Pestisit kullanımı son 10 yılda yüzde 57 arttı ve Antalya başı çekiyor – Bülent Şık (Bianet)

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan çevresel göstergelere göre Türkiye’de 2017 yılında kullanılan toplam pestisit yani tarım zehri miktarı, 2016 yılına göre %8,08 artarak yaklaşık elli dört bin tona (54.098 ton) yükselmiş. İstatistiksel verilerde bazı çelişkiler var ama bu yazıda çelişkilere değil de eksikliklere değineceğim.

Pestisitler tarımda çeşitli unsurlara karşı kullanılan zehirli kimyasal maddelerdir. Tarım ilacı olarak adlandırılsalar da tarım zehri demek daha doğru.

Ülkemizde en çok kullanılan tarım zehirlerinin başında fungusitler (mantar öldürücüler) geliyor.

2017 yılında toplam tarım ilacı kullanımının %44’ünü fungusitler oluşturuyor. Fungusitleri %22,8 ile insektisitler (böcek öldürücüler), %23,5 ile herbisitler (ot öldürücüler), %4,9 ile akarisitler (akar öldürücüler), %0,5 ile rodentisitler (kemirgen öldürücüler) ve %12,4 ile diğerleri (bitki aktivatörü, bitki gelişim düzenleyici, böcek cezbedici, fumigant ve nematosit) izliyor.

Ziraat Mühendisleri Odası’nın tahminlerine göre 2018 yılında kullanılan tarım zehri miktarı ise %9 oranında artarak yaklaşık olarak 59 bin ton civarında olacak.

Bu rakamlara göre Türkiye’de 2009 yılında 37 bin altı yüz elli bir ton (37.651 ton) olan toplam tarım zehri kullanım miktarı son 10 yıl içinde %57 oranında artarak 59 bin tona ulaşmıştır.

İstatiksel veriler çok genel

Elbette bu artış başka parametrelerle birlikte değerlendirilmeli.

Örneğin aynı dönemde ekili dikili, örtü altı vs. tarımsal alanlarda da bir artış olması kullanılan tarım zehri miktarındaki artışın mutlak değil göreli olduğu anlamına gelecektir.

Bir başka deyişle ekilen dikilen alan artmadan sadece kullanılan pestisit miktarı artmış olsaydı birim alana düşen tarım zehri miktarı artmış olacağı için bu durum daha kaygı verici olacaktı. Ancak bu detaylar çevresel göstergeler içinde yer almıyor.

Çevresel göstergeler içinde yer alan pestisit kullanımına dair istatistiksel veriler çok genel. Örneğin ilçeler bazında detaylı veriler, kullanılan tarım zehirlerinin ismi ve miktarları gibi bilgiler yok.

Pestisit kullanımının yoğun olduğu Antalya ilinin Kumluca, Serik gibi tarımsal üretimin çok yoğun olduğu ilçelerinde hangi tarım zehirlerinin ne miktarda kullanıldığı belirsiz örneğin.

Bu eksikliklere rağmen en azından bir fikir vermesi için il bazında kullanılan pestisit ya da tarım zehri miktarlarına yakından bakalım.

Pestisit kullanımında Antalya birinci sırada
2017 yılı itibariyle en fazla tarım zehri kullanılan ilk 5 il toplam kullanımın %10,1’i ile Antalya, %9’u ile Manisa, %9’u ile Adana, %5,7’si ile Mersin ve %5,7’si ile Aydın olarak sıralanıyor.

Antalya tarım zehri kullanımında başı çekiyor. Antalya ilinde 2018’de kullanılan tarım zehri miktarının Ziraat Mühendisleri Odası’nın 2018 yılı için yaptığı tahmini dikkate alarak yaklaşık olarak beş bin dokuz yüz elli dokuz ton (5.959 ton) olduğunu söyleyebiliriz.

Bu rakam tek başına bir şey ifade etmiyor.

Biraz daha fikir vermek için kullanılan pestisit miktarının beş milyon dokuz yüz elli dokuz bin kilogram olduğunu ve bu miktarın yuvarlak hesapla yarım kiloluk 12 milyon adet pet su şişesine denk geldiğini belirtmeliyim.

Antalya ilinin 2018 yılı nüfusu 2 milyon 426 bin olarak verilmiş ve buna göre Antalya’da kişi başına yaklaşık 2.5 kilo pestisit düşüyor.

Pestisit kullanımının yoğun olduğu diğer illerin başında gelen Manisa’da kişi başına 3,7 kg, Aydın’da 3,1 kg, Adana’da 2,4 kg ve Mersin’de ise 1,8 kg pestisit düşüyor.

Ancak il bazındaki kullanım miktarlarına değil tarımsal üretimin yoğun olduğu ilçelerdeki kullanım miktarlarına bakmak gerekiyor.

Canlı türleri için ciddi risk

Bu çerçevede örneğin Antalya’da Kumluca ve Serik gibi tarımsal üretimin ve pestisit kullanımının çok yüksek olduğu ilçelerde birim alana (ve kişi başına) düşen pestisit miktarının bu değerlerin çok daha üstünde olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.

Bu yüksekliğin çiftçiler, tarımsal alanlarda çalışanlar, bölge sakinleri, tüketiciler ve ekosistemdeki arılar başta olmak üzere diğer canlı türleri için ciddi bir risk oluşturduğunu da söyleyebiliriz.

Elbette kullanılan pestisitlere bir defada maruz kalmıyoruz. Tarım zehirleri yıl içinde farklı zamanlarda kullanılıyor ve geniş bir coğrafi alana yayılarak miktarı seyreliyor. Dolayısıyla kullanılan miktarın çok azına ancak sürekli olarak maruz kalıyoruz.

Maruziyet konusu ülkemizde az çalışılmış konulardan biridir. Pestisitlere maruziyet düzeyinin ne olduğu, olası sağlık zararlarının boyutları, çevresel maliyetler ve toplumdaki hangi grupların bu açıdan daha kırılgan olduğu vb. gibi konuları ayrıca başka bir yazıda ele almak gerekiyor.

Bu konularda somut çalışmalar yapılmadıkça gerçek durumun ne olduğunu söylemek çok zor.

Ama ortada somut bir gerçek var: Türkiye’de pestisit kullanım miktarı son on yılda %57 oranında artış göstermiş.
Bu artış bir başarı değil, ciddi bir sorundur.

Ülke sınırları aynı kaldığına göre pestisit kullanımındaki artış ülke topraklarının, havasının, sularının ve doğadaki canlıların pestisitlere daha fazla maruz kalması anlamına gelir. Pestisit kalıntıları içeren gıda ürünleri oranının da artış göstermiş olması kuvvetle muhtemeldir.

Pestisit kullanım miktarlarındaki artışlar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke genelinde pestisit kullanımını azaltmaya yönelik söylemlerinin ve yaptığı uygulamaların gerçekte hiçbir işe yaramadığını da göstermektedir.

Ne yazık ki durumumuz bu.