“Senin yerinde olsam habere ‘İstanbul’da kıyıya paralel hatlarda deniz işletmeciliğinden yararlanmak şart’ şeklinde bir girişle başlarım” diyor emekli Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zerrin Bayraktar. Söyleşimiz esnasında aklımdan girizgah olarak geçen en vurucu cümleyi kendisi öneriyor bana. Son haftalarda İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) seferlerini durduracağı
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) 1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararı aldı. Özelleştirme sonrası azaltılan seferlerle işlevsizleştirilen deniz İDO şehir içi hatları şimdi tamamen kaldırılmış oldu. Trafik gerekçe edilerek kentin ormanları üzerine mega karayolu projeleri yapılırken deniz ulaşımına ket vurulmaya devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir yanda kentin trafik sorunu gerekçe göstererek parkları, kıyıları, ormanları tahrip ederek karayolu projeleri yapıyor, diğer yanda deniz ulaşımını işlevsizleştirmeye devam ediyor. Ulaşım karayoluna hapsediliyor. Şirketlere terkedilen deniz ulaşım hizmetlerinde sefer sayıları azalıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve deniz ulaşımını teslim ettiği şirketler halkın kısa, güvenli ulaşım hakkını