Mühendis İtfaiyeci Ne Demek? – Hansel Özgümüş

İnternette haber sitelerine bakınırken Zaman Gazetesi kaynaklı bir haberde duraksadım. “Mühendis-mimar itfaiyeciler geliyor” başlıklı haber bana bir tuhaf gelmişti. (1)  Haberde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin alacağı 330 itfaiye erinden 132’sinin başta mühendis-mimar olmak üzere, beyaz yakalı, üniversite eğitiminden geçmiş kişilerden oluşacağı yazıyordu.

Teknik elemanların işçileşmesi üzerine pek çok toplantı ve panele katıldıktan sonra aslında bunu garipsememek gerekiyordu ama ben yine de şaşırdım. Ancak şaşırmamın daha güncel bir nedeni daha vardı. Ona da aşağıda değineceğim.

Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz konuyla ilgili verdiği demeçte aslında yangın anında bu tür teknik personele ne kadar ihtiyaç olduğunu belirten cümleler kurmaya çalışmış. Kuşkusuz mühendislerin bir itfaiye organizasyonunda yapacakları işler elbette var ama bütünü itibarıyla Kurutuz’un sözleri çok iğreti kalıyor.

Zaten başvuru yapan adaylarla yapılan görüşmeler de aslında zorunluluktan böyle bir tercih yaptıklarını da belirtiyorlar. Haberde görüşüne başvurulan hiçbir aday itfaiye müdürünün iddia ettiği gibi eğitimini aldığı meslek alanına paralel bir itfaiyecilik yapacağını düşünmüyor zaten…

Mühendisin işçileşmesinin aslında bu olmadığının da farkındayım. Yani biz meslek örgütümüz içinde mühendis kimliğinin değişimi üzerine yaptığımız tartışmalarda teknik elemanların üretim süreçlerindeki emeklerinin niteliksizleşmelerinin bir sonucu olarak, sürecin gittikçe önemsizleşen ve, bütünün bilgisinden kopmuş bir parçası haline gelmesi için işçileşme ifadelerini kullanıyoruz. Ancak bu gazete haberinde halkın genel algısıyla, “mühendisin işçileşmesi” yani mavi yakalılaşması gerçeği var. Nedense inanasım gelmedi…

Eğer bundan birkaç gün önce tam da aynı içerikte bir olay başımdan geçmeseydi yine bu haberi  de okuyup yine manipüle edilmiş bir haber der geçerdim. EMO İstanbul Şubesi üye ilişkileri birimi olarak düzenli olarak üyelerimizi işyerinde ziyaret ediyor, Oda çalışmalarını anlatıyor, onların Odadan beklentilerini soruyoruz. Yine benzer bir amaçla geçen haftalarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bir ziyarette bulunduk. Bir kısım üyemiz ile görüştükten sonra yerini bulamadığımız bir üyemiz için belediyenin bilgisayar sisteminde bir soruşturma yaptırdık. İşyeri olarak İtfaiye müdürlüğü görünüyordu. Oradan yolun karşısındaki itfaiye müdürlüğüne gittik. Aradığımız kişi mühendis olunca bizi diğer mühendislerin çalıştığı ofise yönlendirdiler. İnşaat, makine, elektrik mühendisleri, mimar hepsi vardı ama aradığımız üyemizi bulamadık. İşin garibi kimse de tanımıyordu.  Israrlarımız ve ardından yaşanan yoğun bir telefon trafiğinin ardından üyemizin işe yeni başladığını ve Kocasinan İtfaiyecilik Okulunda ders gördüğünü öğrendik. Ben hala “yakıştıramasam” da, en sonunda aradığımız kişiyi bulmayı başaran İtfaiye müdürlüğü personeli, onun itfaiye eri olarak çalışacağını söylüyordu.  Biz de “olur mu öyle şey canım, elektrik mühendisinden bahsediyoruz burada” diyerek hafif bir tebessümle oradan ayrılmıştık.

Yukarıdaki haberi okuyunca bütün kurgumu gözden geçirme ihtiyacı hissettim. Tabi bir de bunu paylaşmayı…

Her ile bir üniversite, her ilçeye bir fakülte/yüksek okul açmanın yukarıda yaşayarak öğrendiğim gibi bir sonucu da olabiliyor. Tabi daha yeni açılan üniversiteler ilk mezunlarını vermediler, herhalde bir kaç yıl sonra ortaya çıkacak tablo sonucunda yapacağımız panel-tartışmalarda işçileşme kavramını çok daha geniş bir içerikte kullanmak zorunda kalacağız.

Bizler Mühendislerin elitist bir bakışla mavi yakalılardan uzak durmasını ideolojik bir yanılsama olarak saptayıp, bunun kırılması için çaba gösterirken, gelinen aşama, artık böyle bir yanılsama içinde kalamayacak bir şekilde mühendisleri, gerçekte olmaları gereken noktaya, işçilerin yanına itiyor.

(1)    http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=863117

Hansel Özgümüş – Elektronik Mühendisi