TMMOB Uyarıyor: 12 Eylül Ürünü YÖK Tüm Unsurları İle Birlikte Ortadan Kaldırılmalıdır

12 Eylül darbesinin ürünü YÖK, kurulduğu günden bu yana bilimsel, özerk üniversitenin önündeki en büyük engel olmuştur. Ancak AKP İktidarının elinde yeniden yapılan Yükseköğretim Kurulu, kurulduğu günden bu yana gösterdiği performansı da aşarak, işi üniversitelerde karakol kurdurmaya ve “sivil”lerin bulundurulmasına kadar vardırdı.

 

Üniversite, Emniyet, YURTKUR gibi kurumların katılımıyla gerçekleştirilen “Özgür ve Güvenli Üniversite” koordinasyon toplantılarında alınan kararlarla YÖK, üniversitelerde insan aklının alamayacağı işlerin yapılmasını istemektedir.

Söz konusu koordinasyon toplantısı sonucu alınan kararlar emniyet müdürlükleri aracılığıyla üniversite rektörlüklerine gönderilmeye ve üniversitelerden “Ne kadar sivil polise ihtiyaçları oldukları” yönünde talep toplanmaya başlanmıştır.

Bir ilçe emniyet müdürlüğünden kaymakam imzasıyla bir rektörlüğe gönderilen yazıda toplantıda alınan kararlar hatırlatılarak şöyle denilmektedir:

“Bu toplantıda

–           Üniversitelerde meydana gelebilecek olaylara süratle müdahale edilmesi amacıyla öğretim yılını kapsayacak şekilde ihtiyaç halinde başvurmak üzere kolluk kuvvetleri talebi ve sivil emniyet personel görevlendirme yazılarının eğitim ve öğretim yılının başlangıcında rektörlüklerce valiliklerden talep edilmesi, ayrıca üniversitelerimizin imkanları ölçüsünde ve uygun gördükleri alanlarda kampüste görev yapacak sivil kolluk güçleri ile ilgili yer tahsis etmeleri,

–           Üniversite birimlerinin; yoğun giriş-çıkış saatlerinde yeteri kadar ekip marifetiyle gerekli trafik ve güvenlik tedbirlerinin alınmasını kolluk kuvvetlerinden talep etmesi,

–           Üniversitelerde meydana gelecek olaylara öncelikle üniversite birim yöneticisi ve özel güvenliğin müdahalede bulunması, olayların önlenmemesi durumunda gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin devreye girmesi konuları ele alınmış yukarıda belirtilen hususların mülki idare amirlikleri ve güvenlik kuvvetleri ile birlikte koordineli bir şekilde yerine getirilmesi halinde olayların başlamadan ve büyümeden engellenmesinin sağlanacağı belirtilmiştir.

Bu çerçevede geleceğimiz için hayati önem arz eden geçlerin güvenli öğrenim ortamında eğitimlerini sağlamanın Rektörlüklerimizin ve diğer kurumlarımızın sorumluluğunda bulunması sebebi ile belirtilen hususlara titizlikle riayet edilmesi, istenmeyen olaylara sebebiyet verilmemesi ve gerekli çalışmaların yapılması istendiğinden;

2010-2011 eğitim ve öğretim döneminde Rektörlüğünüzce ihtiyaç halinde başvurmak üzere kolluk kuvveti talebi ve sivil emniyet personel talebinizin bulunup bulunmadığı, sivil personel talebiniz olması halinde üniversite kampus içerisinde uygun bir yer tahsis edilip edilemeyeceği hususunun İVEDİ bildirilmesini arz ederim.”

YÖK‘ün başında bulunanları uyarıyoruz:

Artık, özerk üniversite, parasız eğitim isteyen öğrencilerin, üniversitelerin ve bilimin yakasından düşün. 

Özgürlüklerin ve demokrasinin savunuculuğu kimselere bırakmayan AKP İktidarı da, üniversitelerin içine kurdurulmaya çalışılan karakolları, “özerk üniversite, parasız eğitim” talepleri nedeniyle gözaltına alınan, fişlenen öğrencileri görmezden gelip, konuyu yalnızca “başörtüsü/türban” kavramına indirgeyerek “kendine ait özgürlükler” tartışması içinde boğmaktadır.

AKP İktidarını bir meslek örgütü sorumluluğu ile uyarıyoruz:

Toplumu 12 Eylül ile hesaplaştığınızı iddia ettiğiniz anayasa paketleri, demokratik açılım paketleri ile oyalamayı bırakın. 12 Eylül ile gerçekten hesaplaşın. YÖK‘ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım‘da gerçek bir açılım yapın ve bu YÖK denilen garabeti ortadan kaldırın.

Üniversite rektörlerine sesleniyoruz:

Bu anlamsız talepleri bilim insanı kişiliğinizle reddediniz.

Bilim insanları size söylüyoruz:

Bilimsel bilgiyi ürettiğiniz çalışma ortamlarınıza sahip çıkınız.

Çağrımız örgütümüzün geleceği öğrenci üyelerimize:

Kurultaylarımızda konuştuğumuz gibi, şimdi görev size düşüyor. Şimdi daha güçlü öğrenci örgütlülüklerini yaratma zamanı. Şimdi haykırma zaman. Şimdi sözümüzü büyütme zamanı. Şimdi hep birlikte söyleme zamanı:

Biz üniversitede “karakol” ve “sivil” istemiyoruz!
Üniversiteler üniversite bileşenlerinindir!

Yaşasın Özerk ve Demokratik Üniversite Mücadelemiz!

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı