Resmi Gazete’de 8 Eylül günü yayımlanarak yürürlüğe giren 7/09/2016 tarihli 2016/9154 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ile yaz saati (ileri saat) uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi karar altına alındı.
Bu kararla artık saatler Mart ve Ekim aylarında değiştirilmeyecek. 27 Mart’ta geçilen yaz saati uygulaması devam edecek. Türkiye’de ileri saat (yaz saati) uygulaması tüm yıl geçerli olacak.
Önce saatlerin nasıl belirlendiğini irdeleyelim. Londra’da bulunan Greenwich Gözlemevi’nin bulunduğu yer 0 boylamı olarak kabul edilmiştir. Buna göre Türkiye 26-45 Doğu boylamları arasında yer alıyor. Boylamlar arası zaman dilimi 4 dakikadır. Türkiye’nin en doğusu ile en batısı arasında 19 boylam vardır, saat farkı da 19×4=76 dakika yani 1 saat 16 dakikadır. Türkiye’nin saati 30’uncu Doğu boylamına göre belirleniyor. Bu boylam İzmit’ten geçiyor. Bu boylama göre Greenwich ile saat farkımız +2 dir. Yaz saati uygulamasına geçildiğinde Türkiye doğu sınırından geçen 45’inci Doğu boylamı baz alınıyor. Bu durumda Greenwich’e göre saat farkımız +3 oluyor.
Türkiye’de ilk kez 1916 yılında uygulanan yaz saati, 1940 yılında çıkarılan yasa ile yasal çerçeveye de sahip oldu. 1983 yılına kadar aralıklı olarak uygulanmakla beraber, 1983’ten bu güne yaz saati kesintisiz olarak uygulandı. Yıl içinde yaz saati 7 ay uygulanıyorken, normal saat 5 ay uygulanıyordu. Avrupa ülkelerinin aldığı ortak kararla her yılın Mart ayının son pazar gününde başaltılan yaz saati uygulaması, Ekim ayının son pazarında sona erdiriliyordu.
Yaz saati uygulamalarının gün ışığından daha çok yararlanılmasını amaç edindiği belirtilmekle birlikte, dünya da halen yararlı olup olmadığı tartışmaları sürüyor. Gün ışığı süresinin değişmediğini burada hatırlamakta fayda var. Türkiye’de yazın gün ışığı ortalama süresi 15 saatken, kışın bu süre 10 saate düşüyor. Yaz saati uygulaması ile gün doğumu ve batımını bir saat öteliyor veya öne alıyoruz, tabii ki her durumda gün ışığı süresi değişmiyor. İşte tartışma da bu bir saatin insanları, ekonomiyi, sosyal faaliyetleri, iletişim, trafik kazalarını vs. nasıl etkilemekte olduğu üzerine yapılıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2013 yılında yaz saati uygulamasının tüm yıl için geçerli kılınacağı ve saatlerin değiştirilmeyeceğini duyurmasına rağmen hayata geçirilmemişti. 2013’de herhangi bir araştırmaya dayandırılmayan bu kararın, bu gün İTÜ’nün yaptığı bir araştırma sonucu hazırladığı “yaz saati uygulaması etki analiz sonuç raporu” na göre alındığı belirtiliyor.
Raporun öne çıkarılan sonucu kamuda 08.00-17.00, özel sektörde 09.00-18.00 olan mesai saatlerine göre enerjide tasarruf için en uygun yöntemin yaz saatinin tüm yıla yayılması. Bu sayede kamu ve özel sektörde yılda toplam 2,5 milyar TL tasaarruf edileceği öngörülüyor.
Peki ya halka etkileri nasıl olacak, halkın enerji kullanımından kaynaklı maliyetlerini nasıl etkileyecek ?
Yaz saati uygulamasında sabahlar karanlık, akşam ise daha geç oluyor. İlkbahardan itibaren güneş giderek daha erken saatlerde doğmaya başladığı için sabah karanlığı sorunu yaşanmıyor, hatta gün batımının daha geç saatlerde olması, tarımsal faaliyetleri, çeşitli sosyal ve bireysel etkinlikleri de olumlu etkiliyor. Ancak sonbahar, kış aylarında yaz saati uygulandığında sabah karanlığı hayatı belirgin şekilde etkileyecek durumda oluyor.
Normal saat uygulamasında 1 Ocak’ta İstanbul’da güneş 07.22’de doğarken, bundan böyle 08.22’de doğacak. Gün batımı 16.54 iken 17.54 olacak. Türkiye nüfusunun büyük bölümünün batıda yaşadığı göz önüne alındığında milyonlarca öğrenci, işçi sabah karanlığında evden çıkacak. Evlerde aydınlatma ve ısıtma giderleri sabah saatlerinde de artmış olacak. Uykusundan yeni uyanıp yollara dökülenlerin oluşturacağı trafikle kazaların artması da olası. Öğrencilerin karanlıkta okula gidecek oluşu güvenlik ve psikolojileri açısından da sorun oluşturacak. Özellikle gelişimleri için gün ışıyana kadar uyumaları gereken küçük yaştaki çocukların gelişimleri olumsuz etkilenecek.
Evlerde, elektrik ve doğalgazda sabah saatlerinde kullanım artacağı için halkın enerjiye ödeyeceği fatura kabaracak. Kamu ve özel sektörün enerji faturalarını azaltmayı dert edenler, halkın yükselecek enerji faturasını, enerji şirketleri için denge unsuru görüyor. Yaz saatinin tüm yıl uygulanması ile enerjide tasarruf değil parasal bir düzenleme yapıldığı anlaşılıyor.
Çalışma saatleri düzenlenmelidir!
Hem enerji tasarrufunu artıracak, hem de toplumsal yaşamı bir bütün olarak daha iyi etkileyecek gün ışığından en etkin şekilde yararlanma üzerine düzenlemeler yapmak mümkündür. Gün ışığı ve insan sağlığı göz önüne alınarak çalışma saatlerinin kış aylarında başlangıcı en az 09.00 olarak belirlenmelidir.
Kısacası, kalıcı yaz saati uygulaması düzenlemesine geçilecekse, tek taraflı araştırmalar yerine multi-disipliner objektif araştırmalar yapılarak karar oluşturulmalıdır. Esas olarak halkın yaşam sağlığı, halkın çıkarı esas alınmalıdır.
Politeknik