Ankara katliamının birinci haftasında birçok ilde binlerce kişi yine meydanlardaydı. İstanbul dışındaki illerde yapılan anmalar katliamın gerçekleştiği saat olan 10.04’teydi: “Katili tanıyoruz” Ankara katliamının birinci haftasında (17 Ekim) birçok ilde anma ve protesto eylemleri vardı. Katliam saati 10.04’te bir araya gelen binlerce kişi katliamı ve sorumlularını lanetledi. Anmalarda “Katili tanıyoruz”
Ankara Katliamı’nda Tabip Odası’nın edinebildiği bilgilere göre 100 kişiyi kaybettik. Kaybettiklerimiz arasında meslek odalarındaki mücadele arkadaşlarımız, meslektaşlarımız, meslektaş adaylarımız da var. “Barış, Emek ve Demokrasi” talebiyle yola birlikte çıktığımız ancak 10 Ekim’de Ankara’da alçak saldırıyla aramızdan ayrılan mühendislerin, mühendislik öğrencilerinin sevgi ve barış dolu hikayelerini bir arada yayımlıyoruz. Abdülkadir Uyan 26
Ankara Katliamı’nda Ankara Tabip Odası, SES, Ankara Başsavcılığı’ndan elde edilen bilgilere göre iki saldırgan dışında 100 kişi yaşamını yitirdi. Katliamda yaşamını yitirenler Siirt’ten İzmir’e, Manisa’ya, Karaman’a; Artvin’den Adana’ya, İstanbul’a, Diyarbakır’a, Konya’ya, Dersim’e kadar ülkenin dört bir yanından, 38 ilden barış ve demokrasi talebini yükseltmek için Ankara’ya gitmişti. Yaşamını yitirenler arasında
Ankara katliamında yitirilen İTÜ İnşaat Mühendisliği öğrencisi Güney Doğan, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde anıldı. İnşaat Fakültesi’nin konferans salonuna Güney Doğan adı verildi. Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi Güney Doğan bugün (16 Ekim) İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde sınıf arkadaşları, okul arkadaşları, ailesi, akademisyenler ve diğer üniversite
DİSK, KESK, TMMOB, TTB bir basın toplantısı yaparak Ankara Katliamı’na karşı Türkiye’nin dört bir tarafında anma yapılacağını duyurdu. Emek ve meslek örgütleri bugün (16 Ekim) yaptıkları basın açıklamasıyla Ankara Katliamı’na ilişkin yaşananları anlatarak sorumluların, faillerin belli olduğuna işaret etti. Toplantıda katliama karşı emek, barış ve demokrasi mücadelesinin süreceği ifade edilerek
Bizler emek ve meslek örgütleri olarak ülkemizin içine sürüklendiği kaotik ve militarist ortama dur demek istedik. Ülkemizin başkentinde gür bir barış sesi haykırmak istedik. Bizler emek meslek örgütleri olarak, ülkemizdeki savaş iklimini ve ortamını dağıtmak, kendi var oluş ortamımızı korumak, emeğin haklarıyla barış arasındaki dolaysız irtibatı kurmak üzere bir miting
Politeknik üyesi mühendisler, mimarlar, şehir plancıları Maslak’ta çalışan beyaz yakalılara Ankara katliamına karşı ‘Yastayız, İsyandayız, Bir Aradayız’ kokartları dağıttı, mücadele çağrısı yaptı. DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen ‘Barış, Emek, Demokrasi’ Mitingi’ne düzenlenen bombalı katliam sonrasında sokakta, meydanda, plaza önlerinde tepkiler devam ediyor. Politeknik üyesi mühendisler, mimarlar, şehir plancıları dün (15 Ekim) yeniden
TMMOB ve TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Ankara’da yaşanan katliam sonrasında hastanede bulunan yaralı ve yakınları ile dayanışma başlattı. TMMOB ve TMMOB Ankara İKK, 10 Ekim’de DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin çağrısıyla düzenlenen mitinge yönelik bombalı saldırıda yaralanarak hastaneye kaldırılan yaralılar ve yakınları ile dayanışma başlattı. TMMOB’a bağlı meslek odalarına gönderilen yazıda dayanışma
