5 Mayıs Perşembe
Hes’lerin Çevresel Etkileri ve Tarım
Çoğunlukla ziraat fakültesi öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği panel yaklaşık 80 kişilik katılımla gerçekleşti . Konuşmacı olarak ilk sözü ZMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atalık ‘ ın aldığı panelde HES’lerin ekosisteme zararları fotoğraflarla anlatılırken ; HES’lerle ilgili politikaların nasıl işlediği açıkça ortaya konuldu . Nehirlerin akış yönün değiştirilmesi , su hayatının olumsuz yönde etkilenmesi, balık türlerinin giderek azalması , suyun mineralleri artık toprakla buluşmadan taşıyamaması , ovalara taşınması gereken toprakların taşınamaması buna bağlı olarak da denizin kıyıları yemeye başlaması anlatılırken , bunun yanında can suyu diyerek bırakılan suyun insanların ve hayvanların yaşama koşullarını sağlayabilecek düzeyde olmadığı vurgusu yapıldı .
Daha sonra Doğa-der Genel Sekreteri Caner Gökbayrak , Bursa’da suyun giderek pahalılaştırılması süreçlerini anlatan Gökbayrak ; daha sonra şişelenmiş suyun nasıl üretildiğini , kuraklık olduğunda su şirketlerinin bundan etkilenmezken halkın susuz kaldığından , nehirlerin şirketeler tarafından el konulduğunu fotoğraflarla gösterdi .
Gıda Güvenliği ve GDO
GDO oturumu hem Uludağ Üniversitesi Ziraat fakültesinden Yrd.Doç. Dr Ali Fuat Gökçe’nin GDO savunusu, hem de EKODER başkanı Arca Atay’ın GDO’ ya karşı tezlerini anlattığı hareketli bir oturum oldu. İlk olarak söz alan Gökçe, GDO’ nun tanımı yaparken, ürünlere nasıl uygulandığını da açıkladı ve GDO’ nun gerekliliğini daha fazla verim almanın ne zararı olabileceği şeklinde savundu . Bununla beraber dünyada GDO’lu üretim yapan ülkeleri tablolarla açıklarken, bunun tehlikeli bir şekilde kullanılabileceği de belirtildi.
Daha sonra EKODER başkanı Arca Atay, GDO , şirketlerin kar hırsından bunun daha geniş alanlara ve ülkelere taşınması sağlanmaya çalışıldığını ve bu durumun gıda tekellerini büyüttüğünü , ancak GDO’nun açlığın çözümü olarak gösterilmeye çalışılırken, dünyadaki açlığın gerçek sebebinin bir bölüşüm sorunu olduğunu vurguladı. Türkiye’de de bir yandan tarımın ilerlemesi konulan kotalarla engellenirken diğer yandan ülkeye GDO ’lu ürünlerin sokulmaya çalışıldığı anlatıldı. İki farklı görüşün bir arada olduğu oturum katılımcılardan yoğun ilgi görürken , geniş bir objektifle bakmayı sağladı.
6 Mayıs Cuma
Mühendisler ve Hakları
EMO Bursa Şubesi yönetim Kurulu Yazmanı Neriman Usta’nın konuşmasıyla başlayan panelde , Usta konuşmasına; 1960-1980 arasında mühendislerin kalkınmacı ekonomi ile birlikte büyük bir ihtiyaçken , neo-liberal dönüşüm ile değerlerini yitirişlerini ve mühendislerin de güvencesiz kuralsız bir çalışma hayatı ile kuşatılışını ; özelleştirmeler, plansızca açılan ve kontenjanları artırılan mühendislik fakülteleri ve özelleştirme süreçlerinin; yaratılan yedek mühendis ordusu vasıtası ile yavaş yavaş mühendis emeğini ucuzlaştırırken, işsizliğinde artışını ve böylece güvencesiz bir çalışma hayatına mahkum edilişimizi anlattı.
Daha sonra panel Av . Birkay Özgür Yaşar’ın konuşmasıyla devam etti . Panel daha çok soru cevap şeklinde devam ederken , meslekte yaşadığımız sıkıntılar , bir işe başvururken sözleşmede dikkat etmemiz gerekenler , sendikalaşmanın ve örgütlenmenin önemi , işten çıkarıldığımız zaman yapmamız gerekenler , tazminat durumlarına açıkladı .
Bunun yanı sıra odaların da avukatları veya danışman avukatlarıyla iş yaşamlarımızda yaşanan sorunlara yardımcı olacak mekanizmalar kurduğu ve kurmaya çalıştığı açıklandı.
Oturum daha sonra 15 Mayıs Miting çağrısıyla bitirildi.
AR-GE ve Teknoloji
2. oturumda konuşmacı olarak Mak. Müh. Umut Onur Şahin katıldı . Şahin Türkiye’de ve Dünyada Ar-Ge’nin durumu açıklanırken, ülkemizde raporlarda gösterilen ar-ge çalışmalarının gerçek rakamlar olmadığı, ar-ge yapan diğer ülkelerle kıyaslandığında patent sayısının çok düşük olduğunu, gelişen sanayinin montaj sanayi üzerine yoğunlaştığını belirtti . Daha sonra ar-ge aşamalarını anlatarak paneli bitirdi.
politeknik.org.tr