İstanbul’un toplu taşıma araçlarında yaşanan trafik kazaları üzerine konuşan Makine Mühendisleri Odası (MMO) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Cenk Cihangir, kazaların nedenini “taşeronlaştırma, denetimsizlik ve şoförlerin uzun saatler çalıştırılması” olarak özetledi. Cihangir, Bakanlığı defalarca kez uyarmalarına rağmen gereken yönetmeliğin çıkarılmadığını belirtti.
Günde ortalama 9 milyon 674 bin 384 kişinin aralarında metrobüs, İETT, özel halk otobüsü, minibüs, dolmuş ve taksinin bulunduğu toplu taşıma araçlarını kullandığı İstanbul’da son günlerde üst üste kazalar yaşandı. Kazalar öncesinde birçok kez bakanlıkları uyardıklarını belirten MMO İstanbulŞube YK Sekreteri Cenk Cihangir kazaların en büyük nedeninin taşeronlaştırma ve denetimsizlik olduğunu söyledi. Cihangir’in açıklamaları şöyle:
14 araç bakım istasyonu bulunan İETT’nin daha ucuz iş gücü, daha fazla kar mantığıyla taşeron ve tecrübesiz işçi çalıştırıyor. Taşeronlaştırma ortadan kaldırılmadıkça kazaların yaşanacağı ve insanların can güvenliğinin tehlike altında olacağı konusunda hükümete uyarıda bulunuldu. Yetkililerin görevi bu sorunlar ortaya çıkmadan bu sorunları giderip insanların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Ama Türkiye’de AKP’li belediyelerin böyle bir belediyecilik anlayışı olmadığı için bu kazalar yaşandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş çıkıp ‘evet bir yanlışlık var ama düzelteceğiz’ şeklindeki açıklamalarla kamuoyunu rahatlatıyor.
Bakım onarım faaliyetleri denetlenmiyor
Araç bakım-onarım faaliyetlerinin yeterince yetkin kişiler tarafından yapılmıyor. Araç muayene işlemlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ulaşım A.Ş yetkilileri tarafından denetlenmesi zorunlu. Kazaların nedeni, bakım onarım faaliyetlerinin taşeronlaştırılması, yetkisiz insanların bu işlemleri yapması, kaydın tutulmaması ve bakım onarım faaliyetini yapan firma ya da kurumun denetlenmemesidir.
Güvencesiz koşullarda uzun saatler çalıştırılıyorlar
İş günleri ve tatil günlerinde otobüs şoförleri çok yoğun çalıştırılıyor. 15-16 saati bulan çalışma saatleri var. Bu uyarıları otobüs şoförleri kendileri de yapmış. 3 bine yakın özel halk otobüsü var. Daha fazla kar elde etmek için tek bir şoför 16 saat, güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor.
10 numara yağ bir akaryakıt değil
Motorin yağının sıcaklığa karşı belli bir dayanma gücü var. 10 numaralı yağın ise yanma ihtimali çok yüksektir. Birden parlayıp, tutuşarak patlama özelliğine sahiptir. Türkiye’de 10 numara yağ kullanımı yasak, ancak denetimsizlik kullanımı sınırlayamıyor.
Otobüs yangınlarındaki asıl sorumlu Ulaştırma Bakanlığı
1 Ocak 2014’ten itibaren “yangın algılama sistemi yönetmeliği” nin uygulanması zorunlu kılındı. Ancak yönetmeliğin uygulanmasına yönelik genelge Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından bir türlü yayınlanmadı. Yani sonuç itibariyle Kavacık’ta yanan otobüste yönetmeliğe göre yangın algılama sisteminin olması gerekiyordu. Ama Ulaştırma Bakanlığı görevini yapmayıp bununla ilgili genelgeyi araç muayene istasyonlarına göndermediği için bu kazayı bu kadar ağır yaşadık. Eğer otobüste yangın algılama sistemi olsaydı yolcular anında tahliye edilecekti. Bu nedenle de yaşamını yitiren 4 kişinin ana sorumluluğu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndadır.
Gereken yapılmazsa bu tablo değişmez
Benzin fiyatların bu kadar külfetli olunca 10 numaralı yağa önlem alırsın ama başka bir alternatif yaratılır. Sistem kendi içinde bu döngüyü sağlar. Bu nedenle asıl yapılması gereken benzin ve mazot üzerindeki bu ağır vergi yükünün indirilmesi ve bakım- onarım faaliyetlerinin doğru yapılması.
Kaynak: Politeknik, DİHA