Mühendislerin, mimarların, plancıların direniş hali: ODTÜ – Ersin Kiriş

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) son dönemde mescid tartışmasıyla yeniden gündeme geldi. Sürecin sözcüleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, AKP’li milletvekilleri ve iktidarın basın-yayın organları oldu. ODTÜ’lüler “din” düşmanı ilan edildi. Fırsattan istifade, Melih Gökçek’in son yıllarda yol projeleriyle saldırdığı ODTÜ arazisinin büyüklüğü “4 üniversite sığar” denilerek dile getirildi, akıllardaki rant planları ortalığa saçıldı. Var olan 15 mescide rağmen provokasyon yaratıldı.
Geçmiş iktidarların, şimdi ise AKP’nin hedefindeki ODTÜ’nün 10 bine yakın mühendislik, mimarlık, planlama öğrencisi de bu saldırıların tanıkları arasında. Ankara’daki akıl/bilim dışı kent projelerini mesleki bilgisini/meslek onurunu temel alarak onaylamayan, evrim tartışmalarını ısrarla sürdüren, siyasi iktidarın talimatıyla ısmarlama teknik raporlar hazırlamayan mühendis, mimar, plancı akademisyenleri yine bu saldırıların tanıkları/hedefleri arasında. ODTÜ’yü kendi kalıplarına sokmak isteyen iktidar(lar)ın kalıbına sığmayan halkın mühendisleri; ODTÜ’lü mühendisler, mühendis adayları ODTÜ’ye dönük saldırılara karşı bir arada durmayı sürdürüyor.

odtü_1

ODTÜ’lü mühendisler, mimarlar, plancılar; bilimi, özgür düşünceyi, kamusal alanı yok etmeye çalışan iktidarın her türlü saldırısına karşı üniversitelerinde faşizme ve gericiliğe alan açmıyor.

Özgür, bilimsel ve rant malzemesi ODTÜ
ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak görev yapan şehir plancısı Deniz Kimyon başlatılan ODTÜ tartışmalarını farklı açılardan şöyle değerlendiriyor: “Son dönemde ODTÜ’ye yönelik saldırılar siyasi iktidarın demokratik yapılara karşı gerçekleştirdiği saldırılardan bağımsız ve farklı değil. Üniversitelerde otoriteliğin dizgesi yapılırken, ODTÜ’nün muhafaza ettiği temsil açıkça sorun teşkil etmektedir. ODTÜ bilgi üretiminde özgürlükçü, toplumsal yarar ilkesi ile üreten, toplumsal mücadele geleneği ile önemli bir yapıdır. Geçtiğimiz günlerde üniversitede yaşanan olay din istismarlığı ile yontulmuş ve üniversitenin saygınlığı zedelenmeye çalışılmıştır. Diğer yandan kamu arazileri, tarihi, kültürel, doğal varlıklar üzerinde sermayenin ve iktidarın sultasının, tahakkümünün sınırsızlaştığı ve vahşileştiği bir dönemdeyiz. Bu bağlamda ODTÜ’ye dair her ne gündeme gelirse gelsin beraberinde kamusal bir varlık olan ODTÜ yerleşkesinin ve orman alanının yapılaşmaya açılması spekülasyonlarını da izliyoruz.”

Gerici aklın iktidarına alan açmayacağız
ODTÜ’nün en dinamik özneleri ise şüphesiz öğrencileri. Şehir ve Bölge Planlama 4. Sınıf öğrencisi Murat Yıldız süreci şöyle değerlendiriyor: “Yaşananları gerici bir ülke inşa etme projesinin parçası olarak görebiliriz. YÖK eliyle üniversiteye müdahale kanalı açılmak isteniyor aslında. Son saldırıların kaynağı olan ODTÜ’deki mescit topluluğu, mescitlerde yemek yiyen/dağıtan, dersler organize eden, burayı ibadethanenin ötesinde siyasal propaganda yeri haline getiren bir zihniyettir. Bu zihniyetten IŞİD’e katılan birkaç ODTÜ öğrencisi olduğunu biliyoruz. AKP’nin sahip çıktığı bu gerici, islamcı çetelerin başlattığı saldırılara karşı bilimi, özgürlüğü, üniversitenin aydınlık yüzünü savunmaya devam edeceğiz.

ODTÜ’de direniş tarihtir; özgür düşünce ve bilim gelenektir
1983 yılında ODTÜ’den mezun olan inşaat mühendisi Işıkhan Güler geçmişten bugüne ODTÜ’yü ve ODTÜ’lülerin muhalif duruşu nedeniyle yaşatılanları şöyle özetliyor: ODTÜ’ nün devrimci ve bilimsel geleneği daima duruşuna yansımıştır. 1969’da ABD Büyükelçisi Komer’in arabasının yakılması, 5 Mart 1971’de dört bin askerle ODTÜ yurtlarına yapılan baskın ve ODTÜ öğrencilerinin direnişi, 12 Mart sonrası rektör atanan faşist Hasan Tan’a karşı ODTÜ’nün tüm bileşenleriyle 9 ay direnmesi, 12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte ODTÜ’lü öğrencilerin, akademisyenlerin cezalandırılmasına rağmen 80’lerin ikinci yarısında dernekler süreciyle ODTÜ’nün devrimci geleneğini devam ettirmesi ve saldırıların püskürtülmesi ODTÜ’nün direniş tarihidir. Geçtiğimiz yıllarda ise Tayyip Erdoğan 3000 polisle ODTÜ’ye girmeye çalışmış ve ODTÜ’lülerin tepkisini kampüsü gaza boğarak bastırmaya çalışmıştı. Bugün yeniden gericiler eliyle yürütülen ODTÜ’nün aydınlık, özgür, bilimsel tavrına dönük saldırı girişimi ODTÜ’nün ve ODTÜ’lülerin Türkiye halklarının yanında üniversiteyi savunma azmi ve özgür üniversite direncine yenik düşecektir.

ODTÜ’lü mühendisler saldırılara karşı bir arada
ODTÜ’lü mühendisler, mimarlar, plancılar; bilimsel aklı, kamusal alanı yok etmeye çalışan iktidarın her türlü saldırısına karşı yürütülen mücadelenin parçası olmaya devam ediyor. ODTÜ’lüler geçmişte olduğu gibi bugün de faşizme ve gericiliğe alan açmıyor.

Ersin Kiriş
İnşaat Mühendisi