İstanbul’a Çılgın Su Yolu projesi
Spread the love

Tayyip Erdoğan aylar önce söylentilerini yaymaya başladığı ‘çılgın proje’sini açıkladı. ‘Kanal İstanbul’ adındaki projeye göre İstanbul’da iki yarımada ve bir ada oluşturulacak, Karadeniz ve Marmara Denizi arasına 45-50 km uzunluğunda, 145-150 metre genişliğinde bir kanal yapılacak, kanalın bulunduğu bölgeye oteller, kongre-fuar merkezleri, konutlar ve 60 milyon kapasiteli Türkiye’nin en büyük havaalanı inşa edilecek. Etüt çalışmasının 2 yıl, kendisinin ise 10 yıl sürmesi beklenen ve 10 milyar dolara mal olması düşünülen projenin bitim tarihi olarak 2013 gösteriliyor.
 
Kanal İstanbul projesi İstanbul’da yeni finans merkezleri yaratma amacı ile ortaya çıkan ilk proje değil. Aynı amaçla daha evvel Haydarpaşaport, Galataport, Yeni Kartal projesi gibi projeler kamuoyuna sunulmuştu. Bu projelere gerçekten akla uygun olmayacak derecede “çılgın” bir kötülük daha eklendi. 
 
Teknik açıdan kabul edilebilir yanı olmayan bu proje, kentin bugüne kadar yapılan tüm plan çalışmalarında korunan doğu – batı yönündeki kentleşme eksenini, kuzeye kaydırılacak, kenti büyütecek ve kent nüfusunu arttıracaktır. Kent merkezlerinden halkı dışarı atan kentsel dönüşüm anlayışı ile kentleri sadece ticaret merkezlerine ve sermayeye yakıştıran Başbakan Erdoğan çılgın projesini anlatırken, ‘kafasındaki’ Yeni İstanbul’da yoksul emekçi halkın yerini de şu sözlerle açıkladı: “İstanbulumuzun birçok yeri İstanbul’a artık yakışmıyor. Kaçak, çirkin binalar var. Biz vatandaşlarımıza diyeceğiz ki ‘Kardeşim, evleriniz hazır, size gelin şuralardan ev verelim. Ölçeceğiz, biçeceğiz, neyse bedeli karşılığında yer vereceğiz.’ Ama yok, ille de ‘Ben burada oturmak istiyorum’ diyenlere ‘Biz buraları yıkacağız, yıkmaya mecburuz. Bu süre içinde nerede oturacaksan otur, kiranı biz vereceğiz’ diyeceğiz. Yok onu da istemezse o zaman kusura bakmasın, kamulaştırırız, paranı veririz. Daha ne yapalım!” 
 
Kanal İstanbul Projesi İstanbul’un kuzeyindeki orman alanları ile su havzalarının bir kısmının hafriyatla çöpe atılmasına bir kısmının da yeni yerleşim alanlarının oluşması ile tahribatına ve yok olmasına neden olacaktır. 3. köprü ile birlikte, İstanbul‘u doğal kaynaklarını tüketmiş, yaşanılamaz bir kent haline getirecektir.
Kanal İstanbul projesi AKP’nin her projesinden olduğu gibi üniversitelere, meslek odaları ve halka sorulmadan, bilimsellikten uzak keyfi bir şekilde kendi dar, yandaş sermaye grupları içinde tasarlandı. Garip bir gizem katılarak herkesten saklanarak (!)* tasarlanan proje kamuoyuna AKP’nin “dağları delen iktidar olma” iddiası ile sunuldu. Bu sanal proje seçim öncesi hem sermaye gruplarının, hem de Tayyip’le simgeleşen bir yatırım olarak seçmenin ilgisini çekebilecek büyük bir hamle oldu.
 
Diğer yandan böyle cin bir fikir ilk kez başbakanın aklına gelmiş de değil. 1994’te de ayrıntıları ile birlikte Bülent Ecevit tarafından gündeme getirilmişti. Ecevit de ‘94 seçimleri öncesinde boğaz trafiğinin tehlikeli olduğunu söyleyerek kanal fikrini ortaya atmıştı. 
 
 
* Tayyip Erdoğan’ın söylentisini uzun süre önce yaydığı, ancak seçime 1,5 ay kala açıkladığı Kanal İstanbul’un, 7 Ekim 2010 tarihindeki Today’s Zaman gazetesinde “Çılgın projeden boğaz çıktı” manşetiyle duyurulduğu ortaya çıktı. Haberde “İstanbul’a ikinci boğaz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak adlandırılan projesinin İstanbul’a ikinci bir İstanbul Boğaz inşa etmek olduğu ortaya çıktı. Erdoğan, Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023 yılında İstanbul’a Silivri-Çatalca hattı üzerinde yeni ve suni bir boğaz yapmak istiyor. Proje İstanbul Boğaz’ındaki deniz trafiğinin tamamen bu kanaldan yapılmasını sağlamayı hedefliyor. Bunun yanı sıra Erdoğan, İstanbul Boğazı’nda yapılacak üçüncü köprüyü de bu projeye paralel olarak Uygarlık Köprüsü yapmayı düşünüyor” ifadeleri yer alıyor.
 
 
politeknik.org.tr 
 

Spread the love