Ankara katliamına karşı tepkiler sürüyor. Aralarında Politeknik üyelerinin de bulunduğu beyaz yakalılar Maslak metro girişinde “Yastayız, isyandayız” kokartları dağıttı. Ankara katliamı sonrasında Türkiye’nin dört bir yanında katliama, katliamın sorumlusu Erdoğan ve AKP iktidarına tepkiler sürüyor. Aralarında Politeknik üyesi mühendislerin de bulunduğu beyaz yakalı çalışanlar bugün (14 Ekim) iş çıkış saatlerinde
Hayatın bir anda ne denli yarım kalabileceğini bize aylardır planladığımız, büyük umutlarla yola çıktığımız “Barış Mitingi” öğretti. Barış şehitlerinden Öğretmen Hakan Dursun Akalın‘ın dediği gibi; Ankara‘dan barışı alıp getirecektik… Oysa yolda beraber şakalaştığımız, güldüğümüz, eğlendiğimiz; kol kola halaylar çektiğimiz arkadaşlarımız dönüşte yanımızda yoktu. 10 Ekim‘de Ankara‘da yaşanan faşist saldırı sonucu
10 Ekim Ankara Katliamı’nın ardından DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin aldığı “12-13 Ekim’de grevdeyiz, hayatı durduruyoruz” kararının ardından tüm Türkiye’de yüzbinlerce insan sokağa çıktı. Emekçiler katliama karşı işine gitmedi, üniversitelerde dersler boykot edildi, ilçelerde esnaf kepenk kapattı. 10 Ekim’de DİSK-KESK-TMMOB-TTB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen mitinge yapılan bombalı katliama ve katliamın sorumlularına
Ankara’daki katliamın ardından yayın yasağı getirilince sosyal medyada daha önceki katliamlar hatırlatıldı. Türkiye tarihinin en ağır katliamlarının yaşandığı olayların hiçbirinde AKP’li sorumlular istifa etmemiş ama bütün vakalarda yayın yasağı getirilmişti 28 Aralık 2011 Uludere Roboski Katliamı’nda 34 yoksul köylü öldü. Tayyip Erdoğan TSK’ya ve hava kuvvetlerine teşekkür etti. Siyasi sorumlulardan
Durmuyor! Her seferinde önce inanmadığımız; patlayan bomba, atılan çığlık, yüzlerde kan yanı başımızda olsa bile yine inanmak istemediğimiz katliamlar durmuyor. AKP, başbakan, cumhurbaşkanı ve tüm yandaşları tıpkı patlayan bomba gibi, tıpkı gözlerimizle gördüğümüz katliamlar gibi insanlık dışı, yaşama karşı, gülümsemeye, halaya, beraberliğe, kardeşliğe, güzelliklere karşı açıklamalarıyla durmayacaklarını ilan ediyor bir
Ankara’daki emek, demokrasi ve barış mitingine gelen binlerce insandık. Emek ve meslek örgütlerinin çağrısıyla AKP’nin yağmasına, talanına, savaşına dur demek için Türkiye’nin dört bir tarafından gelenlerle yürümeye hazırlandığımız sırada patlatılan bombalar 105 canımıza kıydı. Dostlarımızı, meslektaşlarımızı, yol arkadaşlarımızı kaybettik. Yüzlerce yaralı hala tedavi altında. Şantiyelerde, madenlerde, çalışma yaşamında emeğimizi çalıp
12 Ekim’de 10.04’ten itibaren #HayatıDurduruyoruz. Parklarımızı, meydanlarımızı, forum alanlarımızı katliamda hayatıdurduruyoruzyitirdiğimiz kardeşlerimizi anmak; hesap sormak için eylem alanına dönüştürüyoruz; mahallelerimizi, semtlerimizi, sokaklarımızı komşularımızla birlikte yasımızın simgeleriyle donatıyoruz; yasımızla yaşamı savunanların direnişine can katıyoruz. Katili tanıyoruz… Korkmuyoruz… Halka alçakça saldıranlar bilmelidir ki, bugün vicdanlarımızda en ağır cezayı alanlar, yarın adalete hesap