Karadeniz Otoyolu’nun sel sebebi olacağı sır değildi, TMMOB bunu defalarca dile getirdi. Fakat AKP, TMMOB’yi dinlemek yerine onu etkisizleştirmeye çalışıyor, bu durum ilerleyen günlerde bölgede bu tür felaketlerin sık sık yaşanacağına işaret ediyor

Rize’de dün (25 Eylül) meydana gelen bir kişinin öldüğü ve kentteki birçok binanın ağır hasar gördüğü sel ile ilgili olarak Rize Belediye Başkanı AKP’li Halil Bakırcı, üzeri kapatılan derelerin taşması sonucu selin gerçekleştiğini belirtti. Bakırcı, 70 santimetre yüksek yapılan Karadeniz Otobanı’nın da sele davetiye çıkardığını ifade etti.

Bakırcı, sel felaketi sonrasında konu ilgili olarak şu cümleleri sarf etti:

“Bundan 1.5 ay önce Rize ziyaretleri sırasında Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanımız Erdoğan Bayraktar’a da konuyu aktardım. ‘Bu derelerden biri taşarsa, karayolu 70 santimetre yüksek yapıldığı için şehri su basar ve hiçbir şey yapamayız’ dedim.

‘Bu tür felaketler sık sık yaşanacak’
Rize’de meydana gelen sel ile ilgili olarak Sendika.Org’a konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi üyesi Gökhan Marım, daha önce 26 – 27 Ağustos 2010 tarihlerinde Rize’de meydana gelen ve 14 yurttaşımızın canına mal olan sel sonrasında TMMOB tarafından hazırlanmış raporda selden dolayı oluşan maddi hasar ve can kayıplarının nedenlerinden bir tanesinin de Karadeniz Otoyolu’nun olduğunu belirttiklerini söyledi.

Marım, TMMOB’nin konu ile ilgili kurumları defalarca uyarmasına rağmen hiçbir uyarının dikkate alınmadığını sözlerine ekledi. TMMOB’nin, bu tür uyarılarını dikkate almayan AKP hükümetinin, son çıkardığı kanun hükmünde kararname ile TMMOB’yi bakanlık bünyesine bağlayarak etkisizleştirdiğini hatırlatan Marım, sürecin bu şekilde devam etmesi sonucunda benzer felaketlerle sık sık karşılaşılacağını vurguladı.

Takdiri ilahi değil Karadeniz Otoyolu
Marım, 26-27 Ağustos 2010 tarihinde Rize’de meydana gelen selle ilgili hazırlanmış olan raporun şu bölümünü hatırlattı:

“Selin etkin olduğu ve can kayıplarına neden olduğu bölgelere bakıldığında; yerleşim alanlarında yer alan yapıların genellikle vadi kenarlarında yer alan küçük alüviyal düzlüklere kurulduğu, bazı kuru dere yataklarının da yapılaşma amacıyla kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca eski kıyı çizgisinde yer alan yapılar ile denizin doldurulması sonucu oluşan alanların yerleşime açılması ve bu yerleşim alanları ile deniz arasına yapılan Karadeniz Otoyolunda yüzeysel drenaja yeteri kadar imkan tanıyan sanat yapıların (köprü, menfez, açık drenaj kanal ve barbakanların) yapılmamasından dolayı karayolu; deniz ile yol gerisinde yer alan yapılar arasında sedde görevi görmesine neden olmuş, bu durumda (çay fabrikasının bulunduğu alanlarda) sel sularının 6-7 m. yükselmesine neden olmuştur.”

AKP hükümeti bu olayı “takdir-i ilahi” olarak değerlendirmiş ve konutları hasar görenlere TOKİ tarafından yeni konutlar yapılacağını söylemişti.

Bu tür olayların yanı sıra AKP hükümetine yakın basın kuruluşları, elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesine karşı dava açan Elektrik Mühendisleri Odası’nı eleştirmiş ve ihalenin engellenmesini “Elektrikte oda terörü” başlığıyla duyurmuştu. Sabah gazetesi 12 Ağustos 2010 tarihli Sabah gazetesinin manşeti “Odadan tehdit” şeklindeydi ve haberin devamı 9. sayfada “Elektrikte oda terörü” başlığıyla yayımlanmıştı.

Kaynak: Sendika.Org