından sonlandırıldı.
Kaynak: universiteliportali.org