AKP iktidarının 17 yıllık “hak” ve “hukuk” tanımayan politikalarına bir kez daha karşı çıkma, haklarımız ve geleceğimiz için hep birlikte adaleti ve demokrasiyi savunma zamanı. Şimdi bir kez daha “kazanma” zamanı.
Türkiye’nin hemen hemen her yerinde 31 Mart yerel seçimlerinden oy kaybı ile çıkan iktidar bloğu sandıkta kaybettiğini başka yollardan geri kazanmanın adımını attı. İttifaklarına ve türlü seçim stratejilerine rağmen Türkiye’nin en büyük iki kenti olan İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra Adana, Antalya ve Mersin gibi illeri kaybeden AKP-MHP ortaklığı, çareyi hukuk dışı yollardan İstanbul seçimlerini tekrarlatmakta buldu. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), üstten gelen talimatlar doğrultusunda hukuksal ve toplumsal hiçbir meşruluğu olmayan bir kararın altına imza attı, “seçileni” ve “kaybedeni” tekrar oylatmak üzere 23 Haziran’da sandık kurulmasına hükmetti.
Bir seçimden daha fazlası
Ülke nüfusunun 5’te 1’ine yakınını barındıran, iktidarın rant ve talan politikalarının sembolü olan, 25 yıldır kullandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile sahip olduğu ekonomik güç/politik etkiden vazgeçmesi iktidar için zorlu bir sürecin başlangıcı olacaktı. 17 yıllık iktidarını dayandırdığı politikaların onaylanmaması ve kurduğu maddi çıkar ilişkilerinin sonlanma tehlikesi onları çok korkuttu. Çareyi tüm iktidar ve devlet olanaklarının seferber edildiği, hiçbir yasal, hukuksal, toplumsal meşruiyeti olmasa da 23 Haziran’da yapılacak yeni bir seçimle sandıktan aksi yönde bir sonucu çıkarma girişiminde buldular. Planlarının tutmaması ve sandıktan yine “kazananın” çıkması durumunda ise iktidar açısından geri dönülemez politik ve toplumsal bir çözülme sürecinin tetikleneceği açık. 23 Haziran seçiminde AKP (ve tabi ki MHP) sadece İstanbul’u değil, tüm Türkiye’deki politik üstünlüğü tamamen “her şey çok güzel olacak” diyenlere kaptırma tehlikesi ile karşı karşıya.
İstanbul mühendis, mimar, şehir plancılarıyla kazandı, yine kazanacak!
İstanbul seçimleri 31 Mart’ta bitmiştir. 31 Mart İstanbul seçimlerinin kazananı Ekrem İmamoğlu’dur. Kaybedeni ise yolsuzlukları ve rantçı politikaları İDO Genel Müdürlüğü ve bakanlıkları döneminde defalarca tescil edilen, bilim ve teknoloji ile ilişkisi “çok da şey yapmamak” üzerine kurulu olan, mouse kullanmayı bile tam beceremeyen adayıyla birlikte iktidarın çıkarcı, rantçı, halk düşmanı politikalarıdır. 23 Haziran’da sandıktan çıkacak hiçbir sonuç bu gerçeği değiştirmeyecektir.
“Her şey çok güzel olacak” diyenlerin tüm ülkeye yaydığı umut ve birliktelik, yenilmez denileni yenmiş, yıkılmaz denileni çoktan yıkmıştır. Ulaşım, enerji, barınma ve su hakkını savunan, parkları, ormanları, kıyıları, tüm canlılarıyla yaşanabilir kentler isteyen, AKP’nin rant ve talan politikalarını teşhir eden mühendis, mimar, şehir plancıları kazanmıştır.
Bunu bir kez daha göstermek için bir araya gelmeliyiz. Umutsuz, bıkmış ve yorulmuş olanları ya da “bu kadar da olmaz artık” diyen tüm mühendis, mimar, şehir plancılarını, iş arkadaşlarımızı, 23 Haziran’da sandığa, Ekrem İmamoğlu’na oy vermeye çağırmalıyız.
Yalnızca oy vermeye değil, yan yana durmaya, mücadeleye çağırmalıyız. Ofislerimizde, plazalarımızda, şantiyelerimizde, mahallelerimizde bizlerle, emeklerimizle her şeyin çok daha güzel olacağı inancını yaygınlaştırmalı, büyüyen umudu arttırmalı, dayanışmayı yükseltmeliyiz.
İstanbul mühendisler, mimarlar, şehir plancılarıyla kazanacak.
#HerŞeyÇokGüzelOlacak!
Politeknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları