Mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları Politeknik’in düzenlediği “Mühendis Asgari Ücret ve Kıdem Tazminatı Çalıştayı”nda bir araya geldi. Güvencesizliğin, çalışma yaşamına dair hak gasplarının, mühendis asgari ücret mücadelesinin, kıdem tazminatı hakkı ve yeni hukuki düzenlemelerin, çalışanların deneyimlerinin konuşulduğu çalıştayda mühendislere örgütlü mücadele çağrısı yapıldı.
“Mühendis Asgari Ücret ve Kıdem Tazminatı Hakkı Çalıştayı” 8 Aralık Pazar günü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde düzenlendi. Politeknik’ten Ertuğrul Bilir, iktisatçı-yazar Mustafa Sönmez, DİSK Basın Yayın Uzmanı Umar Karatepe ve Avukat Mehmet Ümit Erdem birer sunuş yaptı. Çalıştaya katılan Atilla Özsever, sunuş aralarında çeşitli katkılar yaptı. Mühendislerin çalışma yaşamındaki temel sorunları ve mücadele başlıklarının ele alındığı çalıştay sunuşların ardından soru-cevap bölümü ve sonrasında deneyim aktarımlarıyla devam etti.
Çalıştay, Politeknik YK Başkanı Pınar Hocaoğulları’nın açılış konuşmasıyla başladı. Hocaoğulları neoliberal saldırılarla birlikte emeğin güvencesizleştirildiğini ve bu süreçte mühendislerin de diğer meslek grupları gibi işçileştiğini, proleterleştiğini belirtti. Mühendislerin bugün uzun çalışma saatleri, eksik prim bedelleri ve düşük ücretler gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. “Mühendis asgari ücret ve kıdem tazminatı hakkı” tartışmalarının ve mücadelesinin mühendislerin güvenceli çalışma yaşamı açısından önemli başlıklar olduğunu dile getirdi. Hocaoğulları, Haziran İsyanı’nda “gündüz işte, gece direnişte” sloganıyla binlerce mühendis, mimar ve şehir plancısının sokaklarda, meydanlarda, parklarda özgürlüklerini ve yaşam alanlarını savunmakla birlikte güvenli bir gelecek için de yer aldığını belirtti. AKP’nin yeni yasal hazırlıklarının yeni güvencesizlikler yaratacağını ifade eden Hocaoğulları, ücretli mühendislerin, mimarların, plancıların çalışma yaşamındaki hak gasplarına örgütlü müdahalesinin emek mücadelesini büyüteceğini dile getirdi. Hocaoğulları, çalıştayın bu kapsamda insanca yaşayacak ücret ve kıdem tazminatı hakkı mücadelesini odalarda, sendikalarda ve Politeknik’te ileri götürecek bir adım olması dilekleriyle sözlerine son verdi.
Açılış konuşmasının ardından ilk sunumu Politeknik üyesi, Makina Mühendisi Ertuğrul Bilir yaptı. Mühendis asgari ücret mücadelesinin geçmişine ve ne anlama geldiğine değinen Bilir, meslek yaşamında mühendislerin yaşadıkları zorluklara değindi ve kıdem tazminatının bir mühendis için ne anlama geldiğini açıkladı. ‘Mühendis asgari ücreti’ düzenlemesini emek mücadelesi açısından değerlendiren Bilir, mühendis asgari ücreti mücadelesinde elde edilecek her kazanımın tüm emekçiler için kazanım olacağını belirtti. TMMOB ile SGK arasında yapılan protokolden sonra mühendis asgari ücretinin gerçek ücret olabilmesi için TMMOB’nin ve bağlı odaların çalışmalarını süreklileştirmesi ve denetimi zorlayacak programlar oluşturması gerekliliğini ifade etti.
‘Mühendis asgari ücreti tartışmasının bu dönem ayrı bir yeri var’
İktisatçı- yazar Mustafa Sönmez de sunumuna asgari ücretin anlamına değinerek başladı. Sönmez bugün toplu istihdamın yaklaşık %81’nin ücretli çalışan olduğunu hatta bu rakamın İstanbul’da yüzde 90’lar civarında olduğunu bu nedenle bir gösterge olarak görülen asgari ücretin çalışanlar açısından hayatı önem taşıdığını vurguladı. Her geçen gün açılan üniversitelerle mühendislik bölümlerinde arz patlaması halinin mühendislik mesleğinin geleceğine dair soru işaretleri oluşturduğunu belirtti. Sönmez bu belirsizlikler içinde yürütülen mühendis asgari ücreti tartışmasının bu dönem için ayrı bir yerinin olduğunu ve TMMOB-SGK arasında imzalanan mühendis asgari ücret protokolünü mühendislerin mücadelesi adına tarihi bir adım olarak değerlendirdi.
‘Kıdem tazminatı mücadelesi yok edilmeye çalışılan iş güvencesine karşı bir başkaldırıdır’
DİSK Basın Yayın Uzmanı Umar Karatepe sözüne kıdem tazminatı ve yeni yapılacak düzenlemeyi detaylandırarak başladı. Karatepe, kıdem tazminatının piyasaya yani patronlar ve sermayeye bir yük oluşturduğunu, AKP’nin de bu yükü kaldırmak için çalıştığını, Kıdem Tazminatı Yasası’nın emekçilere güvencesizlik olarak yansıtılmak istendiğini belirtti. AKP’nin kıdem tazminatı düzenlemesini her çıktığı ekranda işçilerin yararına gibi göstermeye çalıştığını belirten Karatepe, gerçekte düzenleme için sunulan gerekçeleri işçi düşmanı, piyasa dostu diyerek tarifledi. “İstihdamdaki mali yüklerin azaltılması, rekabetçi bir işgücü piyasanın oluşması” gibi gerekçelerle kıdem tazminatının kaldırılmak istendiğini belirten Karatepe “İşçilerin zaten kıdem tazminatı alamadığı gerekçesiyle fona devrederek sermayeyi bu ‘yük’ten kurtarmaya çalışan AKP’ye, DİSK olarak somut teklifler sunduk, samimi iseniz bunları yapın dedik. Madem işçiyi bu kadar düşünüyorsunuz kıdem tazminatını vermeyenleri denetleyin dedik. Sendikal hak ve grev hakkının önündeki engelleri kaldırın, toplu sözleşme hakkını güvence altına alın, zaten bu koşullarda kıdemi konuşmaya bile gerek kalmaz dedik. Hayalcisiniz somut tekliflerle gelin dediler” diyerek DİSK’in Kıdem Tazminatı Yasası’na karşı çalışmalarını anlattı. Karatepe sözünü kıdem tazminatı mücadelesinin bugün yok edilmeye çalışılan iş güvencesine karşı bir başkaldırı olarak değerlendirdi ve mühendislerin bu mücadeleye sahip çıkmaları gerektiğini belirterek bitirdi.
Çalıştayda son konuşmacı Avukat Mehmet Ümit Erdem’di. Asgari ücret ve kıdem tazminatı ile ilgili çalışma yaşamında yaşanan ihlallerden ve yürütülen dava süreçlerinden bahseden Erdem, her koşulda haklara sahip çıkmanın temel başlığının mücadele etmek anlamına geldiğini vurguladı. Erdem, çalışma yaşamında işverenle-şirketle-kurumla her türlü bildirim, yazışma ve görüşmelerin mümkün olduğunca kayıt altına alınmasının çalışanların hak arama mücadelesinde etkin rol oynadığını söyledi. TMMOB-SGK protokolünün mühendislerin düşük ücret veya düşük prim ödemesi yapılması durumunda açılacak davalarda dikkate alınacağını ve kazanılacak davaların önemli emsaller oluşturacağını, mühendislerin “mühendis asgari ücret ve düşük prim yatırımı” konularında SGK protokolüne güvenerek işverenlerin üzerine gidebileceğini belirtti.
‘Yakına taşındın, yol parası almasan da olur’
Sunumların ardından çalıştay soru-cevap ve deneyim aktarımlarıyla devam etti. Söz alan işşiz kimya mühendisi, iş görüşmelerinde yaşadıklarını anlattı. Görüşmelerde kendisine yapacağı iş hakkında bilgi dahi verilmeden istediği ücretin sorulduğunu belirten, 1000 lira gibi TMMOB’un belirlediği mühendis asgari ücretinin çok altında komik rakamlarla işe alınmaya çalışıldığını aktardı, başvurduğu birçok işte meslek alanı içinde olmayan diğer işlerden de sorumlu tutulduğunu ve düşük ücret probleminin neredeyse bütün başvurduğu işyerlerinde karşısına çıktığını söyleyerek sözünü tamamladı. Bir kadın Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisi de söz alarak çalıştığı işyerindeki düşük ücret uygulaması ve diğer çalışma koşullarından bahsetti, çalıştığı işyerinde işe girerken evi uzak olduğu için ücret artı yol olarak anlaştığını, daha sonra işyeri yakınına taşınınca işverenin yol parasını geri almak istediğini, halihazırda mühendis asgari ücretin altında çalışmak zorunda bırakıldığını söyledi. Söz alan genç harita mühendisi ise yeni çalışmaya başladığı işyerinde mühendislerin SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını belirtti, patronun yeni çalışan mühendislere kendisini şikayet edebilecekleri korkusuyla belirli bir süre primlerini tam maaş üzerinden yatırdığını ancak beş-on yıllık çalışanların primlerinin düşükten yatırılması gibi bir uygulamanın olduğunu söyledi.
Sunuşların ardından yapılan deneyim aktarımlarında ücretli mühendislerin yaşadığı sorunlar çarpıcı bir biçimde dile getirildi. Çalıştaya katılan genç mühendislerin çoğunun işsiz olması, çalışanların ise TMMOB’nin belirlediği asgari ücretin altında çalışmaları dikkat çekiciydi. Çalıştayda katılımcılar ücretli mühendislerin sorunlarının incelendiği başka etkinliklerde de buluşmak istediklerini dile getirdi.
Çalıştay boyunca süren tartışmaların ardından sunuşlarıyla katkı sunan katılımcılar genel değerlendirme yaptılar. Politeknik adına son sözü alan Pınar Hocaoğulları’nın çalıştayın sonuç metninin yakın bir zamanda paylaşılacağını, güvenceli çalışma yaşamı mücadelesini mühendis, mimar ve şehir plancılarıyla büyütmek üzere, odalarda, sendikalarda ve Politeknik’te başka etkinlik ve eylemlerde buluşulacağını ifade etmesiyle çalıştaya son verildi.
politeknik.org.tr