İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri 16 Mayıs Cuma günü Soma için İTÜ Maden Fakültesi’ni işgal etmişti. Talepleri rektörlük tarafından kabul edilen üniversiteliler mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek işgali sona erdirdi.
İşçilerin emeğini sömüren ve daha fazla kar hırsı ile işçilerin ölümüne neden olan şirketlerle İTÜ’nün işbirliği içinde olmasını protesto eden üniversiteliler 16 Mayıs Cuma günü “Halkın mühendisi, mimarı, plancısı olacağız” diyerek İTÜ Maden Fakültesi’ni işgal etmişti.
Başta İTÜ Maden Fakültesi Akademik Danışma Kurulu’nda bulunan Soma AŞ. yöneticileri Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu’nun bu kuruldan çıkarılması, İTÜ rektörlüğünün Soma’da yaşanaların kaza değil iş cinayeti olduğunu açıklaması, İTÜ’de taşeron araştırma komisyonu kurulması ve işgale katılan hiçbir öğrenciye soruşturma açılmaması talepleriyle yola çıkan üniversiteliler rektörlükle yaptıkları görüşmeler sonucu kazanımla işgali bitirdi.
Taleplerden ilki olan Soma AŞ. yöneticileri Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu İTÜ Maden Fakültesi Akademik Danışma Kurulu’ndan çıkarıldı. Böylelikle İTÜ Soma AŞ. ile ilişiğini tamamen kesmiş oldu.
İTÜ Rektörlüğü tarafından Soma’daki katlima dair kaderci bir bakış açısıyla yazılmış olan açıklama öğrencilerin talepleri doğrultusunda değiştirildi. Daha önce hiçbir İTÜ öğrencisi ile görüşmeyen ve sürekli soruşturma açan rektörlüğün bu açıklaması öğrenciler tarafından bir geri adım olarak nitelendirildi. Ayrıca taleplerden taşeron izleme komisyonu oluşturulması talebi de rektörlüğün açıklamasında yer aldı. Ayrıca İTÜ Genel Sekreteri Tayfun Kindap işgale katılan hiçbir öğrenciye soruşturma açılmayacağını beyan etti.
İşgal sonrası rektörlüğün açıklaması:
Soma’da yaşanan elim facia sonucu gerçekleşen kayıplar tüm toplumu olduğu gibi başta öğrencilerimiz olmak üzere üniversitemizin tüm mensuplarını üzmüş ve derinden yaralamıştır. Gerçekleşen kayıpların kader ile açıklanması olanaksızdır. Kader ve ecel insan oğlunun ihmali ile oluşan sorumluklarını ortadan kaldırmaz. Bu tür acıların yaşanmaması için başta madenler olmak üzere yüksek riskli tüm çalışma alanlarında gerçekleştirilecek bilimsel teknik ve mesleki araştırmalarla, olumsuz koşulların saptanması ve iyileştirilmesi için acilen girişimde bulunulması gerekmektedir. Ayrıca kendi üniversitemiz dahil olmak üzere, tüm çalışma ortamlarının ve koşullarının (sosyal güvence, taşeronlaşma vb.) iyileştirilmesi için gerekli adımlar vakit yitirilmeden atılmalıdır. Bu amaçla geniş katılımlı çalışma gruplarının kurulması sağlanacaktır.
Toplumumuzun ve İTÜ camiasının duyarlılığını paylaşır, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirerek ilgili diğer kurumlarla birlikte gerekli çalışmalara hazır olduğumuzu ve bu konuda inisiyatif almaktan kaçınmayacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz. Başta öğrencilerimiz olmak üzere, tüm İTÜ camiasına duyarlılığı için teşekkür ederiz.
Soma’da yaşamını yitiren madencilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralı madencilerimize de acil şifalar diliyoruz. Facianın tüm mağdurlarının acısını yürekten paylaşıyoruz.
Üniversiteliler 19 Mayıs Pazartesi günü bir basın açıklaması ile işgali bitirdiler. Yaptıkları açıklamada taleplerinin gerçekleşmesi için mücadele edeceklerini vurgulayan üniversiteliler “Bugün sona erdirdiğimiz işgal eylemi üniversite sermaye işbirliğine ve taşerona karşı savaş ilanımız için sadece bir başlangıçtır. İşgal eylemleri tüm üniversitelere yayılarak devam etmelidir.” diyerek direnişi ve mücadeleyi yükseltmeye çağrı yaptı.
