Koronavirüslü günleri yaşıyoruz, salgında hayatta kalmaya çalışıyoruz. Biz hayatta kalmaya çalışırken hiç hız kesmedikleri inşaat, maden vb. yağma projeleriyle pervasızlıklarını bir kez daha gösterdiler.
Salda’da, Bursa’da, İzmir’de, Van’da, İstanbul Kuzey Ormanları’nda, Taksim Meydanı’nda inşaat, maden sermayesine can suyu vermek onlar için halk sağlığından önemliydi. Çünkü onların ‘normal’i buydu; talandı, yağmaydı, bizden çalmaktı.
Kentte, doğada nereye ayak bassak gözlerimiz hep görmemek istedi ucubelerini. Betonlar yıkıldı, kıyamadığımız doğal yaşam alanlarındaki tahribatlar ormana büründü gözümüzde.
Şimdi bir çağrımız var; yaşamımızın ortasındaki kent-doğa suçlarını görsellerimizle değiştirelim, kente, yaşam alanlarımıza can verelim.
Koronavirüslü günler geçtiğinde onların yeni ‘normal’ine dönmeyelim!
Kentlerimizi yeniden planlayalım, sağlıklı ve güvenli bir kent yaşamı için hazırlık yapalım.
Koronavirüsten sonra eskisi gibi olmasın!
Politeknik