İTÜ öğrencileri tarafından yapılan açıklama:
Basına ve kamuoyuna,
Bizler, İTÜ’lü öğrenciler olarak Soma’da yaşanan işçi katliamının ardından 16 Mayıs Cuma günü
-Alp Gürkan ve İsmet Kasapoğlu’nun Maden Mühendisliği akademi kurulundan çıkarıldığını maden fakültesi dekanı tarafından resmi açıklama ile deklare edilmesi,
-Bu işgale katılan hiç kimseye soruşturma açılmaması,
-Rektörlüğün Soma’da yaşananların kaza değil, iş cinayeti olduğunu açıklaması,
-İTÜ’de taşeron işçilerin, İTÜ öğrencilerinin, EĞİTİM-SEN’in, akademik ve idari personelinin temsilcilerinden oluşan bir taşeron izleme komisyonunun kurulması,
-İTÜ’de Soma’da yaşanan katliam ile ilgili bir inceleme komisyonu kurulması ve bu komisyona bizlerin belirleyeceği, İTÜ mensupları ve araştırmacılarının da dahil olması,
-İTÜ’nün taleplerle ilgili konuların hepsini netliğe kavuşturan kurumsal bir açıklama yapması
talepleriyle eylemimize başladık. Soma’da yaşanan katliam karşısında duyduğumuz acıyı tarif etmek çok zor. Ancak bizler İTÜ öğrencileri olarak duygularımızı, halkımızın geleceğine ilişkin duyduğumuz sorumlulukla birleştirerek harekete geçtik. Soma’daki katliamın sorumlularından hesap sormaya İTÜ’den başladık. Katil patron Alp Gürkan’ın üniversiteyle tüm ilişkilerinin kesilmesi, kârlarını her türlü değerin ve en önemlisi insan hayatının önünde tutan kapitalistlerin üniversiteyi ve ülkeyi yöneten temel sınıfsal güç olmasına yönelik itirazımızdır.Madencilerimizin ölümünün katliam olduğu gerçeğini kabul etmeyen, bilimin ve insanlığın gerektirdiği gerçekler yerine danışmanlığını yaptığı katil şirketi savunan zihniyet, bütün bir üniversite sisteminin sermaye tarafından tutulduğunun göstergesidir.
Nihayet İTÜ’de taşeronun kaldırılmasına yönelik talebimiz, kendi üniversitemizden başlayarak köleliğin adı olan taşeron sisteminden kurtulmak için tüm halkımıza yaptığımız bir mücadele çağrısıdır.
3 gündür sürdürdüğümüz işgal eylemimizle çağrımızı üniversite ve ülke kamuoyu ile paylaşmış bulunuyoruz. Bugüne kadar İTÜ rektörlüğü taziye mesajı yayınlamakla yetinmişti. Ancak şimdi durum farklıdır. İTÜ’nün Soma’daki katliam karşısındaki tavrını rektörlük değil Maden Fakültesi işgalinde ifadesini bulan öğrencilerin iradesi yansıtmaktadır. Bu irade Soma’daki katliamın hesabını sorma, katillerin peşini bırakmama iradesidir. Ancak işgal eylemi Soma’daki katliamın hesabını sormak için tek başına yeterli olmamıştır, mücadelenin güçlenerek devam etmesi gerekir. Taleplerimizin hayata geçirilmesi için ne verilen sözlü vaatlere, ne rektörlük tarafından yapılan kurumsal açıklamaya ne de bugüne kadar üniversite-sermaye işbirliğini her şeyin üzerinde tutan İTÜ yönetiminin iradesine bel bağlıyoruz. Taleplerimizin hayata geçmesinin güvencesi olarak Maden Fakültesi işgalinde ortaya çıkan mücadele iradesine ve üniversite emekçileriyle birlikte öğrencilerin örgütlü gücüne güveniyoruz.
Bizler İTÜ öğrencileri olarak Roboski’den, Reyhanlı’dan Soma’ya katillerin ve tüm sorumluların cezalandırılmasının takipçisi olacağız.
Bugün sona erdirdiğimiz işgal eylemi üniversite sermaye işbirliğine ve taşerona karşı savaş ilanımız için sadece bir başlangıçtır.
İşgal eylemleri tüm üniversitelere yayılarak devam etmelidir.Taleplerimizin peşindeyiz. Soma katliamını affetmeyeceğiz, unutmayacağız. Katliamların hesabını sormak için yeni işgaller, yeni boykotlar yeni grevlerle mücadeleyi büyüteceğiz.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
İşgalden fotoğraflar:
politeknik.org.